Batı Bengal: Hindistan'da Modi'nin yenilmez olmadığını gösteren eyalet
Hindistan'daki salgın, iktidarın mezhep paranoyası ve serbest piyasa söylemiyle sağladığı sarhoşluğa son vermiş olabilir. Bir lider olmadığını ortaya çıkarmak için bu kadar çok insanın ölmesi trajik.
Amit Chaudhuri
DUVAR - Yaşadığım ve bir zamanlar solun kalesi olan Batı Bengal eyaletindeki meclis seçimlerine giden aylarda, yakında Bharatiya Janata partisinin (BJP) yönetimi altına gireceğine dair gerçek bir ihtimalin mevcut olduğunu fark etmeye başladım. Bunun farkına varmamı sıradan işçi sınıfından Bengalilerle konuşmak sağladı. Bizim için çalışmaya gelen 30’lu yaşlarının sonlarındaki bir adam olan K, kısaca ama kesin bir şekilde BJP’ye oy vereceğini söyledi. Nedeni mi? “Zaman zaman iktidardaki partileri göndermeniz gerekiyor. Bu, onlar için iyi olur.” O da ‘Kerala modeli'ne başvuruyordu; Kerala’da yaşayan seçmenler periyodik olarak iki ana parti arasında değişim yaparak ikisinden birini iktidara getiriyor. Tüm eyaletlerdeki seçmenler, hatta tüm ülke, oy verecekleri etkili bir muhalefete sahip olsalardı, muhtemelen Kerala’nın yaptığını yaparlardı.
İNSANLAR NEDEN SAĞCILARA OY VERİYOR?
Teoride bildiğim şeyleri, K’den ilk elden öğrenmiştim: “İktidar karşıtlığı” terimi, insanların çok uzun süreden beridir iktidarda olan partilere karşı hissetmeye başladıkları, tabanda biriken öfkeyi açıklayamıyor. Bengal gibi bir eyalette hissedilen öfke, partinin önde gelen kişilerini o kadar da fazla hedeflemiyor; bu, daha ziyade yerel iltimas ve derebeylik politikalarının tahammül edilemez doğasına karşı duyulan bir tepkiden ibaret.
Batı Bengal’de gittiğiniz her yerde, her santimetrenin, yani bir kaldırımın, çay ocağının, dükkânların, yol kenarı “kulüplerinin” (önem taşıyan politik, sosyal ve spor kurumlarının) ve hatta bayram kutlamalarının siyasallaştığı bir alanda bulunuyorsunuz. İktidardaki kural tanımazlık, ülkeyi zorbalık yoluyla yöneten mutlak güce sahip düşük seviyeli görevliler aracılığıyla kendini gösteriyor. K ve konuştuğum diğer insanlar, bu insanlara bir ders verme vaktinin geldiğini düşündüler. Onlara göre, önde gelen Hindu milliyetçisi partiye verilen oylar, tapınaklar ve İslam ile ilgili değildi.
Bu sohbetler -ve bunlardan birkaç tane yaptım- bugünlerde popüler olan maskesiz mitinglerden; destekçileri tarafından Başbakan’ın ‘didi’si (ablası) olarak bilinen Batı Bengal Başbakanı Mamata Banerjee’ye yöneltilen alaylardan; Mamata Banerjee’nin bir arbede sırasında yaralandıktan sonra tekerlekli sandalyede kampanya yürütmesi ve son olarak Sitalkuchi’deki silahlı saldırılardan önce gerçekleşti. Uttar Pradesh eyaletinin başbakanı Yogi Adityanath’ın muhtemel seçmenlerine Hindu kimliğinin ne kadar sağlam olduğunu vurgulayarak ve tekrar tekrar Jai Shri Ram’ı (“Tanrı Rama’nın zaferi”) zikrederek boy göstermesi ve nihayetinde İçişleri Bakanı Amit Shah’ın yaptığı ziyaretler, pek de iyi gitmiş gibi görünmüyor. Mamata’ya karşı bir meydan okuma ve koltuğunu elinden alacak grubun moral bozucu bir zafer gösterisi söz konusuydu. Bu esnada, uzun süren, aşamalı seçimlerin ilk kısmı devam ediyordu.
MODİ ÜLKEYİ HARABEYE ÇEVİRDİĞİ İÇİN KAYBETTİ
Diğer yandan, küresel salgın, düşünülemeyecek kadar şoke edici bir dönüş yapıyordu. Bu durumun ortasında, K, 22 Nisan’da Nabadwip’te oy kullanmak için evine döndü. Eşim ve ben 26 Nisan günü oy kullanacaktık. Bu, insanların, bir eğlence meselesi olarak din ve siyasetin bedelleri, Kumbh Mela’daki [Hindistan’daki en büyük dini festivallerden biri] kalabalıklar ve Narendra Modi’nin katıldığı Mann Ki Baat adlı radyo şovundaki söylemleri hakkında benzeri görülmemiş bir kavrayışa ulaştığı bir zaman dilimiydi: Oksijensizlikten kıvranan hastalar Delhi’de ölmekteydi (ve hâlâ da öyleler) ve cansız bedenleri sokaklarda oluşturulan derme çatma krematoryumlarda yakılıyordu. Ve insanlar Modi’nin yeni bir yüzünü tanıyorlardı: İçi boş, neredeyse yok gibi bir adam... - Geçerliliği olan enkarnasyonlar* açısından (hatip, kapitalist bir yönetici ya da diktatör) bir icat ve destekçilerinin hayal gücünün bir ürünü idi.
20-26 Nisan arasındaki dönemde, BJP’nin Bengal’i kazanmasının güç olacağını fark ettim. Bu umut değil, bir histi. Son üç günde gerçekleşen seçimde, önemli sayıda parlamento sandalyesi söz konusuydu; yarıdan az olsa da yüzdelik bağlamda büyük bir oranı temsil ediyordu. BJP’nin kötü performans sergileyeceği doğrultusundaki fikrim, salgının yarattığı etkiyle bağlantılıydı. Katılımı etkileyecek olan yalnızca Covid’in etkisi değildi. Yahut merkezi hükümetin yaşanan krize karşı umursamaz davranması ve krizi umutsuz derecede kötü yönetmesi de değildi. Bu hükümet daha önce de korkunç hatalar yapmıştı ama sağcı bir partide asla ‘başarısızlık’ söz konusu değildir; yanlış yaptığı her şey enerjiye dönüştürülür. Şeytanlaştırma ve diğer hasar verici müdahaleleri ve Trump’ın yaptığı hataları ve onun ahlaki gidişatını nasıl da beslediklerini bir düşünün. Aşırı sağın gündemi var olan düzeni yıkmak ve kendi koşulları doğrultusunda yeniden kurmaktır; iyi ve kötü politika arasında hiçbir ayrım yapmaz.
Şeytanlaştırma felaketinin aksine küresel salgının yaptığı şey, BJP’nin başarısı için gereken sarhoşluk haline bir son verdi. Bu sarhoşluk, kendiliğinden gerçekleşenler de dahil olmak üzere neredeyse her felaketin bir yakıt görevi gördüğü öfkeli, çılgınca bir güçlenme hissiyle büyür. Peki bu uyuşturucu nasıl yapılır? Mezhep paranoyası ile serbest piyasa söylemi arasında bir yakınlaşma olması yeterlidir. Modi iktidara geldiğinden beri, yedi yıldır zirvede olan şey işte buydu.
GERÇEKLER KENDİNİ DAYATIR
Ne var ki, gerçekliğin soğuk müdahalesi neticesinde, en azından kısaca ‘fantezi düşkünü’ olmayı bırakıyoruz. Mezhepçiliğin zerk ettiği uyuşturucudan uyanan bir dimağa şaşırtıcı gelebilecek şeyler arasında sadece BJP’nin yönetim alanındaki kifayetsizliği değil, aynı zamanda Bengal’deki aday önerilerinin nasıl da utanç verici derecede zayıf olduğu da bulunuyordu. (Sol cenahta bazı kusursuz genç adaylar mevcut olsa da liyakatlerini oya dönüştürecek örgütsel zekâya sahip olmamaları üzücüydü.) Neticede, sonuçlar bu sıkıntılı durumu ortaya çıkardı: önceki üç sandalyeyi göz önünde bulundurduğumuzda, kazandıkları 77 sandalye BJP için büyük bir ilerleme demek ama daha önceleri alabilecekleri 200’den fazla sandalyenin yarısına bile sahip değiller ve bir zamanlar sarsıntılar yaşayan Trinamool Kongresi partisinin kazandığı 213 sandalyeye kıyasla epey azlar.
Yaygın bir rahatlama görülmüş olsa da Trinamool’ü destekleyen fanatikler seçim sonrasında şiddet olayları gerçekleştirdi. Trinamool ve solun dikkatli davranması gerekiyor; BJP’nin beş yıl içinde Batı Bengal’i kazanıp kazanmayacağına şimdi büyük oranda onlar karar verecekler.
Hindistan'da şu anda pek bir lider olmadığını, çoğunlukla siyasetçilerin bulunduğunu ve bazı siyasetçilerin de diğerlerinden daha boş, daha korkak ve şoke edici derecede hissiz olduğunu ortaya çıkarmak, sarhoşluğu yok etmek için bu kadar çok ölümün yaşanmış olması çok trajik bir durum. Bu durumda BJP’nin uyuşturucusu tekrar devreye girebilir. Bununla birlikte, eğer etkisi kısa bir süre içinde azalırsa, insan empatisinin dönüşü hafızamızda bir referans noktası olarak kalacak ve bu sefer aynı şeyler olmayacaktır.
*Enkarnasyon; bir fikri, niteliği vb. canlandırdığı kabul edilen insan veya nesne biçimindeki canlı örnek.
Makalenin orijinali The Guardian gazetesinde yayımlanmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)