Bahçeli, HDP'yi hedef aldı, AYM'ye 'vakit kaybetmeyin' dedi
Partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, HDP'ye kapatma davasının seçimden sonraya bırakılmasını görüşecek AYM'ye tepki göstererek, "HDP kapatılmalıdır hem de vakit kaybetmeksizin" dedi.
DUVAR - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis'teki grup konuşmasında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
KAPANMAMIŞ YARALARI BULUNANLAR ÜZERİMİZE GELECEK: Milletine yabancılaşmış, tarihine sırt çevirmiş, kimliğinden uzaklaşmış bir zevatın bağımsızlığı hakkıyla savunması, eşyanın tabiatına aykırıdır. Ne garip ne tuhaf bir tecellidir ki tarih tekrar etmektedir. Bu gerçek dikkatli ve uyanık hiçbir gözden kaçmış değildir. Bir hususu tarih kayıtlarında not etmek gerekir ki medeniyetler mücadelesi sürdüğü sürece, ders ve ibret alınsa bile tarihin tekerrürü kaçınılmazdır. Kapanmamış yaraları bulunanlar, nefret nöbetine girenler yine üzerimize geleceklerdir.
HDP'NİN KAPISINA KİLİT ASILMALIDIR: Anayasa Mahkemesi'nin "Halkın Demokrasi Partisi'nin" talebiyle 25 Ocak 2023 tarihinde kapatılma davasının seçim sonrasına bırakılmasını görüşecek olması, adalet ilkeleriyle tamamıyla aykırıdır. Bu neyin görüşmesi, neyin arayışı, neyin hazırlığıdır? AYM, şehitlerimizin dökülen kanlarını da seçim sonrasına bırakmayı görüşecek midir? HDP kapatılmalıdır hem de vakit kaybetmeksizin. Bu bölücü ve terör yatağı kurutulmalı, hukuken defteri dürülmeli, kapısına kilit asılmalıdır. HDP'nin isteğiyle AYM'ni davayı sulandırması doğru değildir.
NATO'YLA DOĞMADIK, NATO'YLA DA ŞÜKÜR ÖLMEYİZ: İsveç'te geçen cumartesi günü bir sapık, bir manyak, bir şeytan piyonu, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde tüm uyarılara rağmen yüce kitabımızı yakmıştır. Bu azgın provokasyonu ifade ve düşünce özgürlüğü diyenler de suç ortağıdır. İsveç ve Finlandiya gibi İskandinav ülkeleri ABD'nin dublör ülkeleridir. Viking mantığı, ABD'nin kovboy aklıyla bir ve beraberdir. Bir alçağın eline çakmak tutuşturup Kuran-ı Kerim'in yakışmasını kışkırtanlar, bunu da Türkiye büyükelçiliği önünde yaptıranlar çok sinsi bir siyasetin tasarımcılarıdır. Bu saatten sonra İsveç'in NATO'ya üyeliği, suya yazılmış yazı kadar güncel bir konudur. Viking uzantıları ardında efendilerini alsa da Türkün töresini İslam'ın sancağını zedelemeye güç getiremeyecektir. Türkiye'nin NATO üyeliğini tartışmaya açmak isteyenler varsa buyursun açsınlar. NATO’yla doğmadık, NATO’suz da çok şükür ölmeyiz.
ERDOĞAN'IN ADAY OLAMAYACAĞINI İDDİA EDENLER HUKUK CAHİLİ: Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri Allah nasip ederse 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı bu seçimleri tarihi bir önemde görüp canla başla hazırlanmaktadır. Fakat zillet ittifakı henüz Cumhurbaşkanı adayını bulup çıkaramamıştır. 26 Ocak 2023’te 11’inci altılı masa toplantısı İP’in ev sahipliğinde yapılacaktır. Kimi aday yapıp yapmayacakları, birbirlerine hangi yöntemlerle kazık atıp atmayacakları artık kendi bilecekleri bir şeydir. Milletimizin gündemi zillet değil, vatandır, bayraktır, bağımsızlıktır, 14 Mayıs demokrasi zaferidir. Türk ve Türkiye Yüzyılının mimarı Cumhur İttifakı’dır. Milli birliğin ve kardeşliğin adresi Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’dır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar aday olamayacağını iddia edenler hukuk cahili, dış tazyik ve destekli ayak takımıdır. Aynı şekilde 14 Mayıs tarihi dikkate alındığında, 31 Mart 2022 tarihinde kabul edilip 6 Nisan 2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7393 sayılı kanun ile seçim kanunlarında yapılan değişikliklerin seçimlerde geçerli olamayacağını açıklayanlar demokrasi kaçkını, hukuk tanımaz kifayetsizlerdir. Bunların hepsi boşuna çırpınmaktadır. Adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Seçim kanunlarında geçen yıl yaptığımız değişikler 14 Mayıs 2023 tarihinde hukuken geçerlidir.
TESLİMİYETÇİLİĞİN MANİFESTOSU: Gördüğümüz kadarıyla zillet ittifakı çok tehlikeli sularda kulaç atmaya devam etmektedir. Milletimizin iradesinden korkanlar PKK’ya zeytin dalı uzatacak kadar kökünden ve değerlerinden uzaklaşmıştır. İP Başkanı’nın geçtiğimiz günlerde, partisinin Diyarbakır 2’inci Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşma hiçbir vatansever vicdanın, hiçbir vatan evladının kabul edemeyeceği bir çirkinliktedir. Bu konuşma kötülüğün ve teslimiyetçiliğin manifestosudur. Demiş ki, “Ben buraya rızanızı almaya geldim.” Demiş ki, “İYİ Parti’yi Türkler, Kürtler, Zazalar kurdu.” Demiş ki, “Mesele silahlara veda, kan dökmeye tövbe etmekse, mesele her türlü musibetin karşısında çelikten sarsılmaz biz olmaksa, biz varız.” İstisnaları ayrı tutuyorum, bir vesileyle siyasi ayrılık yaşadığımız, İP’te görev yapan bazı isimler bu sözleri nasıl hazmedeceklerdir? PKK’ya el uzatan bu zulüm planına nasıl onay vereceklerdir?
PKK'YLA MÜTAREKE MESAJI: Silahlara veda ne demektir? Vedayı edecek kimdir? Bu şuursuzluğun esin ve ilham kaynağı kimlerdir? PKK mı, yoksa Türk askeri mi silahı bırakacaktır? Teröre boyun mu eğelim, bölücülere teslim mi olalım? Milliyetçiyim diyen hangi şahsiyet sahibi bu yıkıma, bu hıyanete, bu rezalete sessiz duracaktır? Akılları çelinip aramızdan kopartılanları aşama aşama PKK’nın kuyruğuna takmayı amaçlayanları kul affetse de Allah affeder mi? Şehitlerimiz affeder mi? Milletimiz hoş görür mü? İP Başkanı’na silahlara veda sözlerini kullandıran, bu siparişi veren hangi mihraklardır? Türk milletinin etnik kimliklerden oluşan kabile formatına dönüştürmenin neresi iyiliktir? Neresi temizliktir? Neresi milliliktir? Zillet ittifakı, İp Başkanı eliyle PKK’yla mütareke mesajı vermiştir. Kılıçdaroğlu’nun Türk ordusuna hakaretinden sonra İP Başkanı’nın bu ihanet açılımını seslendirmesi tesadüf değildir. Her dalda mendili, her tarlada ayak izi, her partide kötü hatırası bulunanların gerçek yüzü, gerçek niyeti, gerçek hedefi ayan beyan ortaya çıkmıştır. (HABER MERKEZİ)