Beşiktaş'ın iktidarı var, istikameti yok
Beşiktaş'ın futbolda hedef olarak neyi kovaladığı meçhuldür. Vitesi boşa alınmış ve zeminin eğimine göre hareket alan tekerlekli bir araç pozisyonundadır Beşiktaş.
Beşiktaş başkanı Ahmet Nur Çebi başkan seçileli 348 gün oldu yani nerdeyse 1 yıl. Beşiktaş, bugün hangi noktada? Yapılması gerekenlerin yapılmaması ile yapılmaması gerekenlerin yapılması arasındaki sokakta dolaştırırken zihnimizi, onu asıl meşgul eden soru yolun sonunun nereye varacağı endişesi. Tribünler halinde “Paralar nerede?” tezahüratları yapan birçok Beşiktaş taraftarı, Fikret Orman'ı adeta gönderen unsurların başında geliyordu. Fikret Orman'ın görevinden istifa ettiği gün ile bugünkü bulunulan noktayı kıyasladığımızda nasıl bir iklim değişikliği yaşandığı konusu gerçekten tartışılabilir.
Sayın Beşiktaş başkanı ve yöneticileri, seçim kazandınız, bilmem farkında mısınız? Seçim sürecinde seçimi kazanma adına izlediğiniz politikadan uzaklaşıp artık icraata geçmenin vaktidir ve hatta vakit geç biledir. Neredeyse 1 yıl oldu, ortada gerçekten bir hedef yok. Beşiktaş'ın futbolda hedef olarak neyi kovaladığı meçhuldür. Vitesi boşa alınmış ve zeminin eğimine göre hareket alan tekerlekli bir araç pozisyonundadır Beşiktaş.
Çok inandığım bir söz vardır ki zamanında Galatasaray'daki Dursun Özbek yönetimi için de kullanmıştım: “İktidar olabilirsiniz ama muktedir olamazsınız”
Zamanında Galatasaray Başkanı Dursun Özbek de seçim kazanmıştı ve teknik olarak iktidar olmuştu. Ama muktedir olamamıştı. Fatih Terim'i getirmesine rağmen kendi gerçekleştirdiği baskın seçimi kaybederek adeta durumun tescili olmuştu. Çünkü iktidar iken dahi istenmiyordu camianın büyük bir bölümü tarafından ve muktedir olamamıştı. Benzer durumun Beşiktaş'ta Ahmet Nur Çebi'de yaşanabileceğini düşünüyorum.
“Para yok”, “Enkaz aldık”, “Kötü bir miras bırakıldı”. Artık insanlar bu sözleri duymaktan sıkıldı. Beşiktaş'ın hatta genel olarak kulüplerin mali durumlarının rezaleti hakkında en bilgisiz taraftar bile artık durumun gayet farkında. Tamam, bunlar doğrudur da ayrıca. Bununla ilgili bir şey denmiyor. Ama artık hastalık tespitini duymaktan fenalık geldi hasta yakınlarına. “Doktor bir çözüm öner” diyoruz ya da en azından bir reçete yazmanızı bekliyoruz.
Gerek okuyucularım ve gerek dinleyicilerim çok iyi hatırlar; biz Fikret Orman'ı da eleştirirken neredeyse moleküllerine ayırıyorduk. Ama sevin sevmeyin, şöyle bir 8 yıl geriye gidip bakın ve Fikret Orman'ın ilk seçildiği dönemi hatırlayın. Yine aynı tespitler, parak yok vesaire. Zaten Yıldırım Demirören dönemi sonrasında kapıda bekleyen yüzlerce FIFA dosyası vardı çözülmesi gereken. Fikret Orman, “Bizden bir başarı beklemeyin” dedi ve “FEDA” dedi. O dönemde hatırlıyorum, bunu destekleyen Beşiktaş taraftarı olmakla birlikte buna şiddetle karşı olan, muhalafet eden Beşiktaş taraftarı ve camia üyeleri de vardı. Tamam, yıllar sonra bu politika başarı da getirdi ama konumuz bu da değil. Başarı gelmeyebilirdi de.
Söylemek istediğim Fikret Orman yönetimi en azından bir yol çizmiş olmalıydı. Kısaca “Bizi bu sene unutun” demesiydi. Bugün Ahmet Nur Çebi'nin başkan olması üzerine neredeyse 1 yıl oluyor. Soruyorum; Beşiktaş'ta hedefin ne olduğuna dair, kısa-orta veya uzun vadede herhangi bir planın ne olabileceğine dair fikri olan var mı? Az buz değil, çok büyük oy farkıyla kazandınız arkadaş geçen yılki seçimi. Siz istediniz, seçmenler yapacağını yaptı, artık yeter. Bir plan, bir istikamet çizmek durumundasınız Beşiktaş Kulübü için.
Eğer gerçekten bir hedef konulduysa yine çok büyük bir sıkıntı var. O zaman çıkın anlatın bunu kamuoyuna. Beşiktaş taraftarı bilsin. İletişim konusunda biraz daha yol almanız gerekiyor. Eğer gerçekten bir hedef ve plan varsa, o zaman iletişim konusunda biraz kendinizi geliştirmeniz gerekiyor.
Beşiktaş'ın gerçekten transfer politikası nedir? Kimi neye göre aldınız? Sergen Yalçın bu transferlerin neresinde? Bir kulübün yurt dışından bir oyuncu bulup getirebilecek bir tane 'scout'u olmaz mı? Türkiye'de büyük bir kulüp dediğimiz Beşiktaş, transferlerin tamamını Anadolu takımlarından gerçekleştirebilir mi? Bu kadar dar vizyonlu ve sınırlı “networking”e sahip olunur mu?
Öncelikle acilen Beşiktaş'ın üzerindeki, hatta daha doğrusu içerisindeki olumsuz havayı yok etmeniz gerekiyor. Beşiktaş, geçen sezon ligin dibine doğru düşerken Ahmet Nur Çebi'nin seçilmesiyle Abdullah Avcı ile 6'da 6 yapıldı ve bir anda şampiyonluk yarışına girişildi. Pandemi sonrasında Beşiktaş'ın ligi üçüncü bitireceği kimin aklına gelirdi? Bunlar sadece teknik, taktik ve oyuncu grubuyla olmuyor. Bu işin içerisinde 'hava' denilen olumlu reaksiyon oluşturan pozitif psikolojik unsurlar da yer alıyor. Geçen seneyi böyle kompanse ettiniz, Sergen Yalçın'la pozitif bir hava yakaladınız ama tamam, yeter. Şimdi işte yöneticilik yapma vakti. Bunun arkasını dolduracak doğru transfer politikası, camia içinde üst düzey bir iletişim çalışması... Bugün Beşiktaş Kulübü için ligin 4'üncü haftasında olmasıyla şampiyonluk yarışından çoktan kopulmuş ligin 36'ncı haftasında olması arasında bir fark olması gerekir. Psikolojik olarak bu algı ne kulübün içinde var ne de taraftarda.
Tekrar hatırlatmak gerekirse; seçim kazanabilirsiniz. Teknik olarak iktidar da olabilirsiniz. Ama gerekli yöneticilik tutumunu ve icraatlarını ortaya koymazsanız orada da fazla kalamazsınız. Çünkü yöneticilik demek seçim kazanmak değildir. Yöneticilik seçimi kazanmadan önce başlar. Bir plan yaparak, bir istikamet, bir yol çizerek. Aksi takdirde iktidar olsanız da muktedir olamazsınız.