Barutçu Tekstil ile ilgili açıklama: İşçileri zehirlendi, şiddet gördü

Öz İplik İş Sendikası, Barutçu Tekstil yönetimi tarafından zehirlenen işçilerle birlikte basın açıklaması düzenledi. Açıklamada fabrikadan atılan bir işçi de yaşadığı şiddeti anlattı.

İşten atılan Barutçu Tekstil çalışanları da açıklamaya katıldı.
Google Haberlere Abone ol

Pelin Akdemir

BURSA - Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Barutçu Tekstil’de çalışan dokuz işçi, Öz İplik İş Sendikası’na üye olduktan sonra işten çıkarıldı. İşçiler, işe iade edilme talebiyle fabrika önünde 112 gündür eylemlerini sürdürüyor. 30 Ocak Pazartesi günü fabrika önüne giden işçiler, kapakları açık bırakılan amonyak yüklü kamyon nedeniyle ‘zehirlenme’ tehlikesi atlattı. Uluslararası İş Güvenliği Yöneticisi Ahmet Tatar, konuyla ilgili sendika temsilcileri ve kadın işçilerle Öz İplik İş Sendikası Bursa Şubesi’nde bugün basın açıklaması yaptı.

Açıklamada, zehirlenme olayının işçileri yıldırmak amacıyla kasten yapıldığını ifade etti. Açıklamada, 28 Ocak’ta Barutçu Tekstil’den atılan Bülent Balcı, çalıştığı sürede iki kez şiddete maruz kaldığını anlattı.

‘FABRİKA SAHİBİ OLAYI PENCEREDEN İZLEDİ’

Kadın işçilerin ücret ayrımcılığına, mobbinge ve şiddete karşı sendikalaştıklarını belirten Öz İplik İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Serkan Açıcı, olayda kullanılan aracın kimyasal madde taşıma aracı olmadığını söyledi. Açıcı, fabrika sahibi Lütfü Barutçu’nun, olayın gerçekleştiği zaman odasının penceresinden izlediğini belirtti. Açıcı, konu hakkında soruşturma açıldığını fakat savcının henüz atanmadığını ekledi.

‘AMONYAK TEHLİKELİ BİR GAZDIR’

Uluslararası İş Güvenliği Yöneticisi Ahmet Tatar da amonyak kimyasal maddesiyle ilgili şu bilgileri paylaştı: “Amonyak, düşük ısı değerinde bile patlayıcı özelliği olan maddedir. Sıvı olan madde açıldığı zaman atmosfere gaz halinde yayılır. Yayıldığı zaman çevresinde bir emniyet şeridi oluşturmak gerekir. Kapalı alanlarda daha tehlikeli olan bir gazdır.”

Amonyağın taşınması gerekli önlemlerin alınmadığına dikkati çeken Tatar, fabrikaya ait aracın fabrika alanı dışında, kapakları açık bir şekilde bırakılmasını bilinçli bir eylem olarak değerlendirdi: “Amonyak gazları koruyucu kaplarda taşınıyor ancak kapakları açık bırakılmış. Fabrikaya ait olan araç fabrika alanı dışında bırakılmış. Araç özellikle sendikanın ses aracının ön tarafına konulmuş. Ses aracı günlerdir orada sabit duruyor. Benim değerlendirmem, fabrikanın burada bilinçli, caydırıcı bir davranışı olduğu.”

‘KİMYASAL MADDE ARACININ ETRAFINDA UYARICI İŞARET YOK’

Çevre Bakanlığı’nın Kimyasal Madde Taşıma Yönetmenliği’ne göre kimyasal maddelerin taşınmasında uyarıcı işaretlerin bulunması gerektiğini aktaran Tatar, “Bu kamyonette herhangi bir uyarıcı işaret yok. Taşımayı veya depolamayı yapacak olan kişilerin bu konuda eğitim almış olması lazım. Aracı taşımak isteyen kişi, fabrikanın şoförü. Taşıması için özel kıyafet giymiş olması, taşımaya yönelik belgesinin olması gerekir. Kimyasal ürünün özelliklerinin belirtildiği, oluşturabileceği muhtemel tehlikelerin tanımlandığı malzeme güvenlik formunun oluşturulması gerekir” diye konuştu.

Bir yıldır fabrikada çalışan Bülent Balcı, 28 Ocak'ta işten çıkarıldı. 
‘BOYNUMDAN TUTUP YERE FIRLATILDIM’

Açıklamada, 28 Ocak’ta işten çıkarılan Bülent Balcı, fabrikada gördüğü şiddeti anlattı. Bir yıldır fabrikada çalışan Balcı, çocuğunun rahatsızlandığı bir gün, fabrikaya bir buçuk saat geç gideceğini vardiya şefine bildirmesine rağmen işe geldiğinde hakaretlerle ve fiziksel şiddetle karşılaştığını söyledi. Balcı, “Daha dört aylık çalışandım. İki yanağımdan tutup yaklaşık bir buçuk metre yere fırlatıldım. Müdahale edersem işimden olurum diye karşılık veremedim. Başka bir gün 10 bin tane ürün yaptım, yanımdaki arkadaş 13 bin ürün yaptı diye ‘neden 13 bin ürün yapmadım’ diye bu sefer boynumdan tutup yere fırlattı” dedi.  

Balcı, ek mesailerin elden verilmesi nedeniyle işten çıkarıldığında aldığı tazminatın normalden düşük olduğunu söyledi.