İslam dünyası 'bilimsel makale ligi'nde çok geride
2015'te dünyada 3 milyon 11 bin 689 bilimsel makale yayınlandı. İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye ülkelerin toplam içindeki payı yüzde 6.7, Türkiye'nin payı ise yüzde 1.3'te kaldı. Bu verilere göre dünya ekonomisine yön veren ülkeler, Müslüman ülkelerden 16 kat fazla makale yazıyor.
DUVAR - Dünya ekonomisinin önde gelen ülkeleri Müslüman ülkelerden 16 kat daha fazla bilimsel makale yayınladı. Dünyada üniversitelerin alan başarı sıralamalarını değerlendiren yedi araştırma kuruluşunun her birinin farklı ölçütlere göre yaptığı sıralamayı Dünya gazetesi yazarı Özcan Kadıoğlu bugünkü yazısında aktardı. Tüm ülkelerde 2015'te 3 milyon 11 bin 689 makale yayınlandığını anlatan yazar, İİT'ye üye ülkelerin toplam içindeki payının yüzde 6.7, Türkiye'nin payının ise yüzde 1.3 olduğunun altını çizdi. Buna göre, "Hiçbir başarı sıralamasında ilk 100’e girebilen bir üniversite bulunmamakta. Yaklaşık olarak yedi kuruluşun yapmış olduğu 3 bin 500 sıralama içinde İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinin yer alma sayısı sadece 51 üniversite olduğunu görüyoruz. Oransal olarak baktığımızda sadece yüzde 1.45’lik bir paya sahip oldukları görülmekte. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birine sahip Müslüman dünyasının bilim içindeki yerinin yüzde 1.45 olması bu ülkelerde yaşanan dramı ve acıları net olarak açıklıyor."
Kadıoğlu'nun, "Gelişmiş ekonomiler Müslüman ülkelerden 16 kat daha fazla makale yazıyor" başlılı yazısı şöyle:
Bilim ve teknoloji üreten kurumların en başında üniversiteler geliyor. İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) üye ülkelerde bulunan üniversitelerin bilime ve teknolojiye katkısını bulabilmemiz için tabii ki birçok kriterler var. Kriterleri ortaya çıkarmak için artık ilk bakılan üniversitelerin alan başarı sıralamaları. Bu alanda dünyaca tanınmış yedi tane araştırma kuruluşu var. Bunlardan biri de amacı yükseköğretim kurumlarını akademik başarıları doğrultusunda değerlendirmek, bilimsel metotlar geliştirmek ve yapılan çalışmaların sonuçlarını kamuoyuna duyuran bir tanesi de Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) bünyesinde bulunan URAP. Dünya üniversite sıralamaları ilk kez 2003’te Çinli JIAO TONG (ARWU) tarafından sıralamaya kondu.
Bu kuruluşların her biri farklı ölçülere göre sıralama yapmaktadır. Sıralama sisteminde Scopus, Web of Siecece ve Google Scholar gibi dünyaca tanınmış ve güvenilir kaynaklardan elde edilen verilerin kullanılması bu sistemin güvenirliğini ve objektifl iğini artırmaktadır. Shanghairanking sıralama ölçüsünde kullandığı kriterler şunlardan oluşuyor.
Nobel veya Fields Medal ödülü kazanan mezun (yüzde 10) ve mensup (yüzde 20) sayısına, dünyada en çok atıf alanlar listesindeki mensup (yüzde 20) sayısına, Nature ve Science dergilerinde çıkan makale sayılarına (yüzde 20), SCI ve SSCI tarafından taranan makale sayısına (yüzde 20) ve yukarıdaki kriterlerden alınan puanların ilgili üniversitenin öğretim üyesi sayısına oranı (yüzde 10) kriterleri ile belirlemiştir.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi URAP ise son yıl SCI, SSCI ve AHCI tarafından taranan makale sayısı kriterine (yüzde 21), son 5 yılda yayınlanan toplam bilimsel doküman sayısı kriterine (yüzde 10), son 5 yılda yayınlanan makalelere son yıl verilen atıf sayısı kriterine (yüzde 21), son 5 yılda yayınlanan makale sayılarının basıldıkları dergilerin etki faktörleri ile çarpımlarının toplamı kriterine (yüzde 18), son 5 yılda yayınlanan makalelere son yılda gelen atıf sayılarının atıf yapan makalelerin dergilerinin etki faktörleri ile çarpımlarının toplamı kriterine (yüzde 15) ve son 5 yılda ülkelerarası ortak yayın sayısı kriteri (yüzde 15) ile değerlendirmektedir.
(Sıralama ölçüt ayrıntılarının detayını http://tr.urapcenter.org/etkilesimlirapor/ adresinden bulabilirsiniz) Verilere baktığımızda İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelerin durumunun iç açıcı olmadığı görülmekte. Hiç bir başarı sıralamasında ilk 100’e girebilen bir üniversite bulunmamakta. Yaklaşık olarak yedi kuruluşun yapmış olduğu 3 bin 500 sıralama içinde İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinin yer alma sayısı sadece 51 üniversite olduğunu görüyoruz. Oransal olarak baktığımızda sadece yüzde 1.45’lik bir paya sahip oldukları görülmekte. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birine sahip Müslüman dünyasının bilim içindeki yerinin yüzde 1.45 olması bu ülkelerde yaşanan dramı ve acıları net olarak açıklıyor. Alan bazında incelendiğinde ölçüt olarak daha iyi olduğumuz alanlar bulunmakta. Ama buda yeterli düzeyde bir katkı sunmamaktadır.
(h indeksi: Fizik’çi Jorge E Hirsch tarafından 2005 yılında her bilim insanının araştırma performansını değerlendirmek üzere yapmış olduğu bir çalışmadır)
Yukarıdaki tablodan çıkan sonuçları şu şekilde değerlendirebiliriz.
1) Tüm ülkelerde 2015 yılında yayınlanan makale sayısı 3 milyon 11 bin 689. İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelerin toplam içindeki payı yüzde 6.7
2) Ülkemizin payı yüzde 1.3
3) Milyon kişiye düşen yayın sayısına baktığımızda gelişmiş ülkeler 16 kat daha fazla bilimsel yayın çıkarmaktadır.
4) Ülkemizde düşen yayın sayısının gelişmiş ekonomilerden 3.7 oranında düşük olduğu görülüyor.
5) Yunanistan yaklaşık bizim 3 katımız kadar daha fazla makale üretmekte.
6) Bilimsel yayınların kalitesini ölçen h indeks katsayısı İslam teşkilatına üye ülkelerin 5 katı düzeyinde. Ülkemiz için bu oran yaklaşık yarıya inmektedir. ABD h indeks katsayısında 1783 puanla ilk sırada yer alırken, İngiltere 1099, Almanya 961 puanla sıralanmaktadır.
7) Makale başına düşen alıntı sayısına baktığımızda ülkemiz gelişmiş ülkelerin yarısında aşağıda yer alırken, yayın sayısında ise ülkemiz dünya sıralamasında 18. sırada, yayın kalite performansını ölçen h indeksi’nde 37 sırada yer almaktadır.