Beşiktaş'ın finali

Bu sezon inişli çıkışlı performansları nedeniyle ligde istediği sonuçları alamayan iki takım, Beşiktaş ve Trabzonspor, Türkiye Kupası Finali'nde kozlarını paylaştı.

İki takımın teknik direktörleri ve futbolcuları maçtan önce yaptıkları açıklamalarda ligdeki yetersiz performansları nedeniyle üzdükleri taraftarlarını mutlu etmek için kupayı almak istediklerini söylediler. Ama iki takım için de taraftarları teselli etmekten daha önemli olması gereken hedefler vardı maçın sonunda.

TRABZON 1 AY KAYBETTİ

Lig üçüncülüğünü garantileyen Trabzonspor, önümüzdeki sezon Avrupa Ligi'ne 2. Eleme Turu'ndan (25 Temmuz) dahil olacak. Türkiye Kupası'nı kazanmanın ödülü ise Avrupa Ligi'ne play-off turundan (22 Ağustos) katılmak. Yani kupayı alan takım 2 eleme turu daha az oynayacak ve sezonu 1 ay daha geç açacak. Bordo mavililer için amaç hem müzeye bir kupa daha götürmek hem de gelecek sezonu daha geç açmaktı.

BEŞİKTAŞ'IN ÖDÜLÜ DAHA BÜYÜK OLDU

Beşiktaş için ise hesap daha karışıktı. Siyah beyazlılar ligde Başakşehir'in 2 puan ardında beşinci sırada. Lig dördüncüsü Başakşehir, Konferans Ligi elemelerine gidiyor. Beşiktaş da son hafta kendisinden 3 puan geride olan Kasımpaşa deplasmanına çıkacak.

Eğer kupa finalini Trabzonspor'a kaybederse Trabzonspor play-off turuna gideceği için lig dördüncüsü Avrupa Ligi elemelerine, lig beşincisi ise Konferans Ligi elemelerine gidecekti. Beşiktaş ise son hafta Kasımpaşa ile Konferans'a giden bileti alabilmek için bir final maçına daha çıkmak zorunda kalacaktı. Oysa Türkiye Kupası'nda oynayacağı tek 90 dakika, siyah beyazlıları Avrupa Ligi play-off'larına taşıyacaktı. Yani kaybetmenin maliyeti daha yüksek, kazanmanın ödülü daha büyüktü.

Özetle iki takım için de kupa finali, bir teselli maçı değil, bir hedef maçıydı.

PERDEYİ ONUACHU AÇTI

Olimpiyat Stadı'nda dolu tribünler önünde oynanan maça iyi başlayan taraf Trabzonspor'du. Beşiktaş'a karşı önde basan bordo mavililer, rakibinin geriden oyun kurmasını da büyük ölçüde engelledi. Üçüncü bölgede bu pres sayesinde toplar da kazandılar ama bu topları rakip kalede tehlikeye dönüştüremediler. Bu nedenle maçın ilk bölümü karşılıklı top kayıpları ve orta sahadaki ikili mücadelelerle geçti.

Beşiktaş'ın savunmasını öne çıkartıp rakip sahaya yerleşmeye çalıştığı bir anda Eren Elmalı'dan Onuachu'ya atılan bir uzun top, maçın senaryosunu da değiştirdi. Orta saha çizgisine yakın bir yerde Necip'i ekarte ederek topu önüne alan Onuachu yaklaşık 50 metre top sürdü. Bu 50 metrede hiçbir Beşiktaşlı oyuncu yakalayamadı 2.01 boyundaki forveti. Ceza sahasına girip Colley'den de sıyrıldıktan sonra Mert'in üzerinden şık bir son vuruş yaptı ve takımını finalin 13'üncü dakikasında 1-0 öne geçirdi.

