Bataklığa inşa edilen site, 130 kişiye mezar oldu
Hatay’ın Arsuz ilçesinde bataklığa inşa edilen ve imar değişikliğiyle kat artışı verilen 62 bloklu Çetillik Toplu Konutları’nda depremden sonra sağlam bina kalmadı.
Ceren Deniz - Kadir Cesur
HATAY - Hatay’ın Arsuz ilçesinin Çetillik Mahallesi’nde 1995 yılında inşa edilen ve bölge halkı tarafından ‘Memurlar Sitesi’ ya da ‘Çetillik Toplu Konutları’ olarak bilinen Gözcüler Belediyesi Toplu Konutları, depremde içinde bulunduğu bataklığa gömüldü.
Toplam 62 binadan oluşan konutların 55’inin giriş katları tamamen çöktü ve binalar zemin katın üzerine oturdu. İki blok tamamen yıkıldı, 10 blok ise kısmen yıkılarak ağır hasar aldı. Yaklaşık 30 kişinin enkazdan sağ kurtarıldığı toplu konut alanı, enkaz altında kalan 130 kişiye mezar oldu.
HAYALET BİNALARDA ASKER NÖBETİ
Yıkımdan önce Arsuz’un en gözde sitesi olan, 3+1 genişliğinde bir dairenin ortalama 800 bin TL’den satıldığı ve ağırlıklı olarak Arsuz ve İskenderun’da görev yapan memur ailelerinin yaşadığı Çetillik Toplu Konutları, şimdi bir enkaz yığını. Tüm giriş ve çıkışların durdurulduğu sitenin girişinde, ‘giriş yasak’ yazısı ve çevresinde devriye gezen güvenlik güçleri dikkat çekiyor. Sessizliğe gömülen sitenin tamamen çökmeye yüz tutmuş konutları arasında, gece-gündüz 50’şer asker nöbet tutuyor.
DEPREMZEDELER İPLERLE İNDİRİLDİ
Depremden sonra evinden çıkıp toplu konutlardaki enkazla karşılaştığında şok yaşadığını söyleyen Çetillik Mahallesi Muhtarı Hasan Bulut, o anları şöyle anlattı: “Elimizde hiçbir ekipman yok. Beton delici alet bulduk, jeneratörü kendimiz getirdik. Kendi imkanlarımızla ses dinledik. İlk müdahaleye, belediyenin itfaiye ekipleri geldi. İlk katı çöken binaların üst katlarında yaşayanlar, iplerle sarkıtılarak indirildi. Profesyonel ekipler üç gün sonra geldi. O güne kadar biz kendi imkanlarımızla bir şeyler yapmaya çalıştık. Çevreden bulduğumuz malzemelerle enkazı kazıp kurtarabildiğimizi kurtardık.”
BLOKLARIN TAMAMINDA ÇÖKME VAR
Site girişinde nöbet tutan bir güvenlik görevlisi, “Bu siteden canlısı da ölüsü de çıkarıldı. Her binanın duvarında kaç can kaybı olduğu yazıyor. Nefes dinleme cihazlarıyla yapılan arama kurtarma çalışmaları sona erdi. Biz asayiş için buradayız. Gelen, eşya için geliyor. Biz de canlarını tehlikeye atmamak için içeri almıyoruz. Gördüğünüz binaların birer katları çökük. Burada 60’tan fazla bloğun hepsinde çökme var. Sitedeki dört katlı binaların hemen hemen hepsi üç kata düşmüş. Binalardan birinin altında kreş varmış, yerle bir olmuş. Burada tamamen ya da kısmen çökmeyen tek bina yok” dedi.
NE BÜYÜKŞEHİR NE DE DSİ ÖNLEM ALMIŞ
Bir başka güvenlik görevlisi de Çetillik Toplu Konutları’nda zeminleri çökmüş binaların duvarlarından hâlâ çatırdama seslerinin geldiğini belirterek, şunları söyledi: “Bu binalar her an tamamen yıkılabilir. Yeni bir facia yaşanmasın diye gelenleri, ‘Binalara yaklaşmayın’ diyerek uzaklaştırıyoruz. Bu sitenin etrafı bataklık. 90’lı yıllarda yapılmış bu yapılar. O zamanlar nedendir, tehlikesi düşünülmemiş. Yoksa suyun üstüne ev yapılır mı? Zemin su, etrafta kurbağalar geziyor. Buradan geçen bir yeraltı su kaynağı var. Bu alan çukurda kaldığı için su akıp gitmiyor, burada birikiyor. Toprak suyu çekmiyor. Buraya site yapıp yerleşime açmak, bile bile lades. Ama Hatay Büyükşehir Belediyesi, ‘Benim sorumluluğumda değil’ diyor, Devlet Su İşleri ‘Benim alanım değil’ diyor. Şu binaların arası su dolu. Zemin hiç kurumuyor. Ama bugüne kadar kimse sorumluluğu üstlenip bir önlem almamış.”
