Balıkesir metalik madencilik kıskacında: 11 ilçede 32 proje
Balıkesir’ın neredeyse tüm ilçeleri metalik madencilik kıskacı altında. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, 11 ilçede 32 maden projesi olduğunu söyledi.
Seçkin Sağlam
ÇANAKKALE - Kazdağları’nın bir bölümünü Çanakkale ile paylaşan, kendine özgü flora ve faunasıyla doğal yaşamın önemli merkezlerinden biri olan Balıkesir de birçok ilde olduğu gibi madencilik faaliyetleri ile çevrili durumda. Balıkesir bölgesinde yoğunlaşan madencilik faaliyetleriyle ilgili çalışma yapan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, hangi ilçede hangi maden şirketlerinin faaliyette olduğunu listeledi.
Metalik madencilik çalışmalarının yaşamı tehdit etme noktasına geldiği ifade edilen çalışmada, acilen bölge için “Stratejik Çevresel Değerlendirme” yapılması gerektiği belirtildi. Stratejik Çevresel Değerlendirme ile madenlerin bölgenin flora ve faunasına yönelik toplam etkisinin ortaya konulabileceği ifade ediliyor.
20 İLÇENİN 11'İNDE MADEN PROJESİ VAR
Çalışmaya göre, ikisi merkez ilçe olan toplam 20 ilçeye sahip Balıkesir’in 11 ilçesinde 30’un üzerinde madencilik faaliyeti gerçekleştiriliyor. İşletme aşamasına geçen veya projelerini sunanların dışında sayısı bilinmeyen onlarca sondaj yapıldığı tahmin edilirken, metalik madencilik faaliyetlerine feldspat ve taş ocakları da eklenince bölgedeki çevre sorunlarının üst düzeyde olduğu ortaya çıkıyor.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan ile Balıkesir’deki madencilik faaliyetlerinin son durumunu konuştuk. Sondaj çalışmalarının 2018 yılında yapılan değişiklikle ÇED sürecinden çıkarıldığına dikkat çeken Doğan, bu nedenle arama aşamasında olan projeler hakkında bilgi edinilemediğini söyledi. Doğan, “Bu durumda projeler ancak işletme aşamasına geçip ÇED başvurusu yapıldığında ECED duyuru sisteminden takip edilebilmektedir” dedi.
KAZDAĞLARI ETEKLERİNDE İKİ İLÇEDE 12 PROJE
Kazdağları eteklerinde bulunan Havran ve İvrindi, Balıkesir bölgesindeki madencilik faaliyetlerinin yoğunlaştığı alanların başında geliyor. Havran’da; Halılar Altın Madeni Projesi'nde önce “açık ocak” ve daha sonra “patlatmalı açık ocak” için ÇED başvuruları yapıldı, "ÇED Gerekli Değildir" kararı alındı. Projeye karşı, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından dava açıldı. Maden şirketinin kaybettiği dava Danıştay tarafından bozularak yeniden görüldü, keşif yapıldı. Dernek davayı ikinci kez kazandı.
Büyükşapçı Altın Madeni Projesi de yine davalık olurken, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği bu projeye karşı da hukuki kazanım elde ederek davayı kazandı. Demirtepe Altın Madeni Projesi'nde ilk ÇED Süreci 2017 yılında, ikinci ÇED süreci ise 2019 yılında gerçekleşti. 12 bin itiraz dilekçesinin toplandığı projede ÇED süreci durduruldu. Eymir Köyü Altın Madeni Projesi için ÇED Süreci devam ederken, Özdoğu-Tepeoba Bakır ve Molibden Madeni 2009 yılında ÇED olumlu kararı aldı. Bölgede rezervin bittiği ve projenin durdurulduğu ifade edilirken alanın mevcut haliyle rehabilite edilmeden terk edildiği öğrenildi. Havran’da ayrıca Koza Altın Madeni’nin iki projesiyle CVK Madencilik Karaaydın Kurşun Madeni Projesi bulunuyor. İvrindi’de TÜMAD Burhaniye-İvrindi Altın Madeni, CVK Madencilik, Nesko Mad. Tic. ve San. A.Ş., TECK Madencilik SAN. TİC. A.Ş. projeleri bulunuyor.
