Bir ilk: Üçlü yıldız sisteminde ötegezegen keşfedildi

Gökbilimciler, dünyanın en büyük teleskoplarından birinin kaydettiği görüntüleri yeniden inceledikleri araştırmada beklenmedik bir keşif yaptı.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

Tereza Pultarova*

Şili’de bulunan ‘Çok Büyük Teleskop’, Dünya’ya yaklaşık 480 ışık yılı mesafede bulunan çok yıldızlı bir sistemde, bir yıldızın yörüngesinde dönen bir ötegezegenin fotoğrafını çekti. 

JÜPİTER’DEN 15 KAT BÜYÜK

Güneş sistemimizdeki en büyük gezegen olan Jüpiter’e kıyasla 15 kat daha büyük olan ötegezegen, büyük bir yıldızın çevresinde dönen küçük bir yıldızın yörüngesinde dönüyor.

Öte yandan, büyük yıldızın çevresinde dönen yıldız bir kahverengi cüce ya da ‘başarısız’ bir yıldız. Kahverengi cücelerin böyle moral bozucu bir lakabı var çünkü bu cisimler, alışılmış yıldızların yaptığı üzere çekirdeklerinde bir nükleer füzyon sürdürecek kadar büyük değil ama yine de ‘gezegen’ olarak sınıflandırılamayacak kadar büyükler.

Toplu biçimde ‘HIP 81208’ diye adlandırılan, iki yıldız ve bir kahverengi cücenin oluşturduğu sistem, gökbilimciler tarafından uzun zamandan beridir biliniyor. Buna karşın, küçük yıldızın yörüngesinde bir ötegezegenin bulunması, Şili’deki Avrupa Güney Gözlemevi’ne (ESO) ait ‘Çok Büyük Teleskop’ tarafından daha önce çekilen sisteme ait görüntüleri kısa süre önce tekrar inceleyen gökbilimciler için şaşırtıcı bir keşif oldu.

Yeni keşfedilen ötegezegen fazlasıyla büyük, neredeyse bir ‘kahverengi cüce’ olarak sınıflandırılacak kadar büyük bir gök cismi. 

KEŞFEDİLEN İLK ÖRNEK

ESO’dan yapılan açıklamada, ekibin yaptığı keşfin, doğrudan görüntüleme kullanılarak bulunan ilk hiyerarşik dörtlü sistemi işaret ettiği dile getirildi. Ötegezegenlerin büyük kısmı, gözlemcinin bakış açısına göre bir diskin önünden geçen bir gezegenin bir yıldızın parlaklığında yarattığı küçük ölçekli düşüşleri gözlemlemeyi içeren ve ‘geçiş yöntemi’ adı verilen yöntem aracılığıyla keşfedilir.

Doğrudan görüntüleme, temelde geleneksel fotoğrafçılıktır. Bununla birlikte, derin uzaydaki gezegenleri yakalamak amacıyla bu yönteme başvuran gökbilimciler, gezegen benzeri gök cisimlerini doğrudan görmek için çok güçlü teleskoplar ve süper hassas kameraları kullanıyor. Paris Gözlemevi’ndeki gökbilimciler de yeniden inceledikleri görüntülerde, ana yıldızını çevreleyen ışık halesinde bir damla gibi görünen devasa bir ötegezegen keşfetti.

ESO’dan yapılan açıklamada, yeni keşfin, gökbilimcilerin karmaşık yıldız sistemlerinin oluşum sürecine ilişkin bilgi dağarcığını genişletmelerine yardım edeceğini belirtti.

*Bilim ve teknoloji gazetecisi.


Yazının orijinali Space sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)