Bienal'de küratör iddiası: Kurul dinlenmedi, isim değişti
İKSV tarafından 18'inci İstanbul Bienali'nin küratörlüğüne atanan Iwona Blazwick'in görevinin aslında Defne Ayas'a verileceği ancak son anda vazgeçildiği iddia edildi.
DUVAR - İki yılda bir düzenlenen İstanbul Bienali'nin organizatörü İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın (İKSV) uluslararası uzmanlardan oluşan Danışma Kurulu'nun 2024'te düzenlenecek Bienal'de küratörlük için oybirliği ile önerdiği Defne Ayas'ı reddettiği öğrenildi. Daha önce Gwangju Bienali, Moskova Bienali ve Baltık Trienali'nin küratörlüğünü yapmış olan Ayas'ın yerine, Danışma Kurulu üyesi Iwona Blazwick göreve atandı. Olayın ardından, küratörlük seçimi sürecinin şeffaflığı hakkında tartışmalar başladı.
The Art Newspaper'ın aktardığına göre, sanat çevrelerinde İKSV'nin, Ayas'ı 'riskli' bulmuş olabileceği konuşuluyor. Bu iddianın dayanağı olarak, Ayas'ın 2015 Venedik Bienali'nde küratörlüğünü yaptığı Ermeni sanatçı Sarkis'in bir sergisinin olabileceği öne sürüldü. İddiaya göre, Venedik Bienali'nde İKSV'nin yönetiminde olan Türkiye pavyonunda düzenlenen serginin bir parçası olan kataloğun içinde, Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'in yazdığı ve 'Ermenilerin çektiği acı'ya atıf yaptığı bir deneme İKSV cephesinde rahatsızlık yarattı. Söz konusu katalog, hükümetten gelen tepkiler sonucunda sergiden çıkarılmıştı.
Olayın ardından Ayas ve Sarkis, kataloğun kalan kopyalarını bir tabuta koydu ve Sarkis, tabutun çevresini renkli camlarla çevirerek bir heykel oluşturdu. Sarkis'in "Respiro" adını verdiği bu eser, İstanbul Dolapdere'de bulunan Arter'de sergileniyor.
Danışma Kurulu, Ocak ayı sonunda Bienal küratörlüğü için aralarında Defne Ayas'ın da bulunduğu 4 kişilik listeyi değerlendirmek için toplandı. Değerlendirmelerden sonra, kurul üyeleri Iwona Blazwick, Japonya'da bulunan 21. Yüzyıl Modern Sanat Müzesi'nin direktörü Yuko Hasegawa, eski müze direktörü ve bağımsız küratör Agustín Pérez Rubio, küratör ve sanat tarihçisi Selen Ansen ve sanatçı Sarkis'ten oluşan kurul, oybirliğiyle Ayas'ı seçti. Ancak kurulun bu önerisinin İKSV tarafından reddedildiği öğrenildi.
Londra'daki Whitechapel Galerisi'nin eski direktörü ve Suudi Arabistan'da bulunan AlUla kentinin Kraliyet Toplumsal Sanat Uzman Paneli'nin başkanlığını yapan Blazwick'in atamasının açıklanmasından sonra Danışma Kurulu'nda görev yapan Agustín Pérez Rubio, Selen Ansen ve Sarkis istifa etti. The Art Newspaper'ın ulaştığı Sarkis, Ansen ve Rubio, konu hakkında konuşmayı reddetti.
İKSV'ye göre kendisi de istifa etmiş olan Blazwick, konu hakkında konuşmadı. Ayrıca İKSV, Ayas'ın neden reddedildiğini açıklamadı. Daha önceki bienallerde yapılmış olmasına rağmen bu kez kurul üyeleri internet sitesinde paylaşılmadı ve Blazwick'in önerilen 4 kişilik listede olup olmadığı açıklanmadı. İKSV, Blazwick'in küratör olarak seçildiği vakitte Danışma Kurulu üyesi olduğunu da doğrulamadı.
