Bakanlık açıkladı: Güran ailesinden 50'den fazla çocuk tespit ettik, bir kısmı için tedbir kararı aldık
Aile Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Özge Aydiş Toy, bakanlık olarak takip ettikleri ve gündeme çok sık gelen Narin Güran ile Sıla bebek hakkındaki davalara ilişkin bilgiler aktardı.
DUVAR - 'Çocukların Her Türlü Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunarak Akıl, Ruh ve Beden Sağlıklarının Gelişimi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkililerini dinledi.
'20 BİN 283 DAVAYA MÜDAHİL OLDUK'
AA'nın haberine göre Bakanlığın Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Özge Aydiş Toy, çocuklara karşı işlenen suçlarda müdahil olunan dava türleri, dava sayısı, verilen hukuki hizmetler, müdahil olunan dosyalarda Bakanlığın rolü ve örnek yargı kararlarına ilişkin sunum yaptı.
Toy, "81 ilde 418 kişilik uzman hukukçu kadromuzla hizmet veriyoruz. Bugün itibarıyla müdahil olduğumuz ceza dava sayımız 60 bin 645. Sadece 2024 yılında 20 bin 283 davaya müdahil olduk" dedi.
NARİN GÜRAN DAVASI
Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Toy, İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat'ın, Narin Güran'ın yaşadığı köyde 50 çocuğa nasıl bir destek sağlandığına dair sorusu üzerine, Narin Güran cinayetine ilişkin dava duruşmalarının çok sayıda insan tarafından izlendiğini anlattı.
Tavşantepe Köyü'nde 158 çocuk tespit ettiklerini belirten Toy, "Güran ailesinden 50 küsur çocuk tespit ettik. Bir kısmı için mahkemeden tedbir kararları aldık." dedi. Toy, Bakanlık personelinin köydeki çocuklara yönelik tedbirleri uyguladıklarını da anlattı.
Toy, başka bir soruyu, "Özellikle, babanın anneyi öldürdüğü vakalarda çocukların aile bireylerine teslim edilmemesi için çaba gösteriyoruz. Çünkü, o yas ve kavga ortamına girmemeleri gerekiyor." şeklinde yanıtladı.
SILA BEBEK DAVASI
Özge Aydiş Toy, Bakanlık olarak takip ettikleri ve gündeme çok sık gelen Narin Güran ile Sıla bebek hakkındaki davalara ilişkin ise şunları kaydetti:
"Narin olayında kayıp haberi alındığı andan itibaren köyde tüm çocuklara yönelik çalışmalar başlattık, yargılamayı da takip ettik. Sıla bebek davasında Bakanlık olarak annenin ihmal yoluyla değil, doğrudan bu suçu işlemiş olduğu kanaatinde olduğumuz için annenin 'iştirak halinde kasten öldürme' suçundan cezalandırılması talebinde bulunduk.
Annenin süreçten haberdar olduğu, basit bir ihmal olmadığı çok göze çarpıyor. Suça sürüklenen çocukların üvey babaannesi bu davada herhangi bir sıfatla bulunmuyor. Bu çocukların bakımını üstlenen kişi olarak geçiyor ama süreçten hiç haberinin olmadığını söylüyor. Bakanlık olarak bu kişi hakkında da suç duyurusunda bulunduk.
Yine çocukların babaları ile ilgili de suç duyurusunda bulunduk. Annenin ihmali ötesinde bir durumun olduğu, biliyor ama çocuğu yine oraya bırakmaya devam ediyor, gibi bir tablo var."
(ANADOLU AJANSI)