Çocuklarınızı övmeyi anlamsızlaştırmayın

Çocuklara özsaygı ve özgüven kazandırmak hassas bir süreç. Kalıplaşmış takdir cümleleri, çoğu zaman çocuklar için hiçbir anlam ifade etmiyor. Kendine güveni tam ve özsaygısı yerinde bir çocuk yetiştirmek için sürece odaklanmak gerekiyor.

Google Haberlere Abone ol

Emma Freeman *

“Çok zekisin”

“İyi çocuk!”

“Aferin!”

Oğlum bir görevi yerine getirirken veya yalnızca söylediğim bir şeyi yaparken (“ellerini yıka”, “ayakkabılarını giy”) ona yardım etmem ama onu överek göklere çıkarırım. Benim açımdan o çok akıllı, iyi bir çocuk ve harika bir iş başarmıştır. Ne de olsa, yeri geldiğinde övgüler düzmek doğaldır, değil mi? Daha önceki nesiller, çocuklarına iltifat etmekten sakınmış olsa bile günümüzün ebeveynleri özgüveni tam ve büyük yeteneklere sahip çocuklar büyütmek için yoğun çaba sarf ediyorlar. Öte yandan övgünün aşırıya kaçan ya da yanlış türden olan bir yanı olabilir mi?

Tanınmış psikoterapist Katherine Phillip’e kalırsa, çocuklar (doğru olduğunu) düşünmek istediğimiz oranda olağanlaşmış takdirden fayda sağlamazlar. Phillip, “Ebeveynler, düzenli övgülerinin çocuklarında bir özsaygı ve özgüven oluşturduğuna inanıyorlar, ancak aşırı övgünün olumsuz etkileri de olabilir,” diyor.

AYNI SÖZCÜKLERİ TEKRARLAMAK ANLAM YİTİMİ YARATIYOR

Phillip, “Aynı övgü sözcüklerini tekrar ve tekrar kullandığımızda, belki de artık anlamsız görünür ve çocuk için bir değeri kalmaz,” diyor. “Ayrıca, yaptıkları her şeyin takdir edilmesi ve ödüllendirilmesi beklentisi ortaya çıkabilir. Bu durumsa, çocukların başarısızlık korkusu sebebiyle risk almaktan kaçınmasına neden olabilir. Aynı zamanda, ebeveynlerini hayâl kırıklığına uğratma korkusundan dolayı, övgü almaya veya kaygı duymaya aşırı bağımlı hale gelebilirler.”

Yani, bu 1950’lere geri dönmemiz ve bütün övgülerden vazgeçmemiz gerektiği anlamına mı gelir? Phillip, “hayır” diyor; sağlıklı bir övgünün anahtarının sürece odaklanmak olduğunu, sonuç üzerinde çok durmamak gerektiğini söylüyor. Phillip, “Hepimiz övgü almayı sevsek de esas olan, bir çocuğun çabasının ya da başarıya ulaştığı sürecin farkına varması,” diyor.

Phillip, çocuğun bu çabayı idrak ederek yeni şeyler denemeye istekli hale geleceğini belirtiyor. “Ebeveynler, genel övgüler dile getirmekten ziyade, bu farkındalık aracılığıyla çocuklarının özsaygı kazanmasına yardım edebilirler. Bu yolla, onları öğrenmek ve büyümek yolundaki gereken riskleri almaya de teşvik ederiz.”

ŞABLONLARI KIRIN

Hâl böyleyken, ebeveynler, hepimizin böylesine alışkın olduğu bu övgü şablonunu nasıl kırarlar? Phillip, ‘kişisel övgü’ ve ‘sürece övgü’ arasındaki farkın anlaşılmasının önemli olduğunu ifade ediyor. Phillip, “Kişisel övgü, yalnızca bir insanın ne denli harika olduğunu dile getirir; bu bir kişisel takdir biçimidir,” diyor. “Araştırmalarımız, kişisel övgü alan çocukların, başarısız olmaları halinde utanç yaşama ihtimallerinin daha fazla olduğunu ortaya koydu. Sürece övgüyse, kişinin daha önce sorumluluğunu aldığı sürecin takdir edilmesidir.”

Aşağıda, yetişkinlerin çocuklara söyleyebilecekleri, en yaygın ‘sürece övgü’ alternatifleriyle ilgili önermelerin bulunduğu bir liste mevcut:

1. “Sen iyi bir kızsın/oğulsun!”

Şüphesiz ki, bu, yetişkinlerin çocuklar için en çok kullanıldığı övgü biçimi. Phillip, “Bu, çocuk için herhangi bir açık anlam ifade etmiyor ve anlamsız olarak algılanabiliyor,” diyor.

Alternatif öneriler

“Kendi ayakkabılarını yardımım olmaksızın bağladın. Bağcıkları bağlamaya gerçekten iyi odaklandın.”

“Bunu sen yaptın. Yokuşun en aşağısından tepeye kadar kendin tırmandın.”

