Blinken, ABD'de Gallant'la görüştü: 'Refah'a kara harekatına alternatifler var'
ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail Savunma Bakanı Gallant ile Bakan Blinken'in görüşmesi sonrası açıklama yaptı. Buna göre, Blinken, Refah'a 'büyük bir kara harekatına karşı olduklarını tekrar' belirtti.
DUVAR - ABD'nin çekimser kalmasıyla Gazze'de kalıcı ve sürdürülebilir ateşkese dönüşecek şekilde ramazan ayında acilen ateşkes sağlanmasını talep eden karar tasarısı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) kabul edilirken, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları devam ediyor. Filistin merkezli haber ajansı Şihab'ın haberine göre, İsrail, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde bir eve bombalı saldırı düzenledi.
AA'nın aktardığına göre, Gazze Şeridi'nde yerinden edilen yüz binlerce Filistinlinin sığındığı Refah'ta düzenlenen bu saldırıda 15 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.
İNGİLTERE, GAZZE'YE HAVADAN YARDIM BIRAKTI
İngiltere Savunma Bakanlığı da 26 Mart Salı günü bir açıklama yaparak Gazze Şeridi'ne havadan 10 ton gıda yardımında bulunulduğunu bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, yardımın İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından 15 Mart Pazartesi günü Gazze'ye bırakıldığı belirtilerek, "Su, pirinç, yemeklik yağ, un, konserve ürünler ve bebek mamasından oluşan yardım Gazze halkını destekleyecek" ifadelerine yer verildi.
BLINKEN: KARADAN BÜYÜK BİR İŞGALE ALTERNATİFLER VAR
Öte yandan, ABD'nin dün BMGK'de oylanan Gazze'de acil ateşkes karar tasarısı konusunda çekimser kalması İsrail heyeti Washington ziyaretlerini iptal ederken, ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Bakan Antony Blinken ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın başkent Washington'daki görüşmesine ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı.
Bakanlığın resmi internet sitesinden dün yayınlanan ve ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller adına yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken, Washington'da İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile görüştü. Bakan (Blinken) ABD'nin Refah dahil olmak üzere Hamas'ın yenilmesini sağlamaya olan desteğini bir kez daha dile getirirken, oraya sığınan 1,4 milyonu aşkın sivilin refahını daha fazla tehlikeye atacak büyük bir kara harekatına olan muhalefetini de bir kez daha ifade etti. Bakan, karadan büyük bir işgale, hem İsrail'in güvenliğini daha iyi sağlayacak hem de Filistinli sivilleri koruyacak alternatiflerin olduğunun altını çizdi.
Bakan Blinken, ayrıca Gazze'deki sivillerin ihtiyaçlarını karşılamak için ilave insani yardımları derhal artırma ve sürdürmeye olan ihtiyacı da ele aldı."
MILLER: İSRAİL, SİLAHLAR KONUSUNDA YAZILI GÜVENCE VERDİ
Miller, dün düzenlediği günlük basın toplantısında da İsrail ve Gazze'ye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Miller, İsrail'in ABD silahlarının kullanımına ilişkin yanıtı ile ilgili değerlendirmede bulunarak, İsrail'in yanı sıra Kolombiya, Irak, Kenya, Nijerya, Somali ve Ukrayna'dan yazılı olarak güvence mektuplarını aldıklarını ve bu yazılı güvencelerin söz konusu ülkeler tarafından 'ABD silahlarını uluslararası hukuka uygun şekilde kullandıklarının ve kullanacaklarının' teminatı olduğunu belirtti.
AA'nın aktardığına göre, Sözcü Miller, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın geçen hafta konuyla ilgili sözlü beyanatının ardından Tel Aviv yönetiminin Washington'a yazılı güvenceyi ilettiğini ifade etti. "İsrail'in, savaşın icra edilmesi ya da insani yardımların tedariki noktasında uluslararası insani hukuku ihlal ettiğini tespit etmedik" diyen Miller, böylelikle İsrail'in ABD'den aldığı silahları savaş hukukuna ve ilgili uluslararası hukuk kurallarına uygun kullandığını temin ettiklerini savundu.
Söz konusu güvenceleri temel alarak mayıs ayında Kongre'ye bu yönde resmi bildirimde bulunacağını kaydeden ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, bu bildirimlerin ilgili memoranduma uygun şekilde yapılmaya devam edeceğini belirtti.
BEYAZ SARAY: İLİŞKİLERDE SEVİYE KAYBI YOK
Öte yandan, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, dünkü basın brifinginde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) Gazze'de ateşkes tasarısının "bağlayıcı olmadığını" savundu ve İsrail'e desteklerinin tam olduğunu yineledi.
