İlk Avustralyalılar bulundu mu?
Kuzey Avustralya'da ilk yerlilere ait yeni bulgular ortaya çıktı. Atalarımız düşündüğümüzden çok daha fazla beceriye sahip olabilir.
Maria Temming*
Kuzey Avustralya’da keşfedilen bir antik mağarada bulunan eşya ve çizimler ilk yerleşimcilere dair yeni bulgular ortaya çıkardı. Nature dergisine göre, ilk insanların kıtaya bilinenden 5 bin yıl daha erken, yani 65 bin yıl önce yerleşmiş olmaları mümkün. Araştırma, ilk yerleşimcilerin sofistike el becerilerine sahip olabileceklerini öne sürüyor.
Arkeologlar Madjedbebe’de bulunan kazı alanında üç farklı katmanda yer alan bulgulara ulaştı. 2012 ve 2015 yıllarında da kazı yapılan Madjedbebe, Avustralya’nın bilinen en eski yerleşim bölgesi olarak kabul ediliyor. En eski ve derin tabakada 10 binden fazla araç-gereç bulundu. Kalıntılar arasında dünyanın en eski balta başı, Avustralya’nın en eski öğütücüsü ve pigmentlendirme aleti, mızrak ucu olduğu tahmin edilen bilenmiş taşlar, ocaklar ve insan yaşamına işaret eden pek çok başka bulgu ortaya çıktı.
'ATALARIMIZ AKILLICA İŞLER YAPMIŞLAR'
“İnsanlar antik çağda yaşayan ilk atalarımızı düşündüklerinde çok ilkel, kültürel olarak çeşitliliğe sahip olmayan bir topluluk hayal ediyorlar. Bazıları ise olağanüstü kültürel zenginliğe sahip bir topluluk varsayıyor.’’ diyor Sydney Üniversitesi’nde görevli ve kazıda yer almayan bir arkeolog olan Peter Hiscock. “Bu bulgular ikinci görüşü destekliyor. Bulunanlar gösteriyor ki ilk insanlar Avustralya’ya geldikleri anda bir sürü akıllıca iş yapmışlar. Geceleri aydınlatmak için ateş yakmışlar, tohumları öğütmüşler, mağaza duvarlarını ya da kendi bedenlerini süslemek için boya kullanmışlar.’’
47 bin ve 60 bin yıl önceye ait olduğu tahmin edilen, Avustralya’nın bilinen ilk yerleşim bölgesi, 1989’da yine Madjedbebe’de ortaya çıkarıldı. Ancak kimi arkeologlar bulunan araç-gereçlerin net tanımları olmadığı için sonuca şüpheyle yaklaştı. Avustralya Wollongon Üniversitesi’nde arkeolog olan ve yeni kazıda görev alan Zenobia Jacobs, o zaman bulunan eşyalar ile çevredeki tortunun aynı yaşta olup olmadığının net biçimde saptanamadığını söylüyor.
Jacobs ve ekibi yeni kalıntıların yaşına dair daha kapsamlı bir metot kullandı. “Optik ışıma yoluyla tarihlendirme” adı verilen bu yöntem, bir mineralin en son gün ışığına maruz kaldığı tarihi ortaya çıkarıyor. İnsan eliyle yaratılmış ateşlerden geriye kalan kömürlere uygulanan karbon tarihlendirme yöntemi ile birlikte bu metotlar, farklı derinliklerdeki kalıntılara dair çok daha spesifik tarih saptamalarını mümkün kılıyor. Bu testler, en derinde bulunan kalıntıların -yaklaşık 2.15 ile 2.6 metre arası- 53 bin ila 65 bin yıl arasında bir yaşa sahip olduklarını ortaya çıkardı.
Hiscock, insanların Avustralya’ya ilk olarak 65 bin yıl önce ayak bastıklarını iddia etmek “verilerin biraz iyimser bir yorumu olacaktır,” diyor. Bunun sebebi, toprağa gömülü bu eşyaların yer değiştirmiş olma ihtimalleri. Hiscock 55 bin ila 60 bin yıl öncesini başlangıç kabul eden daha geleneksel bir yaklaşımdan yana. “Yine de arkeologların daha önceden çalışmak durumunda kaldıkları çok geniş zaman aralıklarındansa, bu daha kısa ve spesifik aralık her anlamda çok önemli bir gelişme” diye ekliyor.
Bu yeni tarihler, insanların Afrika’dan ilk olarak ne zaman göç ettiklerine dair yeni bilgileri de açığa çıkarabilecek. Bu bilgi ise insanların, bugün hâlâ modern insan DNA’sında izlerine rastlanan Avrupa Neandertalleri ve Asya Denisovaları ile üreme yoluyla karışıp karışmadıklarını aydınlatacak.
* Makalenin aslı Science News sitesinde yayınlanmıştır. (Çeviren: İdil Karşıt)