Bir garip defin hikayesi: Ateist Jörn Sudhoff öldükten sonra nasıl Müslüman oldu?

Jörn Sudhoff, Türkiyeli eşinin aile mezarlığına defnedilmek istedi. Ailesi, vasiyetini yerine getirebilmek için Sudhoff’u ‘ölümünden sonra’ Müslüman yapmak zorunda kaldı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA – Almanya vatandaşı Jörn Diedrich Maximilian Sudhoff, 13 yıldır Türkiye’de yaşıyordu. Türkiyeli Semiha Ayşe Öktem ile evli olan Sudhoff, 5 Kasım 2022’de, uzun ve zorlu bir hastalık sürecinin ardından, 63 yaşında hayatını kaybetti.

'EŞİM AİLE MEZARLIĞIMIZA GÖMÜLMEK İSTEDİ'

Sudhoff, hastalığı ile mücadele ederken, hayatını kaybederse eşi Ayşe Öktem, Sudhoff’un aile mezarlığına gömülmek istediğini söyledi. Öktem bu süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Jörn, aileden Hıristiyan doğdu ama kendisi ateistti. Almanya’da kilise üyeliğinden çıkmıştı yani Hıristiyan değildi. Eşim, hastalığı sırasında ölürse Türkiye’de gömülmek istediğini söyledi. Feriköy Alman Mezarlığı'nı tercih etmedi. Yaşadığı memlekette, sevgiyle karşılandığı bir ailenin aile kabristanında gömülmek istedi. Eşimin defnedilmek istediği aile kabristanımız da Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaydı”.

‘DEFNEDİLMESİ İÇİN ŞEHADET GETİRMESİ GEREK’

Sudhoff’un doktorları, hastalığının dönülmez bir evrede olduğunu söylediğinde ailesi harekete geçti ve defin hazırlıkları yapmaya karar verdi. Aile bireyleri Sudhoff’un vasiyetini de gözeterek mezar yeri, defin işlemleri gibi konuları görüşmek üzere Zincirlikuyu Mezarlığı'na gitti.

İşlemlerin başlatılması için gerekli belgeler istendiğinde mezarlık görevlileri, Sudhoff’un ‘yabancı’ uyruklu olması sebebiyle Hıristiyan olup olmadığını sordu. Sudhoff’un eşi Ayşe Öktem, eşinin Hıristiyan olmadığını, ateist olduğunu söyledi. Bunun üzerine mezarlık görevlileri ateist bir kişinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na gömülemeyeceğini belirtti. Eşinin vasiyetini yerine getirmek isteyen Ayşe Öktem, görevlilere ne yapabileceğini sordu. Görevlilerin cevabı ise, “Eşinizin Zincirlikuyu Mezarlığı'na gömülmesi için şehadet getirerek Müslüman olması gerekiyor” oldu.

Jörn Diedrich Maximilian Sudhoff ve Semiha Ayşe Öktem

‘EŞİMİN MÜSLÜMAN OLDUĞUNU KANITLAMAMIZ İSTENDİ’

Zincirlikuyu Mezarlığı’na her dinden insanın gömülebileceğini düşünen Öktem, “Zincirlikuyu’nun asri mezarlık olarak kurulduğunu biliyordum. Ama öğrendik ki bir düzenleme ile asri mezarlıklar ‘eski’ mezarlık olarak değiştirilmiş ve Müslüman mezarlığı yapılmış. Yani Müslüman olmayan gömülemiyor” dedi ve şöyle devam etti:

“Bizim Zincirlikuyu’dan aldığımız cevap ‘Asri Mezarlık değil, eski mezarlık ve eski mezarlığa sadece Müslümanlar gömülebilir’ oldu. Aile olarak cenaze işlemleri için planlama yaparken bunu öğrendik. Zincirlikuyu Mezarlığı eşimin Müslüman olduğunu kanıtlamamızı, belge getirmemizi istedi. Bu sırada eşim hayattaydı. Bizi İstanbul Müftülüğü’ne yönlendirdiler.”

