Balık Gölü'nün suları çekildi: Balıklara da insanlara da yetişemiyor
Kuraklık ve kontrolsüz su kullanımı nedeniyle ağustos ayında suları çekilen Balık Gölü’nden köylüler, yeniden su çekmek istiyor. Ancak su seviyesi düşen göl, alarm veriyor.
Emrullah Bayrak
DUVAR - Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye'de ağustos ayında yağışlar yüzde 60 azaldı. Yağışlı gün sayısı Ağrı'da 5-10 gün aralığında gerçekleşti. Kuraklıktan en çok etkilenen yerlerin başında ise Balık Gölü geliyor. Yağışların yetersiz olması sebebiyle Balık Gölü'ndeki su seviyesi kritik seviyelere düştü.
Balık Gölü’nün suları, ağustos ayında kuraklık ve köylülerin su ihtiyacının buradan karşılanması nedeniyle çekildi. Köylüler, gölden su çekmeye devam etmek isterken Ağrı Taşlıçay Belediye Başkanı İsmet Taşdemir, gölden su çekilmesini ‘cinayet’ olarak tanımlıyor.
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi ve köylerinde, gölün su seviyesinin düşmesinden dolayı su sıkıntısı yaşanıyor. Yeterli ve temiz suya erişim sorunu yaşayan köylüler, çevre köylerden traktörlerle, at, eşek ve katırlarla su taşımak zorunda kalıyor.
‘İÇME SUYU DERDİNE DÜŞTÜK’
Soruna ilişkin görüştüğümüz Dalbahçe Köyü muhtarı Meryem Önkür, Doğubayazıt genelinde bir su sorunu olduğuna dikkat çekti. Suyu, Balık Gölü'nden aldıklarını ve göldeki su seviyesinin düşmesi sonucu iki yıldır daha büyük sorun yaşadıklarını anlatan Önkür, köye 3 kilometre uzaklıktaki su kaynağını talep ettiklerini ifade etti.
Kaymakamlıktan da bu suyun getirilmesini istediklerini ancak şimdiye kadar bir sonuç çıkmadığını dile getiren Önkür, "Köyümüz 300 hane, 1600 nüfusu var. 21. yüzyıldayız ve halen su sorunu yaşıyoruz. 10-15 yıl geriye gittik. Su olmazsa hiçbir şey olmuyor. Tarımsal arazilerimiz kurudu. İnsanlar artık çiftçiliği de bir kenara bıraktı. Şimdi içme suyu derdine düştük. Balık Gölü'nün su seviyesi de kuraklıktan dolayı çok düştü. Bu yıl çok sıkıntı çekiyoruz. Kendi kaynak suyumuzun köyümüze verilmesini istiyoruz. Tarım ve hayvancılıkla geçimimizi sağlıyoruz. Hayvanlarımız da susuz kalıyor" dedi.
‘SU GELMEZSE PERİŞAN OLURUZ’
40 hanelik Seslitaş köyü muhtarı Abdulbaki Günek de "Su gelmezse biz perişan oluruz” ifadelerini kullandı. Balık Gölü'nün su seviyesinin düşmesi dolayısıyla su borularının havada kaldığını dile getiren Günek, "Boruların su seviyesine indirilmesi lazım. Kaymakamlığa başvuru yaptık ama bir sonuç çıkmadı. Su sorununun bir an önce çözülmesini istiyoruz" diye konuştu.
50 haneli Yalınsaz köyü muhtarı Mehmet Karaman ise temel sorunun, Balık Gölü’ndeki su seviyesinin düşmesinden kaynaklandığını söyledi. Su borularının gölün eski seviyesine göre döşendiğini anlatan Tunç, şunları söyledi: "Gölün seviyesi indiği için su basıncı da haliyle düştü. Bu nedenle Balık Gölü'nden su alan Doğubayazıt ve çevre köyler şu an problem yaşıyor. Boruların 2 metre daha aşağı indirilmesi halinde sorun çözülecektir. Ancak bunun için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan izin gerekiyor. Başka kaynaklardan göle su aktarılması halinde de su sorunu bitecektir. Yağmur yağmazsa gölün suyundan bu haliyle faydalanamayacağız."
‘ÇEVRE KÖYLER SU VERMİYOR’
Su sorunu yaşayan yerleşim yerlerinden biri de Yığınçal Köyü. Merkeze 25 kilometre uzaklıktaki köy, kurulduğu günden bugüne su sorunu yaşıyor. Yığınçal Köyü muhtarı Süleyman Taşkıran, köylerinin arazi bakımından yüksek ve dağlık bir bölge olduğuna dikkat çekti. Köylerinde su kaynakları bulunmadığını anlatan Taşkıran, "Devlete müracaat ettik, gelip inceleme yaptılar fakat yer altı su kaynakları tespit edilemedi. 200 metreye kadar sondaj da vurduk ama su çıkmadı. Bizim sadece dağdan gelen ve kar sularıyla beslenen bir su kaynağımız var. Onu da yılın belli bir süresinde kullanıyoruz. Yaz döneminde yavaş yavaş kurumaya başlıyor. Tamamen susuz değiliz, ondan faydalanıyoruz. Sonbahara doğru bu su da kesiliyor" dedi.
