Belediye binasının enkazından bir dönemin hafızası çıktı: Sosyalist hareketin tabelasıydı
İzmir'de belediye binasının yıkımında sıvaların dökülmesi sonucu kirişlerde 1980 öncesinde yazılan sloganlar ortaya çıktı. Hacay Yılmaz bina inşaatının sosyalist hareketin 'tabelası' olduğunu anlattı.
İZMİR - İzmir'de 30 Ekim depreminde hasar gören birçok binanın yıkımı sürüyor. Kentte yıkılan hasarlı binaların arasında kamu hizmet binaları da bulunurken, bu binalardan biri de Konak Meydanı'nda bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binası. Mart ayında başlayan ve son süreçte ivme kazanan yıkımda, geçtiğimiz hafta dikkat çeken bir detay ortaya çıktı.
Yıkım esnasında dış cephedeki sıvaların dökülmesi sonucu duvarlarda “Kurtuluşa kadar savaş”, “Kurtuluş” gibi sloganların yer aldığı görüldü. 1980 öncesi yazıldığı tahmin edilen sloganlar bir kentin hafızasını yeniden canlandırdı.
YAPIMINA 1968 YILINDA BAŞLANDI
Binanın temeli dünyada ve Türkiye'de gençlik hareketlerinin yükseldiği 1968 yılında atıldı. 1981 yılında tamamlanan İzmir Büyükşehir Belediyesi binası, aynı yıl hizmete girdi. Aradan geçen 13 yıllık süreç ise Türkiye'de sol, sosyalist hareketin ciddi oranda güçlendiği zaman aralığıydı. Belediye binasının inşaatı da dönemin mücadelesinden nasibini aldı. Bilhassa 1978-1980 yılları arası inşaat halindeki bina, o dönemin gençlerinin deyimiyle adeta sosyalist hareketin tabelası haline dönüştü. Binanın meydana bakan kirişlerine birçok sol grup tarafından sloganlar yazıldı, pankartlar asıldı. Sloganların üzeri 12 Eylül 1980 darbesi sonrası sıvayla kapatıldı.
'SOL, SOSYALİST HAREKETİN TABELASI OLMUŞTU'
O günlerde birçok genç çok katlı binanın inşaatına çıkarak “yazılama” yaptı veya pankart astı. Bu gençlerden biri de 1978 yılında İzmir'e gelen Hacay Yılmaz'dı. Aynı zamanda Tariş işçisi olan Yılmaz, dönemin canlı tanıklarından biriydi. Yılmaz, o dönemi şu sözlerle anlattı:
"Ben İzmir'e geldiğimde bina inşaat halindeydi. Bir de denize tam kıyıydı. İnşaatın hemen yanından denize ayaklarını sokabiliyordun. Uzun süre de inşaat halinde kaldı. Neden kaldığına, ne için kaldığına dair bir sürü hikâye var. Ama bu inşaat halinde kaldığı süreçte bizlerin, devrimci sosyalist hareketlerin tabelası oldu diyebiliriz. Hatta 1979 yılında biz de Tariş işçileri olarak 15-16 Haziran Direnişi'nin yıldönümü ile ilgili yapım aşamasındaki binaya yazı yazdık. O duvarlarda, bütün sol, sosyalist hareketlerin yazıları vardır."
'AŞAĞI SALLANARAK, YAZIYI TERSTEN YAZIYORDUK'
İnşaat halindeki binanın bir bekçisi olduğunu ancak yazılama yapanlara karşı çıkamadığını belirten Yılmaz, "Binaya çıkıyorduk. Kirişe doğru eğilerek, asılı vaziyette yazıyı tersten yazıyorduk. Merdiven falan kullanılmıyordu. Aşağı sallanıyorduk, yanımızdaki arkadaş da arkadan tutuyordu. Biz yazıları genellikle kirişlere yazıyorduk. 5'inci, 6'ıncı katına yazdığımızı hatırlıyorum. Hatta en son katta da yazılar vardı. 1981'de darbeden sonra tamamlandı ama tamamlanıncaya kadar yazılar kaldı" diye ekledi.
Yazı yazarken gözaltına alındığını da belirten Yılmaz, gözaltı sürecini ise "Gözaltına alınıyorduk ancak işlem yapılmıyordu. Dövüp, kaba dayak atıp bırakıyorlardı. Dayak da öyle ortaya örgüt çıkarma amaçlı falan değildi. Bildiğin kaba dayak. Ben yakalandığımda Basmane Karakolu'na götürdüler. Sabaha karşı bıraktıklarını hatırlıyorum" sözleriyle anlattı.
'GEZİ PARKI'NDA AKM NEYSE, O DÖNEM DE ORASI ÖYLEYDİ'
İnşaat halindeki belediye binası haricinde Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan ve şu anda iş merkezi olan bir binanın da sosyalist hareketlerin pankart asma merkezi olduğunu söyleyen Yılmaz, "Cumhuriyet Meydanı'nın karşısında şu anda birçok medya kuruluşunun olduğu bir bina var. O bina da bizlerin bütün etkinliklerde, mitinglerde pankartlarımızı astığımız yerdi. Gezi Parkı direnişinde Atatürk Kültür Merkezi nasıl pankartlarla doldurulduysa, o zaman da bahsettiğim bina öyleydi. Pankartlar, bayraklar, dövizler etkinlik öncesi oraya asılırdı. Biraz ilerisinde de çay bahçeleri vardı. Herkes önce pankartını asıyordu, sonra çay bahçesine oturup eserini izliyordu" diye belirtti.
'HİÇBİR ZAMAN RUHUNDAN SİLİNMEYECEK ANLAR OLARAK HATIRLIYORSUN'
Birlikte o dönemin fotoğraflarına baktığımız Yılmaz, yaşadıklarına ilişkin son olarak şunları kaydetti;
"O yıllardan bu yıllara baktığın zaman yaşamında bazen hatırladığın anlar oluyor. Bu anlar da o anlardan biri. Benim için en heyecanlı, en romantik dönemlerden biriydi. Hiçbir zaman ruhundan silinmeyecek anlar olarak hatırlıyorsun. 7'nci kata çıkıp sallanarak yazı yazmak... Bunun yanı sıra her gün tehlikeler yaşıyorduk. Sokaklarda silahlar patlıyor. Katliamlar, saldırılar yaşanıyor. O dönem biz muazzam bir şekilde devrime ve sosyalizme yakın olduğumuzu hissediyorduk. O dönem hayallerimize en yakın hissettiğimiz zamanlardı diyebilirim. Hiçbir zaman hayallerimizi bırakmadık ama o dönemi asla unutmayacağım."