Bitmeyen talep: NATO’ya Hayır

Günümüzde Ukrayna ve Gazze’deki savaş başta olmak üzere emperyalist ülkelerin saldırganlığına karşı ülkemizde de tepkiler çoğalıyor. Büyük çoğunluğunu sol görüşlü aydınların, bilim insanlarının, siyasetçilerin ve kimi emekçilerin oluşturduğu Türkiye Halk Temsilcileri adlı platform, “NATO ve Emperyalist Savaşa Karşı” bir yürüyüş başlattı.

Dün (15 Eylül 2024) İstanbul Kartal’daki Kartallı Kazım Meydanı’ndan başlayan yürüyüş, 28 Eylül günü bir NATO üssü olan İncirlik’te son bulacak. Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin yürüyüşe davet açıklamasında “NATO’nun yayılmacı bir sömürü sisteminin savaş aygıtı” olduğu belirtiliyordu.

NATO’nun açık adı; Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü’dür. 1949 yılında kurulan bu örgüt esas olarak, Sovyetler Birliği’nin başını çektiği Varşova Paktı’na karşı bir savaş örgütü olarak konumlanmıştı. NATO, başlangıçta sosyalist ülkelerin dünyada genişlemesine set çekmek ve gelişmekte olan ülkelerde sol iktidarların, emperyalizme tavır alan yönetimlerin işbaşına gelmesini çeşitli yollarla engellemek amacını taşıyordu.

TÜRKİYE’NİN ÜYELİĞİ

1991 yılında Sovyetler’in çöküşü ve dünyada sosyalizmin ilerleyişinin durdurulması üzerine NATO’nun esas amacının ortadan kalktığı öne sürülse de bu örgüt yine ABD ve diğer emperyalist ülkelerin dünyadaki yayılmacılığını sağlama amacıyla hareket etmeye devam ediyordu. NATO, son olarak Finlandiya ve İsveç’in de katılmasıyla 32 ülkenin üye olduğu bir örgüt haline geldi.

Bu politik ve askeri ittifakın üyeleri, Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinden oluşuyor. Türkiye de 1952 yılında DP’li (Demokrat Parti) Menderes iktidarı döneminde Kore Savaşı sonrası NATO’ya üye olarak kabul edildi.

1960’lı yıllarda devrimci gençlik, Türkiye’deki NATO üslerinin kapatılması amacıyla birçok eyleme başvurmuştu. 68 kuşağının devrimci öğrenci liderlerinden Deniz Gezmiş ve arkadaşları da, NATO’ya bağlı Amerikan 6. Filosu’nun askerlerinin Dolmabahçe’de karaya çıkmasını engellemişlerdi.

Ülkemizde nerdeyse 60 yıldır “NATO’ya Hayır” talebi, bitmeyen bir talep olarak sürüp gidiyor…

‘NATO’NUN OYUNCAĞI OLMAYACAĞIZ’

“NATO’dan çıkılsın” ana temalı yürüyüş, dün Kartallı Kazım Meydanı’nda başlamadan önce çeşitli konuşmalara da sahne oldu. Kartal Halk Meclisi Temsilcisi Gökmen Dumlu, bir konuşma yaparak “Emperyalizme karşı mücadele eden Kartallı Kazım’la yine birlikteyiz. Yürüyüşümüzü buradan başlatıyoruz. Bir savaş örgütü olan NATO, aynı zamanda savaşa ve silahlanmaya kaynak ayırarak halkların yoksullaşmasına da sebebiyet veriyor. NATO’ya karşı mücadele aynı zamanda sömürü düzenine, holding patronlarının karlarına karşı bir mücadeledir” dedi.

Depo işçisi Ali Şenyüz de konuşmasında, 1949 yılında kurulan NATO’nun 75 yıldır savaşlara yol açtığını, silah satan patronları zengin ettiğini, halkı yoksullaştırdığını, emekçiler olarak da NATO’ya karşı çıkılması gerektiğini ifade etti. 

Gençlerin ağırlıklı olarak katıldığı bu yürüyüşe, Türkiye Komünist Partisi (TKP) de destek veriyor. Yürüyüş kortejinde sanatçı Orhan Aydın, TKP yöneticisi Aydemir Güler gibi çeşitli aydınlar da yer aldı.

Yürüyüş sırasında şu sloganlar atıldı: “NATO’nun oyuncağı olmayacağız”, “Boyun eğme, memlekete sahip çık”, “Katil NATO, ülkeden defol”, “ Kahrolsun ABD emperyalizmi”, “NATO defol, bu memleket bizim”,  “Filistin halkı, yalnız değildir”.

Yürüyüşün ikinci durağı Gebze olacak. Daha sonra yürüyüş güzergahı İzmit, Sakarya, Eskişehir, Ankara, Konya, Mersin ve Adana’yı takiben İncirlik’te son bulacak. Şehirler arasında otobüsle gidilirken kentlere girişte yürüyüş etkinliği yapılacak, o bölgedeki katılımcıların da karşılaması söz konusu olacak.

TALEPLER

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin yürüyüşünün amacını anlatan talepleri ise şöyle sıralandı:

• Türkiye, NATO’dan çıkmalıdır.
• Türk Silahlı Kuvvetleri’nin NATO kapsamındaki yükümlülükleri feshedilmelidir.
• Türkiye’deki NATO personeli sınır dışı edilmeli, üsler kapatılmalıdır.
• Türkiye, nükleer silahlardan arındırılmalı, ülkemizdeki NATO mühimmatı imha edilmelidir.
• İnsanlığa karşı suçların merkezi konumundaki NATO dağıtılmalıdır.