Bahçeli'den ABD'ye 'Ülkü Ocakları' tepkisi: Lanetliyoruz

MHP lideri Bahçeli, Ülkü Ocakları'nın terör örgütü olup olmadığının araştırılması için tasarı kabul eden ABD'ye tepki gösterdi: "Kararı ve oy verenleri lanetliyoruz."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD Temsilciler Meclisi'nin Ülkü Ocakları aleyhine kabul ettiği tasarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Türkiye'nin müttefiklik ahlakına, stratejik ortaklık aklına 'titizlikle riayet ettiğini belirten Bahçeli "ABD'nin tavrı ve tutumunun her seferinde sorun çıkaran, kriz üreten, baskı ve şantaja bel bağlayan küstah anlayış etrafında kümelendiğini" söyledi.  

Biden yönetiminin, terör örgütlerini Türkiye'nin önüne geçirdiğini, 'kanlı ve kahredici ittifak çemberi' oluşturduğunu belirten Bahçeli, şöyle devam etti: 

KORKAK SAPTIRMA: Suriye ve Irak'ın kuzeyinde yaşanan zincirleme rezaletler, PKK/YPG/PYD'ye göz göre göre verilen mali, mühimmat, silah ve askeri destekler bunun en açık ispatı niteliğindedir. ABD yönetimi bir yanda suç işlerken, diğer yanda insanlık vicdanına ve uluslararası hukuka tamamıyla kast eden bir ilkelliğin ve iradesizliğin pençesindedir. Türk milletinin ve Türk devletinin böylesi bir vandallığı kabulü eşyanın tabiatına, insanlığın ortak mirasına aykırıdır. Terör örgütleriyle düşüp kalkan bu ülkenin Ülkü Ocakları bağlamında köksüz ve mesnetsiz iftira yığınağına tevessül etmesi korkunç bir yanlış, korkak bir saptırmadır.

DÜŞMANCA POLİTİKA: Yunan kökenli bir Demokrat Parti milletvekili tarafından 24 Eylül 2021 tarihinde ABD Temsilciler Meclisi'ne verilen 'Ülkü Ocaklarının terörist bir organizasyon olup olmadığının' araştırılmasıyla ilişkili tasarının kabulü yalnızca skandal, yalnızca skolastik bir karar değil, aynı şekilde Türkiye'ye karşı takip edilen düşmanca politikaların da bir parçasıdır. Temsilciler Meclisi'ne söz konusu tasarıyı hazırlayıp vermek, ardından utanç verici şekilde kabul etmek insan haklarına; fikir, düşünce, ifade ve siyasi hürriyetlere dehşet verici bir suikasttır. Milliyetçi-Ülkücü Hareket önerge sahibiyle birlikte kararı ve oy verenleri lanetlemektedir. PKK/YPG/PYD'nin görüş ve kavrayış açısıyla Ülkü Ocaklarına yaklaşanlar, terörist organizasyonun bizatihi failleri, fanatik mensuplarıdır. Çünkü terörizme destek verenler, en az teröristler kadar mesul, melun ve mendeburdur. Ülkü Ocaklarını insanlık alemi huzurunda karalama teşebbüsü terörizmin işbirlikçileri eliyle peydahladığı bir komplo, Türk-İslam medeniyetine doğrultulmuş silahtır."

GÖRMEYEN DUYMAYAN KALMAMIŞTIR: Türkiye ABD'ye mahkum olamayacaktır. Uyanan dev ayağa kalkmakla kalmamış ön almaya, öncü olmaya, inisiyatif üstlenmeye, sürekli ilerlemeye, ilerledikçe de onu bunu rahatsız etmeye başlamıştır. ABD ne yaparsa yapsın, Türk milletinin çelikten yumruğu, teslim olmayacak kalesi Milliyetçi-Ülkücü Hareket'i sindiremeyecek, boyun eğdiremeyecektir. Asıl terörist organizasyonun terör örgütlerine destek verenler olduğunu artık görmeyen, duymayan, bilmeyen de kalmamıştır.

YOL AYRIMINDAYIZ: Türkiye-ABD ilişkileri çetin bir yol ayrımındadır. Aynı şeyi NATO ittifakı için de ileri sürmek doğru bir tespittir. Biden yönetiminin Türkiye ve Cumhur İttifakı alerjisi tedavi edilemez boyutlardadır. ABD'nin politikaları yapıcı, iyi niyetli, dostane olmadığı gibi, müttefiklik ilkelerine de terstir. Birleşmiş Milletler binasına çok yakın bir yerde, New York'un en işlek caddesinin kavşak noktasında 36 katıyla yükselen ve muazzam bir başyapıt olan Türkevi'nin açılışına Biden'ın katılmayışı hem bir nezaketsizlik hem de gerilen ilişkilerin hazin bir sonucudur.

BIDEN'IN OYUN KURMA TELAŞI: Türkiye seçeneksiz değildir. Çaresiz hiç değildir. Türkevi vasıtasıyla, 193 üyeli Birleşmiş Milletler'e ve ABD'ye aynı anda komşu olduğumuz ortadadır. Biden yönetiminin şaşı bakışı, bölgesel ve küresel planda ülkemiz üzerinde oyun kurma telaşı elbette beyhude bir çabadır. Türkiye'nin gerçek komşuları vardır, dünya ABD'den ibaret, ABD'yle ihata edilmiş de sayılamayacaktır. ABD Başkanı Biden, Türkiye'yi hafife almasının, hakir görmesinin ciddi sonuçlarına günü saati geldiğinde mutlaka katlanmak durumunda kalacaktır. Milliyetçi-Ülkücü Hareket beklenen günün özlemini duyarak, sertleşen kuşatmayı insanüstü bir mücadele ve imanlı duruşuyla yarmak için devletiyle, milletiyle, mukaddesatıyla kenetlenerek varlığını devam ettirecektir. (HABER MERKEZİ)