Bodrum’un eski marangozu, yeni meyhanesi
Sonuç olarak Marangozhane 8 puan ile ‘Gitmelisiniz’’ sınıfında yer alan bir meyhane oldu. Yolu Bodrum’a düşenlerin, lezzetli meze ve yemek isteyenlerin, olmayan hikayelerini göze sokmaya çalışan mekanlardan bıkanların, Bodrum’lularla birlikte yemek içmek isteyenlerin Mahmut Kaptan’dan sonraki ikinci durağı olarak not ediyorum Marangozhane’yi.
Bir süredir yerimden yurdumdan, müdavimi olduğum meyhanelerden uzağım. Yola çıkmanın hafifliğiyle, yuvadan ayrı kalmanın ağırlığı arasında sinüzoidal bir salınım içindeyim. Yol boyu kimi mecburiyetten kimi de dinelmek için çeşitli duraklara uğruyorum haliyle. Yeni tanışıklıklara, yeni hikayelere kapı açan bu yolculuk hali, merak duygusunu yitirmeyenleri diri tutuyor her daim. Eski dostların sizi ