Bahçeli: Anket yaparken CHP Genel Merkezi’nde mi dolaşıyorsunuz?
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Alayınıza soruyorum; siz anketleri yaparken CHP Genel Merkezi'nde mi bulunuyorsunuz, Kandil'de mi geziyorsunuz?" dedi.
DUVAR - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis'teki grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Araştırma şirketlerinin düzenlediği anketleri değerlendiren Bahçeli, "MHP, 53 yıldır tuzakları bozuyor, 53 yıldır Türk-İslam ülküsüne leke sürmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakıyor. Dün haklıydık, bugün haklıyız. Allah şahit yarın da haklı çıkacağız. Hakkımızı yiyenlerle, halkımızı incitenlerle bu dünyada da mahşerde de hesaplaşacağız. MHP oranlara sığmaz, barajlarla sınırlanamaz. Türklüğün baraja takılacağını söyleyenler müstevli kalıntılardır" dedi.
Seçim anketleriyle ilgili konuşan MHP lideri, "Devamlı hale gelen algı operasyonları ile kamuoyunda partimizin gerilediğini yazan kokuşmuş araştırma şirketleri, alayınıza soruyorum; siz anketleri yaparken CHP Genel Merkezi'nde mi bulunuyorsunuz, Kandil'de mi geziyorsunuz? Bu anketçilere umut bağlayan siyasetçilere bizim ölümüz bile sizin dirinizi yerle yeksan eder. Şimdiden haberiniz olsun 2023 Haziran'da sokağa çıkacak yüzünüz bile olmayacaktır. Hiç kimse yalan anketlerle bize ayar veremez, gözümüzü korkutamaz. Biz kendimizden eminiz" ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
TESADÜF YA DA KAHREDİCİ BİR TEZGÂH: Öyle bir dönemdeyiz ki kara propagandalar çatışmaların önündedir. Savaşların yönünü tayin edecek düzeydedir. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşta bunu çok açık görmek mümkündür. Son günlerde Ukrayna’nın Buça şehrinde yaşandığı iddia edilen sivil ve masum insanların katledilmesine ilişkin haberlerin sağanak halinde gündeme yansıması her açından incelenmeye muhtaç bir meseledir. Katliam iddialarının İstanbul’da kurulan müzakere masasından sonra gündeme taşınması ya bir tesadüf ya da kahredici bir tezgâhtır. Yaygınlaşan komplolara rağmen Türkiye barışın yanındadır. CHP’nin ne dediği, İP’in ne üfürdüğü, diğer zillet partilerinin hangi yalanlara başvurduğu önemsizdir.
HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLAMAYACAKTIR: Rusya ile Ukrayna arasında sertleşen krizin devamını arzulayan ülkelerin demokrasi iddiaları defoludur. Ateşkes ve barış özlemlerinin fiile geçmesinin Türkiye haricinde hiçbir ülkenin yanaşmadığı somut delillerle ortadadır. Rusya’nın doğal gaz satışında dost olmayan ülkelere karşı ruble kozunu masaya koymasını küresel siyasi, ticari, ekonomik faaliyetlerin yeni baştan ele alınma sürecini de hızlandıracaktır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktır. Buça hadisesinden sonra müzakerelerin nasıl sürdürüleceği kısa sürede anlaşılacaktır. Putin ile Zelenski’nin İstanbul ya da Ankara’da, bir araya gelip el uzatmaları, bu savaşa son vermeleri mutlak beklentileridir. Bu savaşın kaybedeni öncelikle Ukrayna, sonra da Rusya ve bu ülkelerin halklarıdır. Müttefik sandığımız ülkelerin aynı anda nalına ve mıhına vurmaları utanç vericidir. AB’nin savunma ve güvenlik alanında gelişmesi, karar almasında operasyonel rehber niteliği taşıyacak stratejik pusula isimli belge, dış ilişkiler konseyinde onaylanmıştır.
AB’NİN ENGELLERİNİ AŞMA BECERİSİNİ GÖSTERDİ: Türkiye’nin direnci ve diri tutumu olmadan Avrupa güvende olamaz, güvenceye ulaşamaz. Yeni bir dünya düzeni kurulacaksın Türkiye ve Türk milleti hor görülemez, rencide edilemez. AB’nin vizyon eksikliği, stratejik iflası, diplomasi başarısızlığı kendi kendini yiyen bir organizmaya dönüştüğüne çok açık bir işarettir. Türkiye ne Doğu’dan ne de Batı’dan kopacak bir ülkedir. Dünya dünya olur ama dünya Türksüz olamaz. Bir başka ele alınması gereken siyasi gelişme Macaristan’da yaşanmıştır. Başbakan Orban liderliğinde kurulmuş ittifak, muhalif 6 partinin ittifakını ters köşeye yatırmış, AB’nin engellerini aşma becerisini göstermiş ve 4. defa seçimlerde zafer kazanmıştır. Dış destek ve tazyiklerin işe yaramadığı, başkalarına kurşun askerlik yapanların sonunun iyi olmadığı Macaristan örneğiyle bir kez daha anlaşılmıştır. Ümit ve temenni ederim ki, içimize yuvalanan zillet ittifakının Macaristan’a bakıp sonuç çıkarması, ders ve ibret almasıdır.
