Sıcakta mayın tarlasında yürümek
İskandinavya'dan Japonya ve Güney Afrika'ya uzanan bir bölgede insanlar sıcak hava dalgalarından mağdur oluyor... Peki küresel iklim döngüsünde neler oluyor?.. Yeşil Gündem'de...
DUVAR - Son günlerde Kuzey Avrupa'yı etkisi altına alan aşırı sıcak dalgasının yarattığı olumsuz etkiler iklim değişikliği sebebiyle ikiye katlandı. Pennysylvania State Üniversitesi'nde jeofizikçi ve bilim insanlarının iklim değişikliği analizlerini paylaştığı Real Climate sitesinin kurucusu Michael Mann, "İklim değişikliği artık eş zamanlı olarak sahnede" diyor.
İsveç'ten Kuzey Amerika'ya; Kuzey Amerika'dan Japonya'ya kadar yaşanan son sıcak dalgaları bilim insanlarının yıllardır yaptığı öngörü ve uyarıların gerçeğe dönmüş hali oldu. Michael Mann "İklim değişikliği artık gözle görülebilir bir şey. Bir bilim insanı olarak öngörülerinizin tuttuğunu görmek güven verici ama bir dünya yurttaşı olarak ise çok can sıkıcı" diyor.
7 FARKLI NOKTADAN VERİ TOPLANDI
Hollanda Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü'nden Geert Jan van Oldenborgh, kendi kurumunda ve Dünya Hava Nitelikleri'nde (WWA) görev yapan bilim insanlarından oluşan bir ekiple beraber hızlı değerlendirme raporu hazırladılar. Rapor için yedi farklı gözlem istasyonunda sıcaklık ölçümleri yapıldı. Avrupa'nın en sıcak üç gününde Finlandiya'da iki, Danimarka, İrlanda, Hollanda, Norveç ve İsveç'te hava sıcaklıkları ölçüldü. Geert Jan van Oldenborgh, "Yerel olarak görülen ekstrem koşullarda iklim değişikliğinin izlerini sürebiliyoruz" diyor.
Değerlendirme raporunda son dönemde kutup dairesine yakın bölgelerde ekstrem hava olaylarının daha fazla görülürken İskandinavya'nın güney kesiminde aynı fenomenin daha az görüldüğü ifade ediliyor. Eğer insan faaliyetleriyle bağlantılı olan iklim değişikliği olmasaydı sıcaklıklar şimdi olduğundan iki kat daha az olacaktı. Normalde aşırı sıcak döngüleri İskandinavya'da ve İrlanda'da on yılda, Hollanda'da ise beş yılda bir yaşanıyor. Bu küresel ısınma dalgası bu şekilde devam ettikçe söz konusu döngülerin süresi kısalacak.
Japonya'da 6 ve 7 Temmuz tarihlerinde meydana gelen ve özellikle Hiroşima, Wakayama ve Okayama şehirlerini vuran sel felaketlerinde en az 200 kişi öldü, 200 ev tamamen kullanılamaz hale geldi. Ülkede 1,9 milyonluk bir nüfus için tahliye emri yayınlandı. Japonya'da Temmuz ayının başları normalde yağışlı geçiyor ama bu tarihlerde düşen yağmur miktarı yılın en yağışlı gününün iki katı kadardı. Japonya olayı sıcak döngüleri açısından incelendiğinde de böylesi sağanakların yaşanması için normalde 200 seneden fazla zaman gerekiyor.
ŞEBEKE SUYU SIFIRLANIYORDU
Son olarak Güney Afrika'da Western Cape bölgesi ise, Japonya'nın tersine, 2015 ve 2017 yılları arsında aldığı yağış ortalamasının altına indi. Bu yıl devam eden kuraklık sebebiyle ise Cape Town'da şebeke suyu sıfırlanmanın eşiğinden döndü. Bu vaka için geçerli olan 100 yıllık zaman döngüsü ise üç yıla indi.
Raporu kaleme alan isimlerden biri olan Oxford Üniversitesi İklimsel Değişim Enstitüsü'nün direktör yardımcısı Friederike Otto, "İklim değişikliği bu sıcak dalgalarını kaçınılmaz hâle getirecek." diyor. Tabi ki bu yeni fenomen madem ki kurtuluş yok, bir şey yapmanın da bir anlamı yok anlamına gelmiyor.
Michael Mann bizlere şu uyarıyı yapıyor: "Sera gazı emisyonlarını azaltmak için çok geç demek ben bu mayın tarlasında bomba olduğunu bile bile yürüyeceğim anlamına gelir. Bu da çok absürt bir çıkarım olur. Yapman gereken şey tabi ki dönüp tam tersi yöne yürümek."
Kaynaklar: