Batman'da kayıp yakınları: Can ve Kaya'nın failleri cezasız kaldı
Batman'da 619. kez bir araya gelen kayıp yakınları 1993 yılında öldürülen İHD Elazığ Şubesi Başkanı avukat Metin Can ile kurucu üye Dr. Hasan Kaya'nın faillerini sordu.
DUVAR - Batman'da 619'uncu kez 'Kayıplar bulunsun, failler yargılansın' eylemi için bir araya gelen kayıp yakınları, 21 Şubat 1993 tarihinde işkence ile öldürülen İHD Elazığ Şubesi Başkanı avukat Metin Can ile kurucu üye Dr. Hasan Kaya'nın faillerinin cezasız kaldığına dikkat çekti.
'JİTEM DALGA GEÇER GİBİ CEVAP VERDİ'
Kayıp yakınları, Gülistan Caddesi'nde İnsan Hakları Derneği Batman Şubesi öncülüğünde bir araya geldi. Bu haftaki açıklamayı İHD Batman Şube yöneticilerinden Reşit Çetinkaya okudu. Kaya, "90’lı yıllarda zorla kaybettirilen veya faili meçhul cinayetlere kurban edilen insanlarımızın anılarına bağlılığımızı yineliyor, gözaltında kaybedilen ve işlenen binlerce cinayetin faillerinin çok uzaklarda olmadığını biliyoruz. Sistematik olarak işlenen bu cinayet ve kaybettirme olaylarının er veya geç ortaya çıkacağına dair umudumuzu koruyor ve bu umudumuzu büyüteceğimizi buradan bir kez ifade etmek istiyoruz" dedi.
Çetinkaya, JİTEM tarafından avukat Metin Can ile Dr. Hasan Kaya'nın katledildiğini ve faillerin cezasız kaldığını vurguladı. Can ile Kaya'nın insan hakkı savunucusu ve İHD'nin de kurucu üyesi olduğunu hatırlatan Çetinkaya, Elazığ'da evlerinden kaçırıldıktan bir gün sonra Yazıkonak (Vartatil) beldesinde bir besici ahırı yakınlarında araçlarının bulunduğunu söyledi. Çetinkaya şöyle devam etti: "Sonradan bu ahır içinde Metin Can ve Hasan Kaya'ya vahşice işkenceler yapıldığı anlaşıldı. Arabanın bulunmasıyla, en başta yakın akrabaları ve dostları olmak üzere, halk tarafından SHP Elazığ il binasında açlık ve ölüm orucu eylemi başlattılar. Ayrıca, bazı siyasi partiler, sendikalar, İHD ile birçok demokratik sivil toplum kuruluşları da bu ölüm ve açlık orucu eylemlerine gerekli desteği vermek için yoğun katılım sağladı. Bir taraftan bu eylemler devam ederken, diğer taraftan da Metin Can ve Hasan Kaya'yı kontraların elinden kurtarmak umuduyla, dönemin İçişleri Bakanı ve Aydın Milletvekili İsmet Sezgin'le görüşmek üzere, Metin Can’ın doktor eşi Fatma Can İHD tarafından oluşturulan bir heyet ile birlikte Ankara’ya gitti. Bakan, heyet temsilcilerini kabul ederek heyette bulunan Fatma Can'a 'Siz hiç endişe etmeyiniz, aldığımız duyuma göre eşiniz bir-iki gün içinde evine dönecektir” sözleriyle güvence verdi. Bu sözler üzerine heyet, Elazığ’a geri döndü. Jitem heyetle ve halkla alay edercesine, eylemin yapıldığı ve halkın kitlesel olarak bulunduğu SHP il binasının önündeki elektrik direğine bir poşet içinde Metin Can’ın ayakkabılarını astı."
'AİLELERİN EVLERİNE TELEFON AÇTILAR'
Jitem'in bununla da yetinmediğini dile getiren Çetinkaya, "JİTEM Metin Can ve Hasan Kaya’nın evlerine telefon açarak ailelerine işkence seslerini dinletti. Demokratik sivil toplum kuruluşlarının ve halkın tüm çabalarına rağmen, 26 Şubat 1993 tarihinde Dersim yakınlarında ve jandarma karakoluna çok yakın bir mesafede olan Dinar köprüsünün altında cesetleri bulundu. Olayın yaşandığı tarihte, Elazığ'dan Dersim yakınlarındaki Dinar köprüsüne kadar en az beş kontrol noktası bulunmaktaydı. Metin’in o zaman anne karnında olan bebeği babasını hiç göremedi. Jitem’ in eski sorumlusu Ahmet Cem Ersever, olaydan birkaç ay sonra Aydınlık gazetesine yaptığı itirafta, Metin Can ve Hasan Kaya’nın öldürülmesine karışan iki kişinin ismini ve adresini vermesine rağmen failler hakkında hiçbir soruşturma yapılmadı. Jitem elemanı Abdulkadir Aygan ise yıllar sonra bu olayı basına ve kitaplara şöyle aktardı: '21 Şubat 1993 pazar günü akşam, arkadaşlarının evinden ayrıldıktan sonra öldürülen avukat Metin Can ve doktor Hasan Kaya cinayetinin arkasında 'Yeşil' ismine rastlıyoruz. Avukat ve doktorun katledilmesi olayında 'Yeşil' ile birlikte Mesut Mehmet oğlu (Hazrolu) adlı itirafçı da vardı.'
Metin Can ve Hasan Kaya’nın failleri cezasız kaldılar. Onların kaybedilmeleri ve öldürülmelerinden sonra da gözaltında kayıplar devam etti. Öte yandan kayıplara, faili meçhul siyasi cinayetlere, işkencelere ve genel olarak insan hakları ihlallerine karşı, insan hakları savunucularının mücadelesi de devam etti ve edecektir."
Çetinkaya, Can ve Kaya'nın katlinden sorumlu olanların bulunması için mücadele edeceklerini ifade ederek sözlerine son verdi.