'Barışa dayalı siyaseti egemen kılmaya çalışmayı unutmadan Newroz Piroz Be'

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Newroz alanlarında ve her yerde her zaman barış dilini, barışa dayalı siyaseti egemen kılmaya çalışmayı unutmadan Newroz Piroz Be…" mesajı paylaştı.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili ve CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Newroz Bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada, "Newroz alanlarında ve her yerde her zaman barış dilini, barışa dayalı siyaseti egemen kılmaya çalışmayı unutmadan Newroz Piroz Be…" ifadesini kullandı.

Tanrıkulu, "AKP iktidarının yurtiçinde ve yurtdışında yarattığı sıkışmışlığı, çöküş halini örtbas etmek için kışkırttığı ırkçılığa, nefrete, ayrımcılığa dayalı dile karşı kayıtsızlaşmamak, içselleştirmemek tam tersine her zaman her yerde gündeme getirerek mücadele etmek en önemli toplumsal görevlerimizden birisidir. Ülkemiz ve dünyamız için ırkçılık ve ayrımcılığa karşı Newroz alanlarında ve her yerde her zaman barış dilini, barışa dayalı siyaseti egemen kılmaya çalışmayı unutmadan Newroz Piroz Be…" ifadelerini kullandı.

"Newroz’un şiddet ve acı dolu geçmişini unutmamamız gerekiyor" diyen Tanrıkulu'nun açıklaması şöyle:

 "90’lı yıllarda yaşanan olaylar nedeniyle Newroz, sürekli gerginlik ve tedirginlikle anılır olmuştur. “Barış”, “işkenceye sıfır tolerans” iddialarını dilinden düşürmeyen AKP’nin iktidarında geçen yıllarda da güvenlik güçlerinin bayram kutlayanların üzerine rastgele ateş açtığı olaylar azalsa da sürmüştür. Bu dönemde Newroz kutlamalarında yüzlerce kişi ağır biçimde dövüldü, gaz bombasıyla/silahla yaralandı; binlerce kişi de gözaltına alındı.

AKP Hükümetleri döneminde Newroz kutlamalarında, en az 9 kişi güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Olaylarda 3 polis de yaşamını yitirdi.

9 kişinin öldürülmesinin yanı sıra bütün bu yıllar boyunca aralarında avukatların ve gazetecilerin de bulunduğu yüzlerce kişinin gözaltına alındığını, alanlarda ve gözaltı merkezlerinde işkence gördüğünü, haklarında davalar açıldığını unutmamamız gerekiyor.

1. 2002: 21 Mart 2002 tarihinde gerçekleştirilen kutlamalar sırasında, Ömer Aydın, güvenlik güçlerinin kullandığı plastik mermi nedeniyle yaşamını yitirdi. Resmi açıklamada, Aydın’ın “kalp krizi” sonucu yaşamını yitirdiği iddia edildi. Görgü tanıkları ve yakınları ise polislerin kullandığı plastik merminin Aydın’ın kaburgasını kırıp kalbini deldiğini belirttiler.

2. Aynı olaylarda, polis panzeri tarafından ezilen Mehmet Şen de yaşamını yitirdi.

3. Mersin’de ise Ankara’dan takviye gönderilen panzer hatalı olduğu öne sürülen Ahmet Taner Kışlalı Köprüsü’nde devrildi. Kazada polis memurları Hasan Yılmaz ve Çetin Ayaz yaşamını yitirdi.

4. 2008: 2008 yılında Van’da polis müdahalesi sonucu Ramazan Dal ve Zeki Erinç yaşamını yitirdi.

5. Hakkari Yüksekova’da ise polis müdahalesi sonucu İkbal Yaşar (20) yaşamını yitirdi.

6. Yüksekova’da Newroz mitinginin Kaymakamlık tarafından yasaklanması üzerine 23 Mart 2008 tarihinde çıkan olaylar sırasında, yakınlardaki evinin önünde bulunan Fahrettin Şedal (37) karnından vuruldu. Şedal 10 Nisan 2008 tarihinde hastanede yaşamını yitirdi.

7. 2012: 18 Mart 2012 tarihinde İstanbul Valiliği’nin Kazlıçeşme Meydanı’nda kutlamayı yasaklamasını protesto amacıyla düzenlenen protesto gösterisine polis müdahale etti. Olayda, yoğun gaz bombası kullanılması nedeniyle Hacı Zengin (57) yaşamını yitirdi.

8. 2012 yılında Şırnak Cizre İlçesindeki olaylarda ateş açılması sonucu yaralanan polis memuru Ahmet Toprakoğlu (28) hastanede yaşamını yitirdi.

9. 2016: 18 Mart 2016 tarihinde İstanbul Avcılar Yeşilkent Mahallesinde düzenlenen Newroz kutlamasına polis gaz bombaları ile müdahale etti. Yoğun gazdan etkilenen Mehmet Nağay (37) yaşamını yitirdi.

10. 2017: 2017 yılında Diyarbakır’da meydana üzeri çıplak bir biçimde koşarak giren üniversite öğrencisi Kemal Kurkut, polisler tarafından öldürüldü. Kurkut, gerçekleri gösteren fotoğraflar ortaya çıkmadan önce “canlı bomba” olarak kamuoyuna sunulmuştu… Kemal Kurkut’u öldüren polis Y.Ş. ilk yargılamada (2020 Kasım ayında) beraat etti. 2023 yılında sonuçlanan ikinci yargılamada, İstinaf Mahkemesinin kararı doğrultusunda “ceza verilmesine yer olmadığı” kararı verildi."