Bilal Erdoğan: Starbucks'a gittiğin zaman Türk kahvesi söyleyeceksin
Samsun'da TÜGVA binasının açılışına katılan Bilal Erdoğan, Batı'ya özenmenin özgürlük olmadığını söyledi ve "Starbucks'a gittiğin zaman Türk kahvesi söyleyeceksin mesela" dedi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, TÜGVA'nın Samsun'daki il ve ilçe temsilciliklerinin açılışında konuştu. Açılışa Samsun Valisi Zülkif Dağlı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir de katıldı.
'BATI'NIN BİR PAYANDASI, BENZERİ OLMAK...'
Türkiye'nin önünde iki yol bulunduğunu, bunlardan birinin Batı'ya özenmek diğerinin de kendi kimliğine sahip çıkarak çağı yakalamak olduğunu söyleyen Erdoğan, "Yani inancımız, dinimiz, kültürümüz, kimliğimiz, bunların hepsini kaybetmek kaydıyla Batı'nın bir payandası, bir parçası, bir benzeri olmak ve yönlendirmelerine açık olmak... Ne derse onu yapacaksın. 'İşte şurayla ticaret yapabilirsin, şunu üretemezsin, bunu sen yapamazsın, şuraya asker gönderirsin, buraya gönderemezsin.' Yani bir yol tamamen bu. Bu özgürlük müdür? Bu bağımsızlık mıdır? Gençler... Bu özgürlük de değildir bağımsızlık da değildir. Özgürlük demek, bağımsızlık demek, 85 milyon nüfusunuz varsa, dünyanın böyle kritik bir konumu size aitse, bu topraklara tutunmayı gerektiriyorsa, özgürlük demek, bağımsızlık demek ancak önümüzdeki ikinci yolla mümkün olur. Bu ikinci yol nedir? Kendi kimliğimizi, kendi inancımızı, kendi kültürümüzü kuşanarak kendi kararlarımızı vereceğimiz bir geleceği inşa etmek."
'NAMAZ KILAN, KUR'AN OKUYANA GERİCİ DENİLİYORDU'
Türkiye'de bir dönem inançlı insanlara "gerici, yobaz" denildiğini söyleyen Bilal Erdoğan, namaz kılan, camiye giden, Kur'an okuyan insanların bilim, teknolojiden ve fenden haberi olmayan gerici olduğunun dile getirildiğini ancak şimdi bunun böyle olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Dindar, muhafazakar, camiye girip çıkan, Kur'an okuyan insanların, Türkiye'nin teknolojik gelişimine ne denli katkılar sağladığı herkes tarafından görüldü. Bu ne demektir arkadaşlar? Gelin hep birlikte geleceğimizi gençler, kendi kimliğimizle inşa edelim. Hem kendi inancımızı, kültürümüzü daha sağlam, sıkı sıkı tutalım, koruyalım hem de dünyanın 21. yüzyılına damgasını vuracak işleri milletçe yapalım. Bakın şu 20 yılda nerelerden nerelere gelebildik. Neleri yapabilir hale geldik. Uluslararası ilişkilerde, ticarette, siyasi ağırlık olarak Türkiye dünyada nasıl bir yere geldi? Şimdi biz bundan sonra 20 yılda, 40 yılda neleri yapabileceğimizi daha iyi görebiliyoruz. Gençler inanın gerçekten 'daha bir şey görmediniz' derler ya, daha bir şey görmedik. Türkiye olarak. 21. yüzyılda gerçekten damgamızı vuracağız arkadaşlar. Ama üstümüze düşeni yapacağız, çalışacağız."
'HAMBURGER YE AMA BAFRA PİDESİNİ İHMAL ETME'
"Ben Türkiye'nin kendi kimliğini ihya ederek, kendi kültürünü yaşayarak, kendi inancını kuşanarak da güçlü bir ülke olabileceğine inanıyorum" diyen Bilal Erdoğan, "O zaman bunu hayatımızın her alanına yaymamız lazım. Starbucks'a gittiğin zaman Türk kahvesi söyleyeceksin mesela. Ben sana Starbucks'a gitme, latte içme demiyorum ki. Ama Türk kahvesine burun büküyorsan, onu geçmişin bir şeyi olarak görüyorsan olmaz. Gıdadan örnek vermeyi çok seviyorum; hamburgeri yiyeceksin ama benim Bafra pidemi ihmal etmeyeceksin" ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ/AA)