BASKININ ÖDÜLÜ PENALTI

Çektiği ilk şutta golü bulan bordo mavililer erken gelen 1-0'ın avantajıyla daha temkinli bir oyuna geçti. Topu Beşiktaş'a bırakıp Onuachu hariç 10 kişi ile kendi sahalarını savundular. Golden ilk yarının sonuna kadar olan bölümde Beşiktaş'ın topla oynama oranı yüzde 60'lara ulaştı. Gedson-Salih-Al-Musrati orta sahası merkezde üstünlük kurarken Ghezzal-Svensson kanadı da Eren Elmalı'ya zorluk yaşattı. Maçın bu bölümünde Trabzonspor'un hatlarını çok kolay kırarak ceza sahasına giren Beşiktaş, 8'i içerden toplam 15 şut çekti.

Bu kadar şuta rağmen skorun gelmemesinin nedeni ise bitiricilik konusunda yaşanan kalite düşüşüydü. Takımın bu konuda en iyi isimlerinden Abuobakar hayalet gibi bir sezon geçiriyordu, Cenk Tosun yedeğe düşmüştü, takımın parlayan yıldızı Semih Kılıçsoy ise ufak sakatlığı nedeniyle kulübedeydi. Ancak yine de bordo mavililer üzerinde kurulan baskı ilk yarının son dakikalarında gelen penaltı ile sonuç verdi ve takımlar soyunma odalarına eşitlikle gitti.

SALİH YÜRÜDÜ, DEFANS SEYRETTİ

İlk yarıda Trabzonspor'un düşürdüğü tempoya ikinci yarıda Beşiktaş da uyum sağladı. İkinci devrenin ilk 10 dakikasını iki takım da şut denemesi gerçekleştirmeden geçirmişti. 55'inci dakikada Trabzonspor'un hatlarını yine kolay kıran Beşiktaş topu ceza sahasında Muleka'yla buluşturdu, o da Trabzonspor savunmasının arkasına yürüyerek sarkan Salih Uçan'a asistini yaptı. Salih'in kafasıyla skor 2-1'e gelirken oyunun senaryosu da bir kere daha değişti.

AYNI HATA, AYNI SONUÇ

Bu dakikadan sonra siyah beyazlılar da rakibinin yaptığı hatayı yaparak öne geçtiği için topu bıraktı ve kendi sahasına çekildi. Maçın son yarım saatlik bölümünde Trabzonspor, topla oynama oranını yüzde 60'lara çıkartırken 9'u ceza sahası içinden 10 şut çekti. Abdullah Avcı risk alarak 68'de Berat'ı çıkartıp Pepe'yi sahaya sürdü, 83'te de Umut Güneş'in yerine Umut Bozok'u alarak orta sahayı tamamen boşalttı. Beşiktaş maçın bu diliminde üçüncü golü atabileceği fırsatlar yakaladı ama değerlendiremedi. Trabzonspor'un baskısıysa 89'uncu dakikada sonuç verdi. Kornerde kaleci Mert'ten seken topu tamamlayan Pepe skoru eşitledi.

İki takım da skor avantajını elde ettiğinde topu rakibe bırakarak topun arkasına geçmeyi tercih etti. Ama iki takımın da savunması, defolarla doluydu. İki takım için de topu bırakmak daha büyük riskler içeriyordu, bu yüzden skor avantajını koruyamadılar. Savunma seviyesinin yüksek olmamasının tek olumlu yanı seyircilere bol pozisyonlu bir maç izletmeleri oldu.

AL-MUSRATİ KENDİNİ AFFETTİRDİ

Maçın son dakikaları ise kendi hikayesini yazdı. Uzatmalara gitmesi beklenen maçta gecenin kahramanı olabilecek Pepe, ıskaladığı topla Al-Musrati'ye harika bir servis yaptı. Al-Musrati de kendisine yapılan servisi geri çevirmedi, bonservisiyle ilgili tartışmaları, kötü oynadığı için eleştirildiği maçları, Fenerbahçe deplasmanında yediği kırmızı kartı unutturacak kadar sert bir şutla maçı getirdi, kupayı takımına kazandırdı.

Beşiktaş 1 başkan, 5 teknik direktör değiştirdiği sezonu uzatmalarda gelen gol sayesinde kupa ile kapatmayı başardı. Avrupa kupalarının dışında kalma riski vardı, şimdi en konforlu vagondan biletini aldı, Kasımpaşa deplasmanını da formaliteye çevirdi.