‘EŞİMİ DEFNETMEK İÇİN ÖLÜMÜNDEN SONRA MÜSLÜMAN YAPTIK’

Müftülük yetkililerinden, ‘bir kişinin Müslüman olması için imam şahitliğinde Kelime-i Şahadet getirmesi gerektiği’ bilgisini alan Öktem, “Bunu hasta eşime yapmak istemedim. Dolayısıyla eşimi ölümünden sonra Müslüman ilan etmek zorunda kaldık” dedi. Öktem, eşinin ölümünden sonra nasıl Müslüman yapıldığını da şöyle anlattı:

“Bize şunu önerdiler: ‘Kişi vefat ettikten sonra iki şahitle ‘geçmişte’ Müslüman olduğu ilan edilebilir. Eşi ve iki şahit gelir ve şahadetname imzalarsa bunu yaparız’. Bunun üzerine eşimin vasiyetini yerine getirebilmek için ben ve iki arkadaşım eşimin Müslüman olduğuna şahit olduğumuzu, ölmeden önce Kelime-i Şahadet getirdiğini söyledik. Bu arada absürt konuşmalar oldu. ‘Müslümansa neden adını değiştirmedi, ne zaman, neden Müslüman oldu’ gibi sorular sordu imam. Biz de birtakım cevaplar uydurmak zorunda kaldık.”

‘HIRİSTİYAN OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN ATEİST EŞİM MÜSLÜMAN OLARAK GÖMÜLDÜ’

Bu şehadet işleminin ardından eşinin cenazesinin camiden kaldırıldığını ve dualarla gömüldüğünü anlatan Öktem, “Eşim ateist olarak öldü. Böyle trajikomik bir olay sonucu bir Müslüman olarak, Zincirlikuyu Mezarlığı'na gömüldü” dedi.

‘ZİNCİRLİKUYU’DA YAHUDİ MEZARLARI DA ATEİST MEZARLARI DA VAR’

Eşinin vasiyetini yerine getirmek için bu işlemi yapmak zorunda kaldıklarını belirten Öktem, “Onun isteği kültürel bir aidiyet nedeniyle buraya gömülmekti” dedi ve şöyle devam etti:

“Benim araştırmalarıma göre Zincirlikuyu, cumhuriyetin ilanından sonra ‘asri mezarlık’ olarak kurulmuş. Asri mezarlıklar din ayrımı yapılmadan, her cenazenin defnedilebildiği yerlerdi. Hatta birçok aile, bu bilinçle hareket ederek oralardan yer almış. Zamanı için çok ilerici olan bu uygulama nasıl ve ne zaman değiştirildi anlayamadık. Bakın, benim de kökenim Sabetaycı Yahudi ve ailemden çok fazla kişi, ayrıca tanıdığım birçok ateist Zincirlikuyu’ya defnedildi. Bizim yaşadığımız bu durum ne kadar geriye gittiğimizin göstergesi.”

‘GÖREVLİLER ÇOK YARDIMCI OLDU AMA BÜROKRATİK OLARAK REZALET’

Zincirlikuyu’daki görevlilerin “insani açıdan” kendisine çok yardımcı olduklarını belirten Öktem, “Onlara çok teşekkür ederim. Onlar kendi görevleri ve dinleri gereği doğru sorular sordular ama yasal ve bürokratik açıdan bu bir rezalet” dedi.

ZİNCİRLİKUYU YETKİLİLERİ: YÖNETMELİĞE UYGUN

Zincirlikuyu Mezarlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre mezarlık, kurulduğu günden bugüne Müslüman Mezarlığı. Gayrimüslimlerin defnedilmesi için şahadet belgesi gerekiyor.

YÖNETMELİK NE DİYOR?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cenaze ve Defin Yönetmeliği’ne göre de Müslüman Mezarlığı’na gayrimüslimler defnedilemiyor. Yönetmelikte “İstanbul Büyükşehir Belediyesi uhdesinde bulunan mezarlıklarda; Müslüman mezarlığına gayrimüslim, gayrimüslim mezarlığına da Müslüman defnedilemez” ifadesi yer alıyor.