Bakan Tunç 'etki ajanlığı'nı savundu: Casuslukta cezayı artıracak bir sistem öngörüyoruz
9. Yargı Paketiyle ilgili açıklama yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çok tartışılan 'etki ajanlığı' konusunda “Casusluk suçunda cezayı artıracak bir sistem öngörüyoruz” dedi.
DUVAR - 9. Yargı Paketinde yer alan ve en tartışmalı başlıklardan olan 'etki ajanlığı' maddesini savunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Casusluk suçunda cezayı artıracak bir sistem öngörüyoruz” dedi.
Bakan Tunç, haziran ayında Meclis gündemine gelmesi beklenen 9. Yargı Paketinin ayrıntılarını Ekonomi gazetesine anlattı. Toplam 62 maddeden oluşan ve 23 kanun ile 2 Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılması öngörülen paket ile ilgili Tunç'un anlattığı başlıklar şöyle:
SOYADI DEĞİŞİKLİĞİ PAKETTE
Tunç, Türk Medeni Kanunu’nda yapılacak değişiklik ile Anayasa Mahkemesince iptal edilen kanunun yeniden düzenlenerek evlenen kadının eşinin soyadını alacağı, ancak dilerse kocasının soyadının önünde önceki soyadını da kullanabileceği hükmünün getirileceğini belirterek, “Anaya, babayla çocuğun soy bağı reddi davası açma hakkı veriliyor” dedi.
Tunç, yargı paketiyle; birden fazla baronun bulunduğu illerde adli yardım ödeneğinin yüzde 40’tan yüzde 30’a düşürüleceğini aktardı.
NOTERLER KREDİ KARTI İLE TAHSİLAT YAPABİLECEK
Bakan Tunç, Noterler Kanunu’nda yapılacak değişiklik ile; noterlik ücret tarifesinin Mart ayı yerine Ocak ayında belirleneceğini belirterek, “Ayrıca noterlerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar nedeniyle ödenmesi gereken vergi, resim, harç, değerli kağıt bedellerinin noterlik ücretleri ile ilgili giderlere, kredi kartıyla tahsilat imkanı getiriliyor” dedi.
KİRA UYUŞMAZLIKLARI DA PAKETTE: TEMYİZ YOLU AÇILACAK
Bakan Tunç, 9. Yargı Paketi’nde, ayrıca İstinaf Kanunu’nda usule ilişkin bazı düzenlemeler ile kira uyuşmazlıklarına ilişkin de değişiklikler olacağını söyledi. Bakan Tunç’un verdiği bilgiye göre; kira ilişkisinden doğan, miktar veya değer itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları dışındaki diğer davaların, 6 aylık toplam kira tutarının temyiz sınırının üzerinde olması halinde bu davalar bakımından temyiz yolu açılabilecek.
DENETİMLİ SERBESTLİK İÇİN 30 GÜN ŞARTI
Bakan Tunç, toplumdaki cezasızlık algısını ortadan kaldırmak amacıyla yeni bir düzenlemenin de 9. Yargı Paketi’nin içinde yer alabileceğini dile getirerek, “Cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik bir düşüncemiz var. Burada, oranda asgari süre de getirilebilir. Denetim serbestliğinden yararlanabilmek için en az 30 gün cezaevinde kalma şartı gibi bir önerimiz var. 2 yılın altında cezaya hüküm giyen biri, koşullu salıverme süresiyle beraber denetimli serbestliği de dikkate aldığımızda hiç cezaevinde barındırılmadan tahliye oluyor. Bu da toplumda bir cezasızlık algısına neden oluyor. Bu çerçevede cezasızlık algısını ortadan kaldırmayı düşünüyoruz” dedi.
HAKARET DAVALARINDA ‘ÖN ÖDEME’
Bakan Tunç, sosyal medya üzerinden, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenen hakaret suçunun uzlaştırma kapsamından çıkarılarak, ön ödeme kapsamına alınmak suretiyle bu suçla daha etkin mücadele etmeyi amaçladıklarını belirterek, “Hakaret suçlarında ön ödeme getiriyoruz. Sosyal medyada sesli ve görüntülü suç işlendiğinde diyoruz ki, ‘uzlaşmaya tabi olmasın, ön ödemeye tabi olsun. Devlete para cezası ödesin. Hakarete uğradığında da tazminat ödensin’ diye düzenlemelerimiz var” dedi.
'CASUSLUK SUÇUNA KARŞI CEZAYI ARTIRACAK BİR SİSTEM'
Bakan Yılmaz Tunç, kamuoyunda tartışmalara neden olan, ‘etki ajanlığı’ ile ilgili maddeyi savundu. Casusluk eylemlerinin önlenmesi amacıyla Türk Ceza Kanununda yeni bir suç ihdas ettiklerini belirten Bakan Tunç, “Yabancı bir devletin ya da bir organizasyonun lehine, Türk Devletinin aleyhine, Türkiye’de suç işleyenlerin cezalandırılmasıyla ilgili bu düzenleme. Casusluk suçuna karşı cezayı artıracak bir sistem öngörüyoruz” dedi.
BOŞANMADA 3 YILLIK SÜRE BİR YIL İLE SINIRLANDIRILACAK
Bakan Tunç, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği kararları hatırlatarak, “Anayasa Mahkemesi, boşanma davası reddinin kesinleşmesinden sonra 3 yıl boyunca ortak hayatı yeniden kuramayan çiftlerin, ‘evlilik birliğinin temelden sarsıldığı’ gerekçesiyle boşanma davası açabilmesini öngören kuralı uzun buldu. Bu 3 yıllık süre yapılan düzenleme ile 1 yıla indiriliyor” bilgisini paylaştı.
DEVLETTEN LACAKLAR İÇİN YENİ DÜZENLEME
Bakan Tunç, devletten alacaklar için açılan davalarla ilgili de düzenlemeye gittiklerini belirterek, “Cumhurbaşkanı yetkisini kullanarak kanuni faizi yüzde 9’dan yüzde 24’e çıkardı, yüzde 9 hak kaybına neden oluyordu. Burada davalılarda nasıl olsa faiz düşük diyerek davayı uzatıyorlardı, şimdi yeni bir düzenlemeye gidiyoruz” dedi.
AYM KARARLARINA UYULMAMASI: 'HAZIRLIĞIMIZ VAR AMA HENÜZ GÜNDEME GETİRMEDİK'
AYM kararlarının uygulanmadığı davalar hakkında ise Tunç, özellikle bireysel başvuru hakkını düzenleyen maddeyi hatırlatarak şöyle konuştu: “Söz konusu madde; AYM’nin hak ihlali kararı verdiğinde ve yeniden yargılanma karalarında ilk derece mahkeme neye karar vereceğine hükmedebiliyor. Ancak, AİHM bir ihlal kararı verdiğinde, yargılamanın yenilenmesine isterse karar verebiliyor, eski hükmü bozabiliyor, farklı karar verebiliyor. Ya da eski hükmü onayabiliyor, ‘eski karar’ doğru diyebiliyor. Bu da temyize tabi. Yani adli yargının içerisindeki işleyiş bozulmadan devam ediyor. AYM’nin ihlal kararı, AİHM’in ihlal kararlarındaki usul gibi olsa bu çatışma olmaz. Hepsi kendi mecrasında yürür. Hak ihlali durumunda yargılamanın yenilenmesi istemi olur. Bunu çözmek için kanun değişikliği gerekiyor. Bununla ilgili yargı paketinde bir düzenleme yok. İlerde çözülmesi lazım, bununla ilgili bir hazırlığımız var, ama henüz gündeme getirmedik.”
(HABER MERKEZİ)