Bilirkişi Sandras Dağı'nda ÇED'i gerekli kıldı

Sandras Dağı'nda yapılmak istenen madencilik faaliyeti bilirkişi raporuna takıldı. Rapora göre, dağda yapılacak madencilik, ormanı, endemik türleri, su kaynaklarını olumsuz etkileyecek.

Sandras Dağı için daha önce pek çok kez eylem yapıldı.
Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR – Muğla’nın Sandras Dağı'nda Efes Endüstri Minarelleri A.Ş. tarafından açılmak istenen olivin ocağı kırma eleme tesisinin bilirkişi raporu açıklandı. Muğla 3. İdare Mahkemesi tarafından 18 Kasım'da yapılan incelemeye göre, şirkete verilen 'ÇED gerekli değildir' raporu iptal edildi.

GERÇEK PROJE ALANI GİZLENDİ

Sandras Dağı, Türkiye'de bitki çeşitliliği açısından önde gelen alanlar arasında yer alıyor. Yaban hayatının yaşam noktası, bölge kent, köy ve yerleşim yerlerinin su kaynaklarının çıkış noktası olan dağda maden yapılmasına çevreciler karşı çıkıyordu. En önemli itiraz noktalarından birisi de Maden Kanunu'nda yer alan, 25 hektar altındaki başvurulara 'ÇED gerekli değildir kararı verilir' düzenlemenin suistimal edilmesi oldu. Davacı avukatlardan İsmail Hakkı Atal, 777 hektarlık ruhsat alanı içinde 24,95 hektar proje gösterilerek ÇED'e gerek yok kararı alındığını söyledi. Atal, bilirkişi heyetinin durumu fark etmesiyle ÇED'in gerekli olduğuna yönelik rapor verdiğini belirtti. Çevre kirliliğiyle birlikte artan sağlık sorunlarına dikkat çeken Atal, şirkete verilen 'ÇED gerekli değildir' kararına imza atan kamu görevlilerinin suç işlediğini ve hileli işlem yapıldığını söyledi. "Özel teşebbüs madencileri ülke halkını zehirleyen, sağlıklı nesillerin yetişmesini engelleyen bir milli güvenlik sorunudur. Enerji ve maden sektörleri hemen özel teşebbüse kapatılmalıdır."

'MADEN SU KAYNAKLARINA ZARAR VERİR'

Bilirkişi raporuna göre 'ÇED gerekli değildir' kararının iptal edilmesinin nedeni yalnızca "hileli işlem" değil. Sandras Dağı'nın biyolojik açıdan yapılan incelemesinde dağın, madencilik faaliyetine uygun olmadığı belirtildi. "Faaliyet sahası flora ve fauna açısından özel öneme sahip" denilen raporda şirketin, yeterli ve ayrıntılı irdelemeyi yapmadığını, ekolojik dengenin korunması açısından ÇED'e tabii olduğu söylendi. Projenin bulunduğu bölge ve etkileyeceği alanda hidroloji ve su kaynakları ile ormancılık açısından yapılan incelemelerde uygunsuzluk tespit edildi. Raporda; Muğla ve Ula ilçesinin içme sularına zarar verileceği göz önüne alındı. "Maden ocağının su kaynaklarına etkisi ÇED raporu ile ayrıntılı değerlendirilmeli."