Balya’da; Bahar Madencilik-Orhanlar Altın Madeni Projesi, Eczacıbaşı Kurşun Madeni
Dedeman Kurşun Madeni Projesi, Eczacıbaşı Halloysit Projesi, HB Madencilik ve Koza Altın İşletmeleri projeleri bulunuyor.
Sındırgı’da Zenit Madencilik’in üç projesi bulunuyor
Dursunbey’de 3S Madencilik’in iki projesiyle Aksu Madenciliğin projeleri bulunuyor.
Gönen’de Santral Madencilik’in projesi var.
Ayvalık’ta; Bilfer Madencilik’in ve Densan Madencilik’in projeleri var.
Gömeç’te; Uludoru Madencilik ve Koza Altın İşletmeleri faaliyet yürütüyor.
Bigadiç’te Polimetal Madencilik şirketi.
Karesi’de; 3S Madencilik şirketinin projeleri var.
Yukarıda sayılan listede yalnızca metalik madencilik projelerinden altın, kurşun, gümüş, bakır projeleri listelenirken, manganez, antimuan, krom, feldspat vb projeler de eklendiğinde madencilik yoğunluğunun çok daha fazla olacağı tahmin ediliyor.
'STRATEJİK ÇEVRESEL DEĞERLENDİRİLME YAPILMALI'
Balıkesir bölgesindeki madencilik faaliyetlerine karşı başta Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği olmak üzere, çevre örgütleri ve meslek örgütleri tarafından davalar açılıyor. Açılan davalar büyük ölçüde kazanılırken, madenlerin ÇED süreçleri durduruluyor. Ancak, ÇED süreci durdurulan şirketler, sonrasında yeni ÇED başvuruları ya da kapasite artışı, zenginleştirme tesisi gibi projelerle yeniden ruhsat alanlarında girişimlerde bulunuyor.
Balıkesir’de sayıları oldukça fazla çeşitli madencilik projelerinin yer aldığını dile getiren Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, bu projeler arasında metalik madencilik, taş ocakları, mermer ocakları, kömür ocaklarının yer aldığını dile getirdi. Doğan, “Balıkesir ili için hem maden hem de enerji yatırım ve projelerinin bölgeye etkisinin kümülatif-toplam etkisinin gözetilmesi gerekmektedir. Tüm bu projelerin hem bölgenin tarım ve hayvancılığına, toprağa, orman ekosistemine, su kaynaklarına, ekolojik dengeye etkisinin Stratejik Çevresel Değerlendirilme çalışmasının yapılması gereklidir” dedi.
ÇED SÜRECİ NASIL OLUYOR?
Doğan, maden şirketlerinin büyük çoğunluğunun izlediği ÇED sürecinin de gerçek bilgileri kamuoyundan gizlemeye yönelik olduğunu dile getirdi. Şirketlerin bir an önce alana girebilmek, yerleşmek ve işletme izni almak için feldspat, kuvars, halloysit vb madenleri çıkartacaklarını söyleyerek ve ÇED alanını da 25 hektar altında göstererek ÇED başvurularını yaptıklarını ifade etti. Doğan, bu sayede şirketlerin, uzun uzadıya ÇED raporları ile uğraşmadan, proje tanıtım dosyası hazırlayarak “ÇED Gerekli Değildir” kararı aldıklarını, işletme iznini alıp alana yerleşip bu sürede arama faaliyetlerine de devam edip gerçek fizibilitelerini hazırladıktan sonra asıl konularına yani altın-gümüş vb projeleri ile ortaya çıktıklarını dile getirdi.
Doğan, “Projede ‘zenginleştirme tesisi ve atık tesisi’ yapma kararları varsa bile kamuoyunun siyanür vb konusundaki hassasiyeti nedeniyle, önce yalnızca küçük bir alan için ‘maden ocağı’ projesi olarak başvurularını yapmakta, ardından ‘kapasite artışı’, ardından da ‘zenginleştirme tesisi ve atık havuzu’ için ayrı ayrı ÇED süreçleri başlatmaktalar. Halihazırda ÇED süreci devam eden CVK Sarıalan Altın Madeni Projesinin ÇED süreci izlendiğinde tam da bu şekilde bir seyir izlemiştir” diye konuştu.