Dr. Seçkin, doğru beslenmenin beyin sağlığı üzerindeki kritik rolünü bir kez daha hatırlatarak, "Beyin uykuda bile enerji harcıyor. Beynin en temel yakıtı ise şekerdir. Ancak kan şekerinin dengede tutulması şart. Beslenme alışkanlıklarını düzenleyerek, metabolizmayı ve beyin sağlığını korumak mümkündür. Çocukluk çağında sağlıklı beyin gelişimi için doğru beslenmek çok önemli. Yanlış beslenme alışkanlıkları insülin direncine yol açabiliyor. Erken yaşlarda karbonhidratlardan zengin bir beslenme, insülin direncine neden olarak beyin fonksiyonlarını olumsuz etkiliyor. İnsülin direnci, dikkat dağınıklığı, öğrenme güçlüğü ve unutkanlığa yol açıyor" dedi.
Şekerden zengin işlenmiş gıdaların beyin üzerinde ciddi olumsuz etkileri olduğunu kaydeden Dr. Seçkin, bu tür gıdaların dopamin salgısını artırarak kısa süreli haz sağladığını, ancak uzun vadede bağımlılık ve psikolojik bozukluklara yol açabileceğini ifade etti.
Seçkin, "Bu gıdalar, beyin probiyotiklerini bozarak depresyon, anksiyete ve kaygı bozukluğuna neden olabilir" dedi.
Akdeniz diyetinin, beyin sağlığı için en uygun beslenme türü olduğunu belirten Dr. Seçkin, "Batı diyetlerine kıyasla, Akdeniz diyeti depresif bozukluklar üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir ve hatta demans riskini bile azaltır. Çeşitli baklagiller, yeşillikler, zeytinyağı ve deniz ürünleri içeren bu diyet, beyin sağlığını destekler" ifadelerini kullandı.
Beynin sevdiği bazı besinler var ve bunlar arasında liften zengin bitkisel besinler, işlenmemiş doğal yiyecekler, Omega-3 ve zeytinyağı gibi doymamış yağlar bulunuyor. Dr. Seçkin, bu tür besinlerin beyin onarımı ve işlevselliği için hayati önem taşıdığını sözlerine ekledi.