Kirby, ateşkes talebi ile tüm rehinelerin serbest bırakılması başlığının beraber ele alınması ve halen devam eden rehine anlaşması müzakerelerine atıf yapması sebebiyle Gazze tasarısını veto etmediklerini belirtti. Buna karşılık tasarı metninde Hamas'ın kınanmaması sebebiyle tasarıya "evet" oyu vermeyip çekimser kaldıklarını aktaran Kirby, "Kullandığımız oy politikamızda bir değişikliği temsil etmiyor" dedi.
Başından beri rehinelerin serbest bırakılmasını ateşkes anlaşmasının ana parçası olarak gördüklerini kaydeden Kirby, "Halen İsrail'in arkasındayız. An itibarıyla Hamas'a karşı kendilerini koruyabilmeleri için gerekli araç ve askeri imkanları sağlamaya devam ediyoruz. İsrail'in kendini savunması anlamında neyi yapıp yapamayacağı konusunda bu bağlayıcı olmayan tasarıyla değişen bir şey yok" yorumunu yaptı.
Kirby, BMGK'deki oylamada ABD'nin çekimser oy kullanmasının ardından Refah'la ilgili görüşmeler için Washington'a gelecek olan İsrail heyetinin ziyaretinin iptal edilmesinden dolayı 'kafalarının karıştığını' ifade etti.
Savunma Bakanı Gallant'ın Washington'da olduğunu ve Refah dahil ilgili tüm konuların görüşüldüğünü kaydeden Kirby, İsrail heyetinin ziyaretinin iptal edilmesinin ABD-İsrail ilişkilerinde ya da Biden ile Netanyahu ilişkisinde 'bir seviye kaybı' olmadığını savundu.
'BMGK'DE KABUL EDİLEN TASARI BAĞLAYICI DEĞİL'
John Kirby, BMGK'de kabul edilen Gazze tasarısının 'bağlayıcı olmadığını' savundu ancak neden ABD'nin böyle düşündüğüne bir açıklama getirmedi. Kirby, "Öncelikle bu bağlayıcı olmayan bir tasarı, dolayısıyla İsrail'in Hamas'ın ardından gitme kabiliyetini etkileyecek bir tesiri yok. İkincisi, bizim politikamızda da herhangi bir değişikliği yansıtmıyor. (İsrail) Başbakanlık ofisinin açıklamasında sanki bizim politikamızın bir şekilde değiştiğine yönelik ima var fakat politikamız değişmedi" şeklinde konuştu.
HAMAS: DURUŞ EVE VİZYONUMUZA BAĞLI KALDIĞIMIZI BİLDİRDİK
Hamas ise Telegram hesabından Gazze'de ateşkes ve rehine takası görüşmelerine ilişkin yaptığı açıklamada, "Hareketin (Hamas) 14 Mart'ta ortaya koyduğu duruş ve vizyona bağlı kaldığını kısa süre önce arabulucu kardeşlerimize bildirdik" ifadesine yer verdi. Açıklamada, İsrail'in verdiği cevabın Filistin halkının ve direnişinin 'kapsamlı ateşkes, Gazze Şeridi'nden çekilme, yerinden edilenlerin geri dönüşü ve gerçek esir takasını' temsil eden temel taleplerinden hiçbirini karşılamadığı kaydedildi.
Hamas'ın açıklamasında, "Şu ana kadar tüm müzakere çabalarının başarısızlığa uğraması ve anlaşmaya varılmasının engellenmesi konusundan tamamen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve onun aşırılık yanlısı hükümeti sorumludur" denildi.
Geçen son birkaç günde Katar'ın başkenti Doha, İsrail ile Hamas arasında, Katar ve Mısır'ın arabuluculuğunda ve ABD'nin katılımıyla ateşkes ve rehine takası anlaşmasına varılması amacıyla dolaylı müzakere turlarına tanık oldu. Mossad Başkanı David Barnea liderliğindeki İsrail heyeti, rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin müzakerelerin yeni turu için 18 Mart'ta Katar'ın başkenti Doha'ya gitmişti.
İsrail basını, Mossad Başkanı liderliğindeki İsrail heyetinin Doha'ya ulaşmasıyla birlikte Hamas ile Tel Aviv arasında esir takası müzakerelerinin resmen başladığını duyurmuştu. İsrail heyetinde, İsrail ordusunda kaçırılan ve kayıp kişiler dosyasının sorumlusu Nitzan Alon'un de yer aldığı belirtilmişti. İsrail'in Kanal 12 televizyonunun haberinde, müzakerelerin yaklaşık iki hafta sürebileceği kaydedilmişti.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)