Basın Konseyi'nden 'CHP-Halk TV' açıklaması: Medya etiğinin örselenmesine izin verilmeyecek
Basın Konseyi'nden, CHP'nin Halk TV ile sözleşmesini feshetmesine ilişkin "Bağımsız habercilik refleksinin bozulmasına ve medya etiğinin örselenmesine izin verilmemesi önceliğimiz" açıklaması yapıldı.
DUVAR - CHP'nin Halk TV ile olan yayın anlaşmasını tek taraflı olarak sonlandırmasının ardından başlayan tartışmalar devam ederken konuya ilişkin Basın Konseyi'nden açıklama geldi.
Konsey, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Medya etiğinin örselenmesine izin verilmeyecek. Bir siyasi parti ile bir televizyon kanalının, grup toplantıları ve haberlerinin yayınlanması için sözleşme yaptıkları, bu sözleşmeyi partinin iptal etmesiyle ortaya çıkmıştır" ifadelerini kullandı.
Basın Konseyi açıklamasının devamı şöyle:
"Söz konusu kanal kendini haklı çıkarmak için sözleşmeyi iptal eden partiyi suçlayan yayınlar yapmıştır. Basın Konseyi Yüksek Kurulu, olayı basın meslek ilkeleri yönüyle değerlendirecektir. Gazeteciliğin ve yayıncılığın temeli olan bağımsız habercilik refleksinin bozulmasına ve medya etiğinin örselenmesine izin verilmemesinin önceliğimiz olduğunu kamuoyuyla paylaşırız."
'TÜRK BASIN TARİHİ'NE DİKKAT ÇEKİCİ BİR NOT OLARAK EKLİYORUZ'
Halk TV’den de Basın Konseyi’nin açıklamasına yanıt geldi. Halk TV’nin web sitesinden ‘Halk TV'den Basın Meslek Kuruluşları'na Sitem’ başlığıyla yapılan açıklamada “CHP ile Halk TV arasındaki yayın ve reklam sözleşmesinin feshedilmesinin ardından, Halk TV'ye yönelik sansür ve ambargo başladı. Yaşananları Basın Meslek Kuruluşlarının ve bazı gazetecilerin görmezden gelip sessiz kalışını Türk Basın Tarihi'ne dikkat çekici bir not olarak ekliyoruz” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
"CHP ile Halk TV arasındaki anlaşmanın içeriğini defalarca açıklamamıza, sözleşmenin haberleri, yorumları ve konukları kapsamadığının altını tekrar tekrar çizmemize rağmen, üstünkörü ve gerçek olmayan bir değerlendirmeyle konunun bazı çevreler tarafından basın etiği kapsamına sokulmak istenmesi bizim için manidardır.
Sözkonusu sözleşme ticari bir sözleşmedir ve her iki tarafın da fesih hakkı vardır. Başka medya kuruluşlarıyla da yapıldığını bildiğimiz bu sözleşmeleri açıklamak CHP’nin sorumluluğundadır.
Ancak, Halk TV’ye uygulanan sansür ve ambargo karşısında bizi yalnız bırakan basın kuruluşları, gazeteciler, meslek örgütlerinin ticari sözleşme üzerinden Halk TV’yi sorgulamaya kalkışmasını doğru ve etik bulmuyoruz.
Bir televizyon yayınından sadece saatler önce konuğuna ambargo koymak, yayın yapılacak alanı yasaklamak, yayını 45 derece sıcaklıkta güneş altında yapmaya zorlamak sansür ve ambargo değil midir? Bu konu neden Basın Meslek Kuruluşlarının ilgi alanına girmiyor? Gazeteciler, meslek örgütleri neden duyarsız, sessiz kalıyor?
Bunu sorgulamayanların festival yasaklayan, gazetecilere gözdağı veren, cezaevine gönderen iktidar politikalarını eleştirmeye hakkı olacak mı?"
Ne olmuştu?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, CHP'nin, Halk TV ile arasındaki protokolü tek taraflı feshettiğini bildirmişti.
Erdem, yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Halk TV isimli televizyon kanalı ile partimiz arasında yapılmış olan ve Anayasa Mahkemesi ve Sayıştay denetimine tabi 1 Ocak 2023 tarihli protokolün 6.3. maddesi kapsamında, partimiz tek taraflı fesih hakkını kullanmış, Halk TV ile tüm ilişkimiz sona ermiştir."
Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu ise şunları söylemişti:
"Halk TV ile CHP arasında, parti yönetiminin basın ve grup toplantılarının yayınlanması karşılığında yapılan, Sayıştay denetimine de tabi olan anlaşma, CHP tarafından tek taraflı olarak feshedilmiştir. CHP yönetiminin en doğal hakkı olan bu kararı saygıyla karşılıyoruz. Halk TV’nin objektif haberciliğinin muhatabı seyircisidir, izlenme oranları, seyircisiyle kurduğu derin ve sarsılmaz bağ da bunun kanıtıdır. Çağdaş Türkiye’den, kuruluş değerlerinden, halktan, emekten, gerçekten yana haberciliğimizden, RTÜK’ün rekor cezalarına rağmen taviz vermedik, şimdi de öyle olacak. Yayıncılıktaki ilkemiz bir partinin yanında ya da karşısında, bir partinin yönetiminin yanında ya da karşısında olmak değil halkın ve haklının yanında olmaktır. Biz bu ilkeler doğrultusunda yayıncılıktan asla taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz."
Halk TV, 'Görkemli Hatıralar' isimli programının çekiminin CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem’in talimatıyla engellenmeye çalışıldığını iddia etmişti. Programın sunucusu Serhan Asker de "Susmayacağız" demişti.
Halk TV Haber Yayın Yönetmeni Bengü Şap Babaeker, CHP’nin Halk TV ile arasındaki anlaşmayı feshetme biçimine tepki göstermiş ve Eren Erdem'e 'anlaşmanın miktarını açıklaması' için seslenmişti.
Erdem de Halk TV yayınlarında hakkındaki eleştirilere "Ne sansür getiririz, ne yasaklarız. Gerçekle bağdaşmaz haberler doğru değildir" diye yanıt vermişti.
Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem'i hedef alarak Kemal Kılıçdaroğlu'na çağrı yapmış ve "Halk TV’ye uygulanan bu sansürden vazgeçilmesini sağlayın" demişti. (HABER MERKEZİ)
BASIN KONSEYİ:
— Basın Konseyi (@BasinKonseyi) July 24, 2023
MEDYA ETİĞİNİN ÖRSELENMESİNE İZİN VERİLMEYECEK
Bir siyasi parti ile bir televizyon kanalının, grup toplantıları ve haberlerinin yayınlanması için sözleşme yaptıkları, bu sözleşmeyi partinin iptal etmesiyle ortaya çıkmıştır. pic.twitter.com/LtXVnpODgD