Bilgi Üniversitesi öğrencileri: Sıra arkadaşlarımızı bırakın

Boğaziçi eylemlerinde gözaltına alınan Bilgi Üniversitesi öğrencileri Özge Elvan ve Koral Hacıbeyoğlu için kampüste yapılan basın açıklamasında, “Boğaziçi'ne atanan kayyım rektörün derhal istifa etmesini ve üniversitelerin rektör seçimlerini kendi bileşenlerinin yapabilmeleri talep ediyoruz” denildi.

Google Haberlere Abone ol

Rojda Oğuz

DUVAR - Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan Rektör Melih Bulu’ya karşı düzenlenen eylemlere İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencilerinden ve akademisyenlerinden de destek geldi. Öğrenciler, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrencilerin taleplerinin yerine getirilmesini ve gözaltına alınan İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencileri Özge Elvan ve Koral Hacıbeyoğlu’nun serbest bırakılmasını talep etti.

‘SIRA ARKADAŞLARIMIZI BIRAKIN’

‘Aşağıya bakmayacağız, üniversiteler bizimdir’ diyen öğrenciler, Bilgi Üniversitesi’nin Santral Kampüsü'nde bir araya geldi. Yüzlerce öğrencinin bulunduğu basın açıklamasına öğretim görevlileri de destek verdi. Okunan bildiride öğrenciler, “Baskıcı rejim, bütün kozlarını kullanarak öğrencilerin ve üniversitelerin üstünde baskı yaratmaya devam etmekte ve bundan en ufak çekince duymamaktadır. Fakat bizler bu baskıların karşısında duruyor, Boğaziçi’nde var edilen öğrenci ve akademisyen direnişinden ilham alıyor ve onları selamlıyoruz. Verilen kararlar hukuksuzdur, bunun kabul edilemez olduğunu söylüyoruz ve sıra arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Kullanılan ayrıştırıcı, tehditkâr nefret dili, ana akım medya tarafından da yürütülen karalama kampanyaları ile büyümüştür ve süreçte öğrencilere karşı alınan tutum Anayasa ve evrensel hukuk normlarını ihlal etmektedir” ifadelerini kullandılar.

‘BU SORUN SADECE BOĞAZİÇİ’NİN DEĞİL BÜTÜN ÜNİVERSİTELERİN SORUNU’

Boğaziçi'ne rektör atanmasını öğrenciler hukuksuz olarak değerlendirirken bunun derinleşmesi ile özgür, demokratik, bilimden yana üniversite yapısının ortadan kaldırılmaya çalışılması yalnızca Boğaziçi'nin değil bütün üniversitelerin, öğrencilerin ve akademinin problemi haline geldiğini belirtti. İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencileri olarak üniversitelerde ve kamusal her alanda özgür ve demokratik yaşamı savunmayı ve desteklemeyi, bu talebimizi dile getirmeyi, bir zorunluluk olarak gördüklerinibelirten öğrenciler, “Haksızlığa, hukuksuzluğa, nefret söylemlerine, işkenceye, homofobik söylemlere, tehditlere maruz kalan tüm arkadaşlarımıza sahip çıkıyoruz, ve bir kez daha arkadaşlarımızın yanında olduğumuzu dile getiriyoruz. Belirtmeliyiz ki, biz öğrenciler bizlere reva görülene biat etmeyeceğiz ve her koşulda öğrenci dayanışmasını yasatacağız” dediler.

‘ATANAN KAYYIM REKTÖR DERHAL İSTİFA ETMELİ’

Bilgi üniversitesi öğrencilerinden Fırat Atabey de Boğaziçili öğrencilerin yanlarında olduklarını söyleyerek yaptıkları protestoyu şu sözlerle anlattı: “Yaptığımız protestonun amaçlarından biri haksız ve hukuksuz şekilde gözaltına alınan ve tutuklanan arkadaşlarımız için ses olmaktı. Sadece olasılıklardan yola çıkarak yapılan tutuklamalar, katılmadığı eylemlerden gözaltına alınıp 4 gün esir tutulan arkadaşlarımızı savunmak için okulumuzda eylem yaptık. Biz Bilgi Üniversitesi’nin öğrencileri olarak evrensel hukuk normları ve anayasal haklarını kullanan öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Boğaziçi'nde atılan kayyım rektörün derhal istifa etmesini ve üniversitelerin rektör seçimlerini kendi bileşenlerinin yapabilmeleri talep ediyoruz”

‘DAYANIŞMA VE KARARLILIKLA KAZANMAK MÜMKÜN’

Müzik bölümünden akademisyen Deniz Güngören ise “Kampüste, salgının getirdiği tüm engellere rağmen, yeniden böyle bir hareketlilik görmek çok umut verici. Bu umudu diri tutmak ve büyütmek hayati önemde. Boğaziçi'nde olanlar yalnızca bardağı taşıran damla oldu aslında, kazanacak daha çok şey var. Bunca insanı bir araya getiren dayanışma ve kararlılık hepsini kazanmanın mümkün olduğunun sinyalini veriyor” dedi.