Beşiktaş'ın maestrosu: Oğuzhan Özyakup'un futbol hikayesi
Futbol hayatını 31 yaşında sonlandıran Oğuzhan Özyakup'un kariyerine birlikte yakından bakalım.
Çocukluğu
Trabzon'dan Hollanda'ya göçen gurbetçi bir ailenin çocuğu olan Oğuzhan Özyakup, dünyaya gözlerini 23 Eylül 1992'de Zaandam'da açtı.
Oğuzhan'ın dedesi Trabzon'da oldukça tanınan bestekar ve kemençeci Ferhat Özyakup. Babası Muzaffer Özyakup ise Zaanstad Türk Spor'da yıllarca forma giymiş eski bir futbolcu ve hakem.
Oğuzhan'ın futbol hikayesi henüz 7 yaşındayken babasının formasını eskittiği Zaanstad Türk Spor'da başlıyor. Ardından da Hellas Sport altyapısının yolunu tutuyor.
12 yaşına geldiğinde Oğuzhan'ı ilk keşfeden kulüp FC Utrecht oluyor ancak evlerine yakın olduğu ve daha önce teklif yaptıkları için AZ Alkmaar altyapısını tercih edip futbol eğitimine burada devam ediyor.
Oğuzhan Özyakup futbol yeteneğine ilk dikkat çeken kişinin babası olduğunu TamSaha'da Mazlum Uluç'a anlatıyor: "Beni ilk keşfeden babam zaten. Evimizin yakınında bir park vardı, babam beni çok küçük yaştan itibaren o parka götürürdü. Birlikte top oynardık. Önüme topu atardı, ben vururdum. Sonuçta onun yönlendirmesiyle futbolcu oldum."
Arsenal yolculuğu: Arsene Wenger faktörü
Henüz 15 yaşında AZ Alkmaar altyapısında parlamaya başlayan Oğuzhan, Hollanda Genç Milli Takımlarının ilk "yabancı" kaptanı olarak nam saldı.
Tarih 1 Eylül 2008'i gösterdiğinde 16 yaşında, AZ Alkmaar'dan Premier Lig devi Arsenal'ın altyapısına transfer oldu. Jack Wilshere ile birlikte oynadığı Arsenal altyapısında, Türk futbol severlerin gözünde wonderkid ünvanını kapmıştı.
Oğuzhan'ın Arsenal'ı tercih etmesindeki sebep Arsene Wenger'di: "Aslında en ciddi ilk teklifi İtalya'nın Sampdoria takımından almıştım. Ama ben kendi kendime, 'Ya Arsenal'e gideceğim ya da Barcelona'ya' demiştim."
"Çünkü AZ Alkmaar altyapı açısından çok iyi bir kulüp ve Arsenal ya da Barcelona dışında gelecek bir teklif için orayı terk etmek doğru olmazdı. Arsenal beni isteyince hiç düşünmeden 'Tamam' dedim. Arsene Wenger'in genç oyunculara çok fazla şans tanıyan bir teknik direktör olması, bu tercihte önemli faktördü."
Arsenal yolculuğu: "Mesut Özil'in Hollanda versiyonu"
2010'da Ada kulübü ile kontrat imzaladı ve Arsenal'ın rezerv takımında forma giydiği dönemlerde Norwich City ile oynanan 4-2'lik mücadelede 2 gol kaydetti. Oğuzhan Özyakup için o dönem "Mesut Özil'in Hollanda versiyonu" yorumları yapılmıştı.
Oğuzhan Özyakup, Arsenal'da oynamak için İngiltere'nin yolunu tuttuğunda ailesinden uzak düşmek zorunda kaldı ama bu durumun üstesinden sık sık ailesini ziyaret ederek geldi: "İlk başta her şey çok zordu. Ben bu zorluğu sık sık ailemin yanına giderek ve onlarla vakit geçirerek atlattım. İki haftada bir Hollanda'ya gidiyor, iki gün ailemle kalıyordum. Bu zaten Arsenal'in bir politikası. Yeni gelen yaşı küçük oyuncularına ilk 6 ayda sık sık ailesini ziyaret etmesi için izin veriyorlar."
Oğuzhan, Ada'ya gittiği ilk dönemde İngiliz bir ailenin yanında kaldı: "2.5 sene bir İngiliz ailenin yanında kaldım. Sadece ben değil, iki takım arkadaşım daha o evde kalıyordu. Yanında kaldığımız aile bir nevi bizim de ailemiz gibiydi. Hayatı bizim için kolaylaştırıyor, ülkeye alışmamızı sağlıyorlardı."
Abdullah Avcı & Milli Takım
Yıl 2012'yi gösterdiğinde Oğuzhan Özyakup için milli takım seçim vakti gelmişti. 20 yaşındaki oyuncu, Hollanda'yı bir kenara koyarak seçimini Türk Milli Takımı'ndan yana kullandı.
Oğuzhan'ın bu seçiminde A Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı ile yaptığı telefon görüşmesinin etkili olduğu söyleniyor.
Özyakup, Hollanda Milli Takımı'nın altyapısında forma giyerken Türkiye'ye karşı oynadığı maçlarda bulduğu gollere sevinmemiş:
"Hollanda formasıyla Türkiye'ye karşı U15'te de oynadım, U17'de de oynadım. Türkiye'ye karşı 4-5 maça çıktım, gol de attım. Ama açıkçası benim için çok zor bir durumdu. Attığım gollere sevinemedim bile."
"Hele 2009'da bir U17 maçımız vardı Türkiye'ye karşı. Almanya'daki Avrupa Şampiyonası finalleriydi. Seremonide ülkelerin millî marşları çalınıyordu. Ancak İstiklâl Marşımızı yanlış çaldılar. Takım kaptanı Muhammet Demir, 'Siz yanlış çaldınız, biz kendimiz söylemek istiyoruz' dedi ve bütün takım hep bir ağızdan İstiklâl Marşımızı okudu. İnanılmaz duygulanmış, ben de içimden onlara eşlik etmiştim."