Bahçeli: Ben dalıp uzaklara gittim, Türk Ocakları hiç mi rahatsız olmadı?
Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun Türk Ocakları’nın sempozyumuna davet edilmesine tepki göstererek, "Ben dalıp uzaklara gittim, Türk Ocakları hiç mi rahatsız olmadı?" dedi.
DUVAR - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türk Ocakları’nın 'İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları Sempozyumu'na davet edilmesine tepki göstererek, "Ben çok üzüldüm, dalıp dalıp uzaklara gittim, acaba Türk Ocakları yönetimi hiç mi rahatsız olmadı? Hiç mi vicdan azabı çekmedi?" diye seslendi.
Bahçeli, "İdam cezasının tekrar hukuk mevzuatımıza girmesi ile ilgili bir kanun teklifi gelirse seve seve destek olacağımızı, açık seçik beyan ve ifade ediyorum. Bununla da kalmayıp idam cezasının kadın cinayetlerini, tecavüz ve terör suçlarını da kapsayacak bir genişlik ve esneklik içinde olmasını hassaten bekliyor ve ümit ediyorum. Bu çerçevede üzerimize ne düşüyorsa yerine getirmeye de hazır olduğumuzu açıklıyorum" diye konuştu.
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Milliyetçi Hareket Partisi'ne yönelen gün geçtikçe de büyüyen millet iradesini görmekten ziyadesiyle memnuniyet yaşadık. Allah sütü verir ama sütlacı yapacak bizleriz. Allah cevizi verir ama kırıp içini çıkartacak da bizleriz. Hem farelerin şerrini def edeceğiz hem de buğday ambarımızı doldurmanın gayretinde olacağız. Cumhur 2023'te bizatihi varlığına sahip çıkacak geleceğine sahip çıkacak hakkına sahip çıkacak hukukuna sahip çıkacak tarihine sahip çıkacak onuruna sahip çıkacak.
Cumhur İttifakı'nın önü açıktır. Zillet ittifakının siyasi ömrü ile birlikte önü de kapalıdır. Cumhur İttifakı'nın iktidar yürüyüşünü durdurmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir Zillet ittifakının sabıkalı ve sivri ortakları fazla heyecan yapmasınlar, boş hayallere kapılmasınlar. Zira havlu atıp nal toplayacakları, mağlup ve mahçup hale düşecekleri günler yakındır.
ERDOĞAN'IN ADAYLIĞI YASALDIR, ANAYASALDIR: Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı meşrudur, yasal ve anayasaldır. Hevesler beyhude, çabalar boşunadır. 2023’de Sayın Cumhurbaşkanımız tekrardan ve yeniden, hatta çok güçlü bir şekilde Cumhurbaşkanı seçilecektir. Türkiye’nin geleceğini Cumhur İttifakı inşa edecektir.
KARAMOLLAOĞLU’NA HAYAL DÜNYASINDA MUTLULUKLAR DİLİYORUM: Saadet Partisi’nin Genel Başkanı, 2023 seçimlerine ilişkin olarak, “Yüzde 100 kazanırız diyemem, ama yüzde 99,99 kazanırız” açıklamasını yapmış. Şu temelsiz ve insanın yüzünü kızartacak ucube kehanete güler misiniz, ağlar mısınız, yoksa sağlık veya hidayet mi dilersiniz. Yine de biz Sayın Karamollaoğlu’na hayal dünyasında mutluluklar diliyor, Allah’tan da kendisine ve diğer zillet ortaklarına basiret ve izan temenni ediyoruz.
MİLLİ VARLIĞIMIZI NASIL KORUYACAĞIZ?: Ağaçlarımızı yakanların hayat ışığını söndürmek boynumuzun borcudur. Böylesi bir caniliğin, böylesi bir canavarlığın, bu tip bir vandallığın olağan karşılanması, sıradan görülmesi akla da, ahlaka da, adalete de, insanlık değerlerine de bütünüyle aykırıdır. Marmaris'te yüreklere ateş düşüren utanmadan, sıkılmadan, vicdanı sızlamadan aileme kızdım ormanı yaptım açıklamasını yapmıştır. Şu cürete, şu şerefsize, şu zehirli sözlere bakar mısınız? Her canı sıkılan bir yeri yakarsa, her kafası bozulan ülkemize vahim bir zarar verirse milli varlığımızı nasıl koruyacağız?
İDAM CEZASI GELİRSE SEVE SEVE DESTEK OLACAĞIZ: Orman yakanlarla mücadele etmek amacıyla idam cezası tartışmalarını çok yararlı gördüğümü, şayet bu cezanın tekraren hukuk mevzuatımıza girmesiyle ilgili bir kanun teklifi gelirse de seve seve destek olacağımızı açık seçik beyan ve ifade ediyorum. Bununla da kalmayıp, tasavvurdaki idam cezasının kadın cinayetlerini, tecavüz ve terör suçlarını da kapsayacak bir genişlik ve esneklik içinde olmasını hassaten bekliyor ve ümit ediyorum. Bu çerçevede üzerimize ne düşüyorsa yerine getirmeye de hazır olduğumuzu açıklıyorum.
BEN DALIP UZAKLARA GİTTİM: Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Türk Ocakları’nın Kuruluşu’nun 110’uncu Yılında; İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları Sempozyumu’nda” ne işi vardır? Biz bu hazin manzarayı nasıl okuyalım? Neye yoralım? Nasıl yorumlayalım? Davet ede ede, hem de böylesi bir dönemde Kılıçdaroğlu mu davet edilmiştir?
Benim sözüm Türk Ocakları’nın üç-beş yöneticisinedir. Ya bunu nasıl yaptınız? Nasıl böyle bir hatanın faili oldunuz? Bu gaflete nasıl kapıldınız? Kılıçdaroğlu’nun “din halkın afyonudur” diyen, üstelik İslam dünyasıyla ilgili bir sempozyumda, Karl Marx’tan alıntı yaparak salonda hazır bulunanlara hitap etmesine nasıl katlandınız?
O salondan mesela Ziya Gökalp, mesela Erol Güngör, mesela Mehmet Eröz’ün yerine Marx’ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasını içinize nasıl sindirdiniz? Bunu nasıl hazmedebildiniz Ben çok üzüldüm, dalıp dalıp uzaklara gittim, acaba Türk Ocakları yönetimi hiç mi rahatsız olmadı? Hiç mi vicdan azabı çekmedi? Türk milletinin kurşun gibi ağır günlerden geçtiği bir dönemde bu Türk Ocakları ne yapar, ne arar, neyle meşgul olur?" (HABER MERKEZİ)