ÇIKAN ENFLASYON ELBİRLİĞİYLE İNDİRİLECEKTİR: KDV indirimlerine rağmen hâlâ fiyat etiketlerini indirmeyenler insafsızlığın ve izansızlığın pençesindedir. Stokçuluk kanalıyla cebini ve cüzdanını düşünenler ülkesine ve milletine nankörlük ve namertlik yapan fırsatçılardır. Çıkan enflasyon elbirliğiyle indirilecektir, dün yaptık, gene yaparız. Hayat pahalılığının üstesinden milli birlik ve dayanışma ruhuyla geliriz. CHP’nin, İP’in ve diğer güdümlü zillet partilerinin küresel ekonomideki sarsıntıların Türkiye’ye yansımasından rant devşirme gayesi ve bunu istismar etme hırsları hastalıklı bir siyasettir. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu haksız ve hayasız eleştiriden başka bugüne kadar ne yapabilmiş, hangi yaraya merhem olabilmiş, taş üstüne taşı ne zaman koyabilmiştir? Bakarsınız Kobani’ye selam salarlar, bakarsınız PKK/YPG’ye arka çıkarlar, sonra da dönüp biz Kuvayı Milliye’yiz deyip kafalarına geçirdikleri kalpakla fotoğraf verirler. Bu zillet taifesine sesleniyorum, kalpak da taksanız, fistan da giyseniz, masaya da otursanız sizi bekleyen akıbetten, sizin yolunuzu gözleyen mağlubiyetten kurtulamayacaksınız. Cumhurun iradesinden asla kaçamayacaksınız.
DEMİRTAŞ’I CEZAEVİNDEN ÇIKARMAYI PLANLIYORLAR: CHP’si, İP’i, HDP’si ve alayı birden Sorosçu Kavala’yla yatıp kalkıyorlar, terörist Demirtaş’ı cezaevinden çıkarmayı planlıyorlar. Teröristi serbest bırakacağız diyen Kılıçdaroğlu, sorarım sana, gazileri içeri mi tıkacaksın? Şehitlerimizin kemiklerini mi sızlatacaksın? Terörle mücadeleyi mi keseceksin? Türkiye’yi peşinde sürüklendiğin küresel siyaset ve cinayet baronlarına peşkeş mi çekeceksin? Sayın Kılıçdaroğlu, sen aslında çift kişiliksin, birincisi karanlıkta uyanık, ikincisi de aydınlıkta gafilsin. CHP, HDP ile can ciğer kuzu sarması, aynı yumurta ikizidir. Terörist Demirtaş bunların ortak paydasıdır. Ne tuhaftır ki, İP’in başkanı da terörist Demirtaş ile Sorosçu Kavala’nın hukuki süreçlerini şaibeli olarak görüyormuş. Bir teröristin, bir ajanın cezaevinde olmasını, dolambaçlı yollarla adalet ve hukukun olmadığına yormuş.
MİLLETVEKİLLİĞİ DERHAL DÜŞÜRÜLMELİ: Dokunulmazlığı kaldırılan HDP’li bir milletvekilinin yasa dışı yollardan Suriye’ye geçtiği, terörist arkadaşlarına sığındığı, buna da hiç kimseden ses çıkmadığı anlaşılmaktadır. CHP kuzuların sessizliğine gömülmüştür. İP deseniz, o zaten üç maymunu oynamakla meşguldür. Hukuken ve ne acıdır ki, TBMM üyesi olan bir şahsın terör örgütüne doğrudan katılması üzerine yapılması gereken ilk iş, bu kadının milletvekilliğinin derhal düşürülmesidir. Biz TBMM’de terörist ve terör örgütü sempatizanı görmek, seslerini duymak, aynı havayı teneffüs etmek istemiyoruz. Bir tarafta milletvekili maaşı alıp, diğer tarafta terör kamplarına kaçmak hainliktir.
ZİLLETTE MAĞLUBİYET, SANDIKTA EKSERİYET: Milliyetçi Hareket Partisi’nin 2023 çağrısı açıktır ve şunlardır: Yeni sistem, güçlü siyaset, milli destek, kutlu emanet; gönüllerde fütüvvet, siyasette müessiriyet, saygıda mecburiyet, sevgide mazhariyet, ekonomide hakkaniyet, mücadelede celadet, terörde mahkûmiyet, zorluklarda mukavemet, diyaloglarda hususiyet, bekada ebediyet, dünyada mevcudiyet, millette memnuniyet, ülkede mensubiyet, insanda meftuniyet, devlette muzafferiyet, zillette mağlubiyet, sandıkta ekseriyet, Cumhur İttifakı’nda da muvaffakiyettir. (HABER MERKEZİ)