Bizans sikkeleri 1054 yılındaki süpernovayı gösteriyor olabilir mi?

Bilim insanları, IX. Konstantin tarafından bastırılan sikkelerin özel bir serisinde, imparatorun başının etrafında normalde bir yıldız bulunması gerekirken iki yıldız olduğunu fark ettiler.

Google Haberlere Abone ol

Andy Tomaswick

‘SN 1054’, gelmiş geçmiş en göz alıcı astronomik olaylardan biriydi. Süpernova patlamasının ardından günümüzde ‘M1-Yengeç Bulutsusu’ adıyla bilinen yapıyı meydana getirdi. Bununla birlikte, M.S. 1054’te, yani gerçekleştiği yıl, gökyüzünde aşırı derecede parlak bir yıldızdı ve Samanyolu tarihinde kaydedilen sekiz süpernovadan biriydi. Ne var ki, okuryazar dünyanın yalnızca yarısı tarafından fark edildi. İlk kez Doğu’da, özellikle de Çin’de kayıtlara geçmiş olan SN 1054, Batı’daki kayıtlarda neredeyse hiçbir şekilde yer almıyordu. Muhtemelen, en ihtimal dışı yerlerde -kimi Bizans sikkelerinde- bulunan küçücük bir ipucu dışında.

BEKLENMEDİK BİR KEŞİF

En azından Avrupa Bilim ve Teoloji Dergisi’nde makalesi yayınlanan çok uluslu bir araştırmacı grubuna kalırsa, yeni teori böyle. Bizans İmparatoru IX. Konstantin tarafından bastırılan bir madeni paranın özel bir versiyonunun, imparatorun başının çevresinde iki yıldız gösterdiğini keşfettiler; bu ikinci yıldız, süpernovanın Hıristiyan dünyasının başka yerlerinde de görüldüğüne dair yazılı kanıtların yanı sıra, muhtemelen SN 1054’ün varlığına ilişkin bir işareti tasvir ediyordu.

Japonya, Çin ve İslam dünyasında yaşayan bilim insanları gökyüzünde beliren yeni parlak yıldızı fark etme hususunda sorun yaşamadılar. O halde, neden Hıristiyanlar bunu fark etmedi? Astronomi topluluğu tarihinde, bu sorunun etrafında, açık bir yanıtı olmayan ve onlarca yıldan beridir süren bir tartışma olageldi. Diğer yandan, genel fikir birliği, Hıristiyan bilim insanlarının, o dönemde ‘kusursuz ve değiştirilemez gökler’ olduğu düşünülen olguda bir değişime işaret etmenin, kilisede çok fazla kargaşaya yol açmasından korktuğu yönünde. O dönemde, Hıristiyan dünyasında teolojik doktrin egemenliğini sürdürüyordu ve bu doktrinin herhangi bir kısmını sorgulamak, aforoz edilmeye ve hatta ölüme neden olabilirdi. Somut bir ödül olmaksızın bu tür bir kaderi göze alan biri, cesur bir bilim insanı olmak zorundaydı.

DİĞER PARALARDA İKİNCİ YILDIZ YOK

Bu durum bir metal işçisinin veya belki de korkak bilim insanlarından birinin bunu yapacak cürete sahip olmasını daha da ilgi çekici kılıyor. Araştırmacılar, teknik dilde ‘IX. Konstantin Monomachos Sınıf IV madeni para’ adıyla bilinen ve hükümdarın döneminde basılan diğer üç madeni para grubunda dikkat çeken tek yıldızla karşılaştırıldığında, iki yıldıza sahip olduğu görülen bir madeni paranın özel bir basımını buldular.

Sınıf IV’ün 1054 yazı ile 1055 baharı arasında basıldığı düşünülüyor ve hükümdarın başının her iki tarafında göze çarpan iki yıldız mevcut. Yıldızlardan birinin ‘Sabah Yıldızı’ Venüs’ü temsil ettiği düşünülürken, hükümdarın başının kendisinin Güneş’i temsil ettiğine inanılıyor. Bununla birlikte, öteki yıldız, muhtemelen SN 1054 süpernovasının (Çinli gözlemcilerin dediği üzere) “konuk yıldızını” temsil ediyor olabilir.

Buna ek olarak, yıldızların büyüklüğü, araştırmacıların dünyanın dört bir yanındaki müzelerde bulabildikleri ve o sonbaharda basılan 36 madeni para arasında bir miktar farklılıklar gösteriyor. Araştırmacılar bunun yanı sıra, yıldızın değişen büyüklüğünün, o dönemde gökyüzünde görülen süpernovanın aşamalı biçimdeki sönüşünü yansıtıyor olabileceğini savunuyorlar.

Şayet durum böyleyse, o dönemde başımızın üzerinde gezinen dikkat çekici astronomik gerçekliğe çok ince ama etkili bir selamlama olurdu. Ne var ki, birçok eski tarihi olayda olduğu üzere, gerçeği söylentiden ayırmak güç. Araştırma yazarların kendileri, kaç adet ‘Sınıf IV’ sikkesinin basıldığını, bunların kesin basım tarihlerini bilmediklerini ve ikinci yıldızın fantastik bir astronomik olayı temsil ettiğine ilişkin ellerinde somut bir kanıt olmadığının altını çiziyorlar. Yine de, pek çok romantik, sikkeleri basan kişinin o yıllarda büyük bir risk olarak görülebilecek bu sorumluluğu üstlenmesinin ardından, 1000 yıldan uzun bir süre sonra bir bilim insanı ekibinin nihayet neden bunu yapacağını gerçekten bildiğini düşünmek isteyebilir. İddianın temeli hâlâ kanıtlanmamış olsa da, bu hikayeyi kesinlikle takdir edebiliriz.


Yazının orijinali Universe Today sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)

 

Etiketler sikke supernova güneş