Bakan Memişoğlu: Özel hastaneler mevzuatını tamamen yeniliyoruz
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Sağlık hizmetlerimizi yeniden yapılandırma aşamasındayız. Özel hastaneler mevzuatını da tamamen yeniliyoruz" dedi.
DUVAR - Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, özel hastaneler, yenidoğan çetesi, aile hekimliği, randevu bulunamaması gibi konulara ve sisteme yönelik eleştirilere dair açıklamalarda bulundu.
Bakan Memişoğlu, haber ajansı, televizyon ve gazetelerin sağlık muhabirleri ile Bakanlıkta bir araya geldiği toplantıda, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Memişoğlu yaptığı açıklamada, "Bakanlığımızın hizmetlerini komple check-up yapıyoruz. Sağlık hizmetlerimizi yeniden yapılandırma aşamasındayız. Özel hastaneler mevzuatını tamamen yeniliyoruz. Özel hastanelerde mevzuat açısından bazı değişikliklere ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Kamu hastaneleri, üniversite hastaneleri ve özel hastanelerin tamamı aynı standartta hizmet vermek zorunda" ifadelerini kullandı.
Memişoğlu'nun açıklamaları özetle şöyle:
MEVZUATI YENİLİYORUZ: Özel hastaneler mevzuatını tamamen yeniliyoruz. Özel hastanelerde mevzuat açısından bazı değişikliklere ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Kamu hastaneleri, üniversite hastaneleri ve özel hastanelerin tamamı aynı standartta hizmet vermek zorunda. Aynı bilimsel çalışma ile aynı şekilde tedavi etmek zorunda. Özel hastanelerde çok iyi örnekler, dünya çapında yapılan ameliyatlar var.
YENİDOĞAN ÇETESİ: Çok istisnai insanlıktan nasibini almamışların, üstelik de yakalanarak cezaevinde olanların, bunu bir buçuk milyon sağlık çalışanlarımızın hakkını yememesini istiyorum. Prematüre 37 haftanın altında doğan bebeklerimizin yaşam şansı yüzde 95’in üzerinde çıkartılmış bir sağlık sisteminden, sağlık çalışanlarından bahsediyoruz. Bunun kötülenmesine veya birkaç tane nasipsiz sebebiyle örselenmesine hep beraber izin vermememiz lazım. Birkaç kişinin kusuru, caniliği bu kadar büyük hizmetleri, Avrupa ile dünyadan daha iyi olan hizmetleri ve çalışanları töhmet altında bırakmaması gerekir.
RANDEVU SIKINTISI: Randevu konusunda bazı branşlarda sıkıntılar olduğunu biliyoruz, bunları en kısa zamanda çözeceğiz. Bugün yeni atama ve yer değiştirme yönetmeliği (Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik) yayımladık. Biliyorsunuz Türkiye'de hekim dağılımında 2002 senesinde en gelişmiş bölge ile gelişmemiş bölge arasında yedi kat fark vardı. Gelişmiş bölgelerimizde yedi kat fazla sağlık personeli vardı. Şu anda 2,5 kat farka düşürdük. Bunu daha aza düşürmek için böyle bir yönetmelik yayımladık
AİLE HEKİMLİĞİ: Koruyucu hekimlik, temel sağlığın en önemli unsurudur. Mevzuatla ilgili de bazen dezenformasyon olabiliyor, yanlış algılar da olabiliyor. Biz aile hekimlerine kendi nüfusunun sağlığına göre daha çok teşvik vermeye çalışıyoruz. Aile hekimlerine yönelik geleneksel ve tamamlayıcı tıp eğitimi için ikincil mevzuatın olması lazım. İkincil mevzuatını çıkaracağız. İkincil mevzuatla birlikte eğitimleri de artıracağız. Aile hekimlerimizin kaygılarını anlıyorum. 5-6 ay geçtikten sonra çok daha iyi yerlerde olacağımızı düşünüyoruz.
İlaç yazamıyoruz şeklindeki dezenformasyonlara da cevap vermek istiyorum. Bir dönem içinde kendi hasta grubuna yazılan ilaç miktarı, önceki dönemde yazılan ilaç miktarı ile aynıysa veya daha azsa aile hekimine teşvik veriyoruz.
SAĞLIK HİZMETLERİMİZİ YENİDEN YAPILANDIRACAĞIZ: Bakanlığımızın hizmetlerini komple check-up yapıyoruz. Denetleme usullerimizi, sağlık hizmetlerimizi yeniden yapılandırma aşamasındayız. Bu konuda malum yenidoğanla ilgili bir denetleme ve değerlenme bilimsel komisyonu oluşturduk. Tüm branşlarda bunu yapacağız: Acil, erişkin yoğunbakım, onkoloji gibi.
SEZARYEN TARTIŞMASI: Ebelerin etkinliğini artıracak bir mevzuat çalışması yapıyoruz. Annenin bu duygusal döneminde anneyi doğuma hazırlaması gereken kişi ebedir. Ebelerin etkinliğini artıracak bir mevzuat çalışmamız da var. Bu hafta veya önümüzdeki hafta yayımlanacaktır. Annelere ve anne adaylarına doğumun fizyolojik bir olay olduğunu anlatmak için hep beraber çaba harcamalıyız. Sezaryen konusundaki toplumsal talebi de değiştirmemiz gerekiyor. Sezaryenin bir ameliyat olduğunu, doğum şekli olmadığını topluma anlatmamız lazım. Tıbbi olarak on doğumdan bir veya ikisinde ameliyat gerekebilir. Sekizinde ameliyat gerekmeyen fizyolojik bir olayda, birçok doğum sezaryenle gerçekleşiyorsa bu alanda bir sıkıntı var demektir. Hastaneler, hekimler, anne adayları ve toplum ölçeğinde değerlendirmeler yaparak normal doğum konusundaki ön yargıları değiştirmemiz gerekiyor. Burada en duygusal olan anneler. Eğer anneleri iyi hazırlarsak, annelerin doğumla ilgili cesaretini artırırsak bu sorunların çözüleceğini düşünüyorum. Primer sezaryen oranının yüzde 20'nin üzerine çıktığı hastanelerle ilgili daha çok çalışacağız.
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)