2. “Sen çok akıllısın / zekisin.”

Çocuklar odaklanma ya da stratejik düşünce gerektiren bir şey yaparken, aşırı heyecana kapılmamak ve bu nitelendirmeye başvurmamak zor olabilir. Phillip, “Bu, ‘kişisel övgü’dür. Özgüven bağlantısını koparabilir ve başarısızlık korkusuna neden olabilir,” diyor.

Alternatif öneriler

“Bunu sen yaptın (sen başardın)!” (tamamlanan işe atıfta bulunur.)

“Bu bulmacayı çözmek için çok düşünmüşsün.”

3. “İyi iş!” veya “Aferin!”

Bu, sıradan ve basmakalıp bir övgüdür. Phillip, “Çocuğun neleri iyi yaptığını belirtmediğimiz müddetçe, merak etmeyi bırakırlar ve övgü amaçsız kalır,” diyor.

Alternatif öneriler

“O parçaları gerçekten iyi dengeledin.”

“Bütün cümleyi tek seferde ve oldukça çok net bir biçimde okuyorsun.”

4. “Çok tatlısın / güzelsin / yakışıklısın.”

Bir çocuk sevimli bir şey yaptığında, “şirin” nitelendirmesini kullanmaktan kaçınmak cidden zor olabilir. Öte yandan, çocuk bu sevimlilik çağından çıktığında veya evin dışında aynı takdirle karşılaşmadığında ne olur? Phillip, “Bir çocuğun dış görünümünün övülmesi, her zaman bu görüntünün korunması umuduyla fiziksel görünüme ilişkin sorunlar yaşamasına neden olabilir,” diyor.

Alternatif öneriler

“Gülümsediğinde gözlerin parlıyor ve beni de gülümsetiyorsun!”

“Kırmızı elbisen çok ışıltılı ve hoş.”

5. “Ne kadar harika bir resim!”

Bir ebeveyn olarak, kendinizi, çocuğunuzun ürettiği her sanat eserine bu şekilde yaklaşırken bulabilirsiniz. Phillip, “Ebeveynler açısından harika olabilir; ancak başkaları açısından öyle değil,” diyor. Bunun yerine, bilhassa resmin kendisi hakkında yorum yapmaya çalışın.

Alternatif öneri

“Resminde mavi çizgiler ve kırmızı benekler kullanmışsın. Bazı yerlerde de mor renk var.”

6. “Sen çok güçlüsün.”

Bu, gerçekten de bir çocuğun duygusal mı yoksa fiziksel gücünü mü takdir ettiğinize göre değişir. Yine söyleyelim ki, kesin ve açık olmak daima en iyisidir.

Alternatif öneriler

“Bu kutu ağır. Onu kaldırmak için gücünü kullandın.”

“Havaalanında Nana’yla vedalaşmak üzücüydü. Sen çok cesurdun.”

7. “Çok kabiliyetlisin.”

Bu, yine, genel bir övgü biçimidir. Süreci övmek daima daha iyidir.

Alternatif öneri

“Öykün çok yaratıcıydı, korkunç canavar karakterini gerçekten çok beğendim.”

8. “Seninle çok gurur duyuyorum.”

“Bunu duymak her zaman harikadır,” diyor Phillip. “Hepimizin ebeveynlerimizden bu sözleri duymaya ihtiyacı var; ancak, genel bir yorumdan çok, özgün bir şey daha iyi olabilir.”

Alternatif öneriler

“Arkadaşına yardım etmenden ötürü çok gurur duydum.”

“Benim yardımım olmadan tuvalete gittin. Bana kendimi gerçekten mutlu hissettirdin.”

9. “En iyisi sensin!" (ya da kazanan, en zeki, en hızlı vb.)

Tüm övgüler arasında en tehlikelisi bu olabilir. Phillip, “En iyisi olmak, çocuğa psikolojik açıdan zarar verebilir ve risk ve başarısızlık korkusuna yol açabilir,” diyor. “Bir çocuğun daima en iyi olmasını beklemek, (üzerinde) çok büyük bir baskı yaratabilir.”

Alternatif öneriler

“Testlerde doğru yanıtları vermek için gerçekten çok çalıştın.”

“Bütün gücünle topa vurdun. Golü sen attın.”

10. “Artık büyük bir erkeksin / kızsın!”

Ebeveynler olarak, çocuklarımızı kendi gelişim ve bağımsızlık yollarında bir sonraki adımı atmaya teşvik etmek için sıkça bu övgü biçimine başvururuz. “Bütün çocuklar ‘daha büyük’ olmak ister ve bu sözcükleri severler,” diyor Phillip. “Bir şekilde, kendilerini bir birey olarak olgun ve gelişkin görmelerini sağlamayı isteriz.”

Alternatif öneri

“Kıyafetlerini kendin seçtin ve kendi başına giydin. Bunu benim yardımım olmadan yapmak iyi hissettiriyor olmalı.”

* Yazının aslı Essential Kids (Çeviren: Tarkan Tufan)