'KÜRATÖR OLABİLSEYDİM BU BÜYÜK BİR GURUR OLURDU'
Ayas, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu görev için düşünülmüş olmam benim için bir onur ve Danışma Kurulu beni bu göreve düşündüğü için müteşekkirim. Eğer Bienalin küratörlüğünü yapabilseydim bu benim için büyük bir gurur olurdu. Geldiğimiz noktada, bir pişmanlığım yok ve Bienal'e başarılar diliyorum. Gelecekte adaylık ve seçilme süreçlerinin tamamen şeffaf olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
'İKSV, GÜN AŞIRI DEĞİŞEBİLEN İLKELER VE PRENSİPLERE BAĞLI KALAMAZ'
Blazwick'in atanması, Türkiyeli küratörlerden de tepki çekti. İstanbul'da küratörlük yapan Sarp Özer, "İKSV gibi oluşumlar, gün aşırı değişebilen ilkelere ve prensiplere bağlı kalamazlar. Yetkili kişilerin, kurulun kararını dikkate almamış olmasının düzgün bir açıklama gerektirmediğini düşünmelerinin nedenini anlamak gerçekten çok zor" dedi.
İKSV'ye tepki gösteren Özer, sözlerine şöyle devam etti:
"Blazwick'in adı açıklandığında İKSV Genel Direktörü Görgün Taner, 'Blazwick'e 18. İstanbul Bienali'nin küratörlüğünü yapmayı kabul ettiği için teşekkür ediyoruz' dedi. İKSV'nin farklı teklifler yerine kişisel davetleri önceleyeceğini mi düşünmeliyiz? Önümüzdeki yıllarda aynı tutum devam edecek mi? Kültürel kurumlar, attıkları adımların tutarlılığı, hesap verilebilirliği ve açıklığı ile tanınırlar. İKSV, düzenlediği Bienal'de kendi adını değil, 'İstanbul' adını kullanıyor. Bu tartışmaların İKSV'yi daha adil, şeffaf, açık ve dürüst bir çizgiye getireceğine inanıyoruz."
'BUNUN BİR SONU YOK'
Daha önce İstanbul Bienali'nin Danışma Kurulu'nda bulunmuş ve Bienal'in 1992 ve 2005'te küratörlüğünü yapmış olan Vasıf Kortun ise, "Bunun bir sonu yok. Bu yola girdiğinizde, nasıl duracağınızı hiçbir zaman bilemezsiniz. Zorlu politik iklimle uğraşmak ancak müzakereyle olabilir. Sanatçılar ve küratörler kendilerine 'Ne kadar ileriye gidebilirim?' ve 'Bu öyküyü nasıl anlatabilirim?' sorularını sormalılar. Defne Ayas, Türkiye'deki komplike koşulları anlamış akıllı bir kadın. O, Bienali en iyi şekilde yapmanın, insanları amaçsızca provoke etmekten daha iyi olduğunu biliyor" dedi. Bienalin 2015'ten beri tüm küratörlerinin beyaz Avrupalılar olmasına tepki gösteren Kortun, "Bienal, hangi coğrafyada olduğunu bilmiyor. Şu ana kadar Balkanlardan veya Doğu Akdeniz'den tek bir küratör olmadı. Bu beni şaşırtıyor" diye konuştu.
İKSV ise "Küratör seçimi İKSV tarafından yapılır ve Yönetim Kurulu'nca onaylanır. Sayın Iwona Blazwick'in atanması hakkında, Sayın Blazwick'i küratör olarak seçen kurulda Sayın Blazwick'in bulunmadığını vurgulamak isteriz. Danışma Kurulu'ndan alınan tavsiyeler bağlayıcı değildir ve İKSV bu tavsiyenin dışında hareket etme hakkını saklı tutar" ifadelerini kullandı. (KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)