BATTANİYELERE SARIP GÖTÜRDÜLER
Sitede yaşayan yakınlarını, enkazda arayan Arzu Ateş de depremden sonra yaşadıklarını şöyle aktardı: “Depremden sonra burada bir arkadaşımızın yaşadığı evin yıkıldığını gördük. Oğluyla birlikte enkaz altında kalmışlar. Etrafta kurtarma ekibi aradık, bulamadık. Civardan insanlar geldi. Önce çocuğu, sonra annesini cansız çıkardılar. Depremde dışarı doğru koşmuş çocuk. Bir adım atabilse kurtulacakmış. Binanın giriş kapısının olduğu yerde, merdiven boşluğunda bulduk. Burada binalar hep çöktü. Çok yazık oldu, içimiz yandı. Çok kaybımız var. Hepsini battaniyelere sardılar, kamyonetin arkasına koydular, götürdüler.”
‘BU İNSANLARI İHMALLER ÖLDÜRDÜ’
İzmir’de görev aldığı Matematik Köyü’nden, doğup büyüdüğü Arsuz’un Çetillik Mahallesi’ne arama kurtarma çalışmaları için gelen Sercan Göktaş, büyük zorluklarla ulaştığı afet bölgesinde karşılaştığı ürkütücü tabloyu şu sözlerle anlattı: “Geldiğimizde devletin D’si yoktu. Biz kazma kürek alıp insanları kurtarmaya gittik. Şehir dışından buraya gelmek bile çok zor oldu. Çetillik Toplu Konutları, koca bir enkaz alanıydı. İçindeki binaların duvarlarında ‘Ses yok’ yazıyordu. Ses yok ne demek? Belki enkaz altında bayıldılar. Enkazdan çıkardığımız insanların ağzından dolu dolu kum çıkardık. Bu insanlar nasıl ses verebilir? Günler sonra bölge, termal kameralarla tarandı. Enkaz altında yaşayan kimse yok dendi. Şimdi de sitenin etrafında askerler, polisler nöbet tutuyor. Şunu söyleyebilirim. Burada yaşayan insanlar, depremden önceki ve sonraki ihmaller nedeniyle yaşamını yitirdi.”
HÂLÂ ‘TAPULARIMIZDAN OLURUZ’ DİYORLAR
Kardeşini ve yeğenlerini enkazın arasından kazma kürekle çıkaran bir bölge sakini, dehşet veren ihmaller zincirini şöyle özetledi: “Bu bir belediye projesiydi. Milli Emlak’tan istimlak edildi. Belediye şirketi tarafından 90’larda Çetillik Sitesi’nin ilk konutları yapıldı, 2000’lerde de bölgeye ek konutlar yapıldı. Site, giderek çok geniş bir alana yayıldı. Ucuz diye piyasaya sürüldü bu binalar, çok rağbet gördü. Buralar komple bataklık. Şimdi bu toplu konutların hiçbirinin zemini yok. Geriye kalan kısımları da ya yan yattı ya da yıkıldı yıkılacak şekilde ağır hasarlı. Ama hâlâ sitedeki bazı mülk sahipleri bize, ‘Aman sesinizi çıkarmayın, tapularımızdan da oluruz’ diyor.”
İMARLA VERİLEN KATLARI AFET GERİ ALDI
Adını vermek istemeyen ve bölgeyi iyi tanıyan başka biri, bölgeye imar değişikliği ile kat artışı verildiğini belirterek, “Bu sulak zemin yapısı, yapılaşmaya uygun değil, dört kata hiç uygun değil. Ama zamanında buradaki rantı artırmak için imar planındaki kat sayısını yükseltmişler. İşte sonuç bu. Afet verilen o katları geri aldı. Başımıza gelen felaketler değil tek derdimiz. Bizi, hiç ders almayan bu zihniyet korkutuyor. Geçenlerde burada bir okul projesi için zemin etüdü yapıldı ama daha sonuçları çıkmadı. Aslında ona bakılarak bölgenin nasıl bir durumda olduğu hakkında fikir sahibi olunabilir” dedi.