"Köyümüze yakın köylerde su var ancak onlar da kendilerine yetmediği için biz alamıyoruz" diyen Taşkıran, şöyle devam etti: "Kışın hayvanlar için kar suyundan faydalanıyoruz. İçme suyu için de traktörlerle çevre köylerden su taşıyoruz. Köyün kuruluşundan bu yana su sorunu yaşıyoruz. Bölgenin dağlık olması işimizi zorlaştırıyor. Kar sularının olduğu bölgeden bir hat döşendi, o suyla idare ediyoruz ama şansızlığımız, kaynağın olmayışıdır. Bu bölgede sadece biz su sorunu yaşıyoruz. Geçim kaynağımız tarım ve hayvancılık. Köyümüzde su olmadığı için bağ-bahçe hiç yok. Tarlalarımızın su ihtiyacı ise yağmurun yağmasına bağlı."
‘BU BİR CİNAYETTİR, KATLİAMDIR’
Bu yıl Balık Gölü Festivali'nin dördüncüsünü düzenleyen Taşlıçay Belediye Başkanı İsmet Taşdemir, gölün Türkiye'nin en yüksek rakımlı göllerinden olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de tek çeşit alabalığın yaşadığı göl olduğunu anlatan Taşdemir, buranın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2020 yılında ‘Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ olarak tescil edildiğini hatırlattı.
Doğubayazıt için acilen başka yerlerden içme suyu bulunarak Balık Gölü'nden su alımının durdurulması gerektiğini dile getiren Taşdemir, şöyle devam etti: "Ülkemizde bir kuraklık yaşanıyor. Ama bizimki kuraklıktan ayrı bir problem. Doğubayazıt Balık Gölü'nden binlik boruyla 7/24 saat içme suyu alıyor. Burası doğal kaynaklarıyla beslenen bir göldür. Şu an Çıldır Gölü'nde de kuraklıktan dolayı su azalması yaşanıyor. 17 kilometre uzaklıktaki dört dereden su getirip Çıldır Gölü'nün özellikleri korunmaya çalışılıyor. Ama bizde de tam tersi yapılıyor. Göl kurutulmaya çalışılıyor. Benim içim kan ağlıyor. Yazıktır, günahtır. Burası Türkiye'nin en yüksek gölüdür. Tek çeşit alabalığın yaşadığı bir göldür. Neden buna sahip çıkılmıyor? Doğubayazıt hem içme suyunu hem de araziyi sulama suyunu buradan kullanıyor. 1980'li yıllarda kafalarına göre buradan bir su almışlar. Borular o zaman 15-20 metre gölün altındayken, şu an suyun üzerine çıkmış. Su gitmediği için de şimdi hidrofor ve jeneratör ile gölden su çekiliyor. Bu bir cinayettir, katliamdır. Ne yazık ki kimse tarihimize, kültürümüze önem vermiyor. Yetkililer de bu konuya duyarsız."
KIRMIZI BENEKLİ ALABALIK GÖLDE YAŞIYOR
Balık Gölü, Taşlıçay ilçesine 26 kilometre, Doğubayazıt ilçesine 60 kilometre mesafede. Denizden yüksekliği 2241 metre olup Türkiye'nin en yüksek rakımlı göllerinden biri. Çevresindeki dağlardan gelen küçük dereler, kıyısındaki pınarlar ve yer altı sularıyla beslenen en derin yeri 37 metre olan bir lav seti gölü.
Göl, içme suyu ve kullanma suyu koruma sahası statüsünde, yerleşim birimleri için içme suyu sağlıyor. Çevresindeki dağlardan gelen küçük dereler, kıyısındaki pınarlar ve yer altı suyu ile beslendiğinden akış durumu ve sürekliliği ile ilgili veriler tespit edilemiyor.
Yakın çevresinde tarım alanları ve otlaklar bulunuyor. Türkiye'nin önemli kuş alanlarından biri. Gölün üzerindeki 0.15 hektar alana sahip bir adada kuluçkaya yatan Kadife Ördek popülasyonu ile önemli kuş alanı statüsü kazandı. Gölün asıl ünü, yetiştirdiği kırmızı benekli alabalıktan kaynaklanıyor. Göl çevresinde yaşayan başlıca hayvan türleri şunlar: Kartal, Şahin, Keklik, Yabani Tavşan, Tilki, Kurt, Yaban Ördeği, Martı, Bıldırcın ve Çulluk.