Babacan’dan ‘dövize endeksli mevduat' tepkisi: Devleti batırma projesi
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, ‘dövize endeksli mevduat’ uygulamasını ‘devleti batırma projesi’ olarak nitelendirdi, iş başına gelir gelmez bu kampanyaya son vereceklerini söyledi.
ANKARA - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın enflasyona ilişkin vaatleri, İstanbul’daki enflasyon oranları, dövize endeksli mevduat uygulaması ve enerji krizini değerlendirdi.
Babacan özetle şunları söyledi:
DEVLETİ BATIRMA KAMPANYASINA DESTEK İÇİN ŞİRKETLERE VE BANKALARA BASKI YAPIYORLAR: 20 Aralık gecesi, resmen, devleti batırma kampanyasına başladılar. Bu kampanyada, kumanda ekonomisinin tüm araçlarını kullanmaya çalışıyorlar. Devleti batırma kampanyasına destek vermeleri için banka çalışanlarına ve şirketlere yoğun baskılar yapıyorlar. Banka şube müdürlerine ‘Kalan Türk Lirası hesaplarını da dövize endeksleyin, ne kadar çok dövize çevirirseniz sizi o kadar takdir edeceğiz’ diye talimat gitmiş. Şirketlere baskı yapıyorlar. ‘Mevduatınız varsa, onu hemen dövize endeksleyin. Yarın lazım olur. Cumhurbaşkanı’nın talimatına uyan şirketler listesine girin’ diyorlar.
BU PROJE, DEVLETİ BATIRMA PROJESİDİR: Yurtdışındaki vatandaşlarımızın döviz birikimlerini de bu kampanyaya dahil etmeye çalışıyorlar. Devleti, yabancı paraya endeksli bir biçimde, daha da borçlandırmak için uğraşıyorlar. Garanti verdikleri para, devletin parası. ‘Türk Lirası'nın faizi yetmezse, üzerine doların da farkını ödeyeceğim’ diyor. Faize karşı mücadele bu mu? Bu proje, devleti batırma projesidir.
İLK GÜN, DEVLETİ BATIRMA KAMPANYASINA SON VERECEĞİZ: Her hafta çıkıyor, bir başarıymış gibi rakam açıklıyor. ‘Şu kadar mevduatı dövize endeksli hale getirdik’ diyor. 180, 200 milyara çıkarttık diyor. İyi halt ettiniz. Hazineyi, devleti batırma projesini büyütüyorsunuz. İş başına gelir gelmez bu devleti batırma kampanyasına son vereceğiz. İlk gün yapılacak işlerden bir tanesi. Birikim imkânı olan sınırlı sayıda mevduat sahibine garanti verilsin diye, yükün dar gelirli vatandaşlarımızın sırtına yıkılmasına izin vermeyeceğiz.
ERDOĞAN’A MATEMATİK DEĞİL ÖNCE TÜRKÇE DERSİ VERMEK GEREKİYOR: (Erdoğan’a) Sanki enflasyon düşmüş, düşüş eğilimi var da ‘Daha düşecek’ diyor. Bana hitaben, ‘Ekonomi dersi veriyor’ diyordu. Bu sözlerini duyduktan sonra ona ekonomi dersi falan vermekten vazgeçmek lazım, zaten anlamıyor. Kendisine önce alfabeden başlayarak bir Türkçe dersi vermek gerekiyor. Sonra da abaküsten başlayarak bir matematik dersi vermek gerekiyor. Sayı saymayı da bilmiyor.
29 Ocak’ta ‘Enflasyon daha da düşecek’ diyor, 31 Ocak’ta ‘enflasyon yüksek gidecek’ diyor. Bir dediği, bir dediğini tutmuyor. Bu ülkeyi yönetme melekeleriyle alakalı ciddi ciddi şüphe duymamız gerekiyor. Bu kadar kopukluk olmaz. 84 milyonu ilgilendiren bir konuda iki gün arayla birbirinden bu kadar farklı açıklama yapılamaz. ‘Ben hayat pahalılığını önleyemeyeceğim, enflasyona alışın’ diyor. Sebebi sensin bunun, başkası değil.
MİLLET YOKSULLAŞIRKEN SANAL BİR ALEMDE EĞLENİYORLAR: Yanındakilere sorsanız, ortalıkta ‘Ocak ayında eksi enflasyon bekliyorum’ diye dolaşanlar bile var. Hâlâ Külliye’de görevleri var. Adeta Beştepe’ye bir harikalar diyarı kurmuşlar. Millet yoksullaşırken onlar sanal bir alemde eğleniyorlar. İstanbul Ticaret Odası, İstanbul’a özel sadece ocak ayında, fiyatlarda yüzde 13,8 artış açıkladı. Yıllık artışı bile yüzde 50,9 açıklamak zorunda kalmış. Bu ne demek? İstanbul’da yaşayanlar için bir ayda asgari ücretten 516 liranın anında eksilmesi demek.
ERDOĞAN’A BİR İYİ, BİR DE KÖTÜ HABERİM VAR: Sayın Erdoğan’a şimdi bir iyi, bir de kötü haberim var. Önce iyi haberle başlayalım. Türkiye’de enflasyon mutlaka düşecek. Tek haneye inecek. Hepimiz için iyi olan haber bu. Ama kendisine kötü haberim de şu: Enflasyon düşük tek haneli seviyelere düştüğünde ülkenin cumhurbaşkanı artık Sayın Erdoğan olmayacak. Daha önce, 2002 ve 2008’de nasıl iki defa bu ülkeyi krizden biz çıkarttıysak, bu krizden çıkartmak da yine bize nasip olacak.
ÖNCE MİLLETİN BACAKLARINI KIRIYORLAR, SONRA YÜRÜMESİ İÇİN KOLTUK DEĞNEĞİ SUNUYORLAR: Yılbaşında yaptıkları fahiş elektrik zamlarının üstünden daha 1 ay geçmeden, kademeli faturalarda aylık limiti 210 kilovata yükselttiler. Faturaları önce kabaca 140 lira arttırdılar, sonra 40 lira indirim yaptılar. Zamların yapıldığı gün partili medyada zam haberi ile Erdoğan’ın fotoğrafını yan yana gören oldu mu? Sanki dışarıdan bir el gelip zam yapmış. Ama kilovat ayarlaması haberinin yanında Erdoğan’ın fotoğrafı... Kimi aldatıyorsunuz? Önce adeta milletin bacaklarını kırıyorlar, sonra da yürümesi için koltuk değneği sunuyorlar.
DAHA KENDİ KABİNESİNDE İSTİKRARI SAĞLAYAMIYOR: Bir bakan daha gitti, yerine bir başka bakan geldi. Birini göreve getiriyor, baktı ki yeterince itaat etmiyor, hop yenisini atıyor. Yeni gelen de haklı veya haksız, doğru veya yanlış dinlemeden tüm talimatlara harfiyen uyduğu sürece görevde kalabiliyor. Daha kendi kabinesinde istikrar sağlayamayan bir cumhurbaşkanının ülkede istikrarı sağlamasını mümkün değil. (DUVAR)