Barbados’taki kadın liderliği dünya için doğru bir örnek
Mia Mottley, Karayipler ve Güney Amerika’da yaşayan halkların en acil sorunlarıyla ilgilenen kadınlardan yalnızca biri.
Mandeep Rai
Gelişmekte olan dünyanın tarih öncesinden kalma değerlerle dolu olduğu ve kadınların seslerini duyurmak için mücadele ettikleri gibi yaygın bir yanılgı söz konusu. Ne kadar çok ülkeyi ziyaret edip ne kadar çok kadın liderle konuşursam, bunun tam tersinin doğru olduğuna da o kadar çok inanıyorum. İşin gerçeği, dünya genelinde iktidar konumunda olan insanlar, salgın hastalıklar, iklim krizi, eğitim ve altyapı dahil olmak üzere toplumun en acil sorunlarından bir kısmının üstesinden gelmek söz konusu olduğunda bu güçlü kadınlardan mühim dersler alabilirler.
GEÇMİŞTE DE ÖNCÜLER MEVCUTTU
Şüphesiz ki, gelişmekte olan dünyada başarılı kadın liderliği yeni bir olgu değil. Hindistan başbakanı olduğu dönemde Indira Gandhi ziyadesiyle güçlüydü. Afrika’da, 2006 yılında iktidara geldiğinde alt üst olmuş bir ulusun parçalarını bir araya getirme sürecinde oynadığı rol nedeniyle 2020’de Time dergisinin 'Yılın Kadını' listesinde yer verilen saygıdeğer eski Liberya Cumhurbaşkanı Ellen Johnson Sirleaf ile tanıştım.
Son dönemde Surinam, Guyana, Trinidad ve Tobago ve Barbados’tan pek çok kadın liderle röportaj gerçekleştirerek Güney Amerika ve Karayipler’den yazıyorum. Burada yaşayan kadın politika ve iş dünyası liderlerine duyulan saygının nedeni kısmen kendilerini ispatlamak için daha derinlere inmek zorunda kalmalarından kaynaklanıyor ki, bu durumun, özellikle sarsıntılı zamanlarda ulaştıkları başarıların anahtarlarından biri olduğuna inanıyorum.
Göreve başlamasından bu yana, Barbados Başbakanı Mia Mottley, ülkedeki demokrasinin görünümünü değiştirdi. Şeffaf bir şekilde davrandı; kamuya açık bir şekilde, yaşanan adaletsizliklere karşı çıktı ve Karayip ülkeleri arasında güvenilir bağlar kurdu. Covid krizi süresince yatırımları güvence altına almaya, istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomi teşkil etmek amacıyla altyapıyı geliştirmeye ve bölge çapında ve uluslararası alanda işbirliğine duyduğu bağlılığın Barbados’a ne kadar büyük şeyler sağladığını anlatmak zor. Barbados gibi ülkeler çoğu zaman bir hikayenin baş kahramanı değildir; buna karşın, Mottley iklim krizi ve uluslararası kalkınma gibi konuları dünya sahnesinde ön plana çıkarıyor.
Bölgede Mottley’e verilen desteğin düzeyi o denli yüksek ki, Guyana Başkanı Irfaan Ali’nin ona karşı bir ilgi ve destek jesti olarak ünlü körili balıklarını pişirmek için sabahın beşinde uyanması ve bir sonraki uçuşla yollaması nadir görülen bir durum değil.
DÜNYAYI DEĞİŞTİREN KADINLAR
Bununla birlikte, bir First Lady’nin liderliği paylaşmada oynayabileceği rolden de ziyadesiyle etkilendim. Mellisa Santokhi-Seenacherry, Surinam’da, hükümet politikaları aracığıyla [toplumda] kimsenin geride kalmamasını sağlamaya yardımcı oldu. Başarılı bir avukat olarak, kadınların öncülüğünü, güçlenmesini ve ruh sağlığını titizlikle destekledi. Guyana First Lady’si Arya Ali, aileyi hükümet binasına ve işlerine geri getirdi. O, kapsayıcılık söz konusu olduğunda kararlı bir insan; ülke genelinde kadınları, çocukları ve engellileri destekleyen planlar oluşturma hususunda gayretli ve aile içi şiddet ve tecavüz gibi güç meselelerle uğraşmaktan korkmuyor. Bu çaba, cesaret ve yürek ister ve o, bu özelliklere fazlasıyla sahip.
Yine Guyana’dan Annette Arjoon, çevre ve toplum çalışmalarıyla, diğer alanlarda geniş çapta bir tanınırlık kazandı. Arjoon, ülkenin ilk ve en başarılı koruma STK’larından biri olan Guyana Deniz Kaplumbağaları Koruma Derneği’nin kurulmasını sağladı ve gelecek nesiller için doğal çevrenin korunmasına öncülük ediyor.
Trinidad ve Tobago ise özel sektör alanında bu liderlik biçimine sahip; buradaki ve Jamaika’daki CEO kadınların sayısı ABD’dekinden daha fazla. Trinidad ve Tobago ‘Business Hall of Fame’ ödülü sahibi olan Angela Lee Loy, çalışanlarını Covid salgını boyunca eğitime ve onları evde çalışmanın zorlukları karşısında desteklemek amacıyla yatırım yapmaya devam etti; ayrıca ebeveynlere evde eğitim hususunda çalışma esnekliği sağladı. “Evde süren yaşamların desteğe ihtiyacı varsa, bunun da bizim ilgi ve endişe alanımıza girmesi gerektiğine inanıyorum” diyor. Bu yaklaşımı kesinlikle bir karşılığa tekabül etti. Çalışanları işlerine bağlı ve üretken kaldılar.
Bunlar basit şeyler değil ve kadın liderler bağlamında asla dikey yönlü bir yükseliş söz konusu olmadı. Bununla birlikte, burada ön plana çıkarılan kadınlar cesurca bir yol çiziyor ve dünya için parlak bir örnek oluşturuyorlar. Son iki yıldır hayatımızdaki eşi benzeri görülmemiş kesinti, ‘liderlik’ meselesinin üzerine de bir ışık tuttu. Bu kadınlar, halkı öncelikli görerek küresel güçlüklere karşı çözümler üretiyor ve onları bu kadar başarılı yapan niteliklerden yararlanarak, amaçları ve tutkuları ile toplumlarının yaşamlarını iyileştiriyorlar.
Yazının orijinali The Guardian sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)