Baş'tan Zengin'e 'örgüt evi' tepkisi: Sizin cemaat evleriniz vardı, bizde öyle şeyler yok
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'e tepki gösterdi: "Ankara’da evlerinin önünden polisler tarafından kaçırılan gençlerle ilgili yalan söylüyormuşuz. Onlar örgüt evlerinin önünden kaçırılmışlar. Örgüt evi nedir Özlem Zengin? Sizin tarikat evleriniz, cemaat evleriniz vardı belki, bizde öyle şeyler yok."
DUVAR - Ankara'da kaçırılarak işkence edilen üç üniversite öğrencisiyle ilgili iktidardan gelen yorumlara yanıt veren Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, "İşkenceye kılıf bulanları, onu normalleştirmeye çalışanları, kadın mücadelesini “terörizm” şeklinde karalayanları gördük dinledik" dedi.
TİP'in İstanbul il binasında haftalık basın toplantısı düzenleyen Erkan Baş, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin son 30 yılda en fazla ziyaret ettiği ülkenin Türkiye olduğunu belirtti. Baş şunları söyledi:
'O AHLAKTAN, O ONURDAN BİZE LAZIM DEĞİL'
"Her yıl onlarca yeni işkence ve kötü muamele şikayetleri geliyor. Uluslararası ve ulusal kuruluşlar bunları raporluyor, araştırıyor. Ve bu ortamda bugün özellikle kadınlar ama yalnız onlar da değil pek çok yurttaşımız gözaltında çıplak arama, şiddet ve ölüm tehditleri ile işkenceye maruz kaldıklarını beyan ediyor. AKP Grup Başkanvekili bu iddialara nasıl yanıt veriyor? Bakın dikkatinizi çekiyorum, Özlem Zengin kadın bir avukat. Yani bu konularda en fazla duyarlı olması gereken bir kişiden söz ediyoruz. Ne diyor Özlem Zengin? Onurlu ve ahlaklı bir kadın çıplak arandığını açıklamak için bir yıl beklemezmiş. Kadınlar bebekleriyle cezaevine girmek için bilinçli olarak hamile kalıyorlarmış. Böyle onur, böyle ahlak yerin dibine batsın. O ahlaktan, o onurdan bize lazım değil. Bu zihniyetin ahlak saydığı, onur saydığı şeyler nedeniyle bugün Türkiye’de binlerce kız çocuğu zorla evlendiriliyor. Cinsel istismara maruz kalıyor. Cinsel şiddete maruz kalan kadınlar seslerini çıkardıklarında bu zihniyetin temsilcilerinin hışmına uğrayacaklarını bildikleri için konuşamıyorlar.
‘MAĞDUR ROLÜ YAPMAKTAN VAZGEÇMİYORLAR’
AKP 19 yıldır iktidarda olmasına deyim yerindeyse ne istiyorsa yapmasına rağmen mağdur rolü yapmaktan bir türlü vazgeçemiyor. Din üzerinden yaptığınız duygu sömürüsü, oradan türettiğiniz mağduriyet edebiyatı artık yetti. Bu vesileyle iktidara karşı kesintisiz mücadele eden tüm kadınları bir kez daha selamlamak istiyorum. İyi ki kadın hareketi var. Mücadele eden kadınlar, en başta biz erkeklere, tabiri caizse, kafamıza vura vura, uğradıkları cinsel, psikolojik şiddeti ifade etmelerinin kolay olmadığını öğretti. Biz, böyle bir şiddete maruz kalan ama bunu çok geç ifade edebilen kadının ahlakını, onurunu sorgulamamayı öğrendik. Bakın değerli arkadaşlar, AKP öyle bir karanlık yarattı ki, bu iktidarın bir parçası olan bir kadın ve avukat olsa dahi, kadın mücadelesinin hepimizi aydınlatan bu ve bunun gibi pek çok kazanımı oralara ulaşmıyor bile.
'ALİ O MAHALLENİN EN GENÇ MUHTAR ADAYI OLDU'
Avukat Özlem Zengin konuşmaya devam ediyor. Ankara’da evlerinin önünden polisler tarafından kaçırılan gençlerle ilgili yalan söylüyormuşuz. Onlar örgüt evlerinin önünden kaçırılmışlar. Bunun neresine cevap vereyim! Türkiye İşçi Partisi üye ve yöneticisi, öğrenci kardeşimiz Ali Ayduğan’ın da aralarında olduğu gençler Ankara’da evlerinin önünden kaçırıldılar. Ankara’nın dört ayrı çıkışına kadar polisler eşliğinde götürüldüler. Genç arkadaşlarımız bu kişilerin polis olduklarını biliyorlar. Onlara fiziksel şiddet uygulandı. Ölümle tehdit edildiler. Örgüt evi nedir Özlem Zengin? Sizin tarikat evleriniz, cemaat evleriniz vardı belki, bizde öyle şeyler yok. Ali’yi gidin mahallesindeki esnafa sorun, size anlatsınlar. O mahallenin en genç muhtar adayı oldu. Binlerce oy aldı. Olmasaydı da ne fark ederdi? Özlem Zengin, Süleyman Soylu fark etmiyor. Aynı kişisiniz ikinize birden sesleniyorum… Süleyman Zengin Efendi! Bu gençlerimizin burnu kanasa sorumlusu sensin! Gençlerin yakasından o kirli ellerini çek. Kadınların yakasından o kirli elini çek.
‘ANIL AKYÜZ’Ü TERÖR ESTİREREK SINAVA GÖTÜRDÜLER’
Boğaziçi eylemlerine katıldığı için bir parti üyemiz cezaevinde. Anıl Akyüz, aynı zamanda bir öğrenci. Boğaziçili öğrenci ve akademisyenlerin haklı taleplerine destek vermek için eylemlere katıldı. Polis şiddetine maruz kaldı ve bugün cezaevinde. Anıl dışında da cezaevinde olan öğrenciler var. Anıl’ın geçen hafta sonu sınavı vardı ve onlarca jandarma eşliğinde, okulda terör estirerek sınava götürdüler. Aralarında partili arkadaşlarımızın da olduğu pek çok genç elektronik kelepçeyle ev hapsinde tutuluyor." (HABER MERKEZİ)