Başkan 'örnek şehiriz' dedi, CHP yalanladı: Gökdelenler dikiliyor
12 Kasım 1999'daki 7.2'lik depremin merkezi olan Düzce’de çok katlı binalar yapılıyor. Belediye Başkanı Özlü 'yatay mimari' uyguluyoruz derken, CHP birçok yere gökdelenler dikildiğini açıkladı.
Atilla Gösterişli
DÜZCE - 1999 yılında 17 Ağustos ve 12 Kasım olmak üzere iki şiddetli depreme maruz kalan Düzce’de yapılaşmaya ve yapı stoklarına ilişkin tartışmalar bitmiyor. Düzce’nin Türkiye’de deprem riski taşıyan bölgeler içinde bulunduğunu hatırlatan CHP ve İnşaat Mühendisleri Odası belediyeyi imar konusunda 'rant peşinde' olmakla suçladı.
Düzce Depremi'nin 23’üncü yıl dönümünde ilk açıklama Düzce Belediyesi'nden geldi. Başkan Faruk Özlü, şehirde ‘kurallara uygun’ yapılaşmaya önem verdiklerini savundu ve şunları söyledi: "Şehrimizde meydana gelen yıkım ve hasarın ardından bugün 23 yıl geçti. Bu süre zarfında şehrimizde depremin izlerini silmeye çalışmakla kalmadık, vatandaşımızın afet bilincini geliştirmek için gereken her adımı attık. Valiliğimiz ve belediyemiz iş birliği içinde yeniden inşa edilen şehrimizde kurallara uygun yapılaşmaya büyük özen göstermektedir. Cumhurbaşkanımızın sürekli telkinde bulunduğu 'yatay mimarı' konusunda da Düzce bölgesinde örnek teşkil eden nadir şehirlerden biri halindedir. Ülkemizin, Düzce’mizin deprem bölgesi olduğu gerçeğini unutmadan, tedbirlerimizle çalışmaya devam ediyoruz, edeceğiz.”
CHP: KONTROL VE DENETİM YAPILMIYOR
Düzce Belediyesi'nin yapılaşma konusunda tamamen ‘kuralsız’ hareket ettiğini ifade eden CHP Merkez İlçe Başkanı Özcan Dağıstanlı, "Belediye depremden sonrası yıllarda kat adedini 2-3 katla sınırlandırmış, sonrasında ise bu kuralı hiçe sayarak kat adedini 4-5’e çıkarmıştır. Kuralsızlık o kadar büyüdü ki, yeni yapılaşmaya açılan Konuralp Mahallesi'nde kat sınırlaması da kalkmış her yere gökdelenler dikilmektedir" dedi. Şehir içinde 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinden kalan ağır hasarlı binaların yıkılmadığını da hatırlatan Dağıstanlı bu konuda da şu görüşlere yer verdi: "Orta hasarlı binaların kontrolü, denetimi yapılmıyor. Ağır hasarlı, yıkılması gereken çok katlı binaların altında iş yerleri açık, çalışıyor. Şehir içinde yıkılan binaların arsaları ya gelişigüzel, bakımsız halde ya da otopark alanı haline gelmiş durumda. Belediyenin açıkladığı şekilde kontrol ettiklerini iddia ettikleri kural bu mudur?"
İMO: KENTSEL DÖNÜŞÜMDE GAYRİMENKUL PİYASASI KURALLARI HAKİM
İnşaat Mühendisleri Odası Düzce Şube Başkanı Ayşe Emiroğlu da yaptığı yazılı açıklama ile deprem sonrası oluşan kentsel dönüşüm projelerine değindi. Emiroğlu bu projelerin toplumun konut ihtiyaçlarını karşılamadığına işaret etti ve "Kentsel dönüşüm adı altında mühendislik, mimarlık ve şehir planlama disiplinlerinin teknik ve bilimsel gereklilikleri ile toplumun ihtiyaçları, sosyo-ekonomik yapısı dikkate alınmadan rant odaklı dönüşüm gerçekleştirilmektedir. Kentlerin tarihi ve doğal dokusu yok edilmektedir” dedi.
Kentsel dönüşümü, ‘kentsel kıyım’ olarak nitelendiren Emiroğlu bu konuda da şunları söyledi: "Devletin asli görevi sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir kentler kurmak ve yaşanabilir bir çevre oluşturmaktır. Bugün başta Marmara Bölgesi olmak üzere kentlerimizde yenilenmeyi ve güçlendirilmeyi bekleyen onca yapı varken kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm gayrimenkul piyasasının talepleri doğrultusunda hayata geçirilmektedir. Kentsel dönüşüm riskli yapıların dönüştürülmesi şeklinde değil, rant değeri yüksek bölgelerde yapılaşma olarak gerçekleşmektedir. Öyle ki boş arsalar üzerinde kentsel dönüşüm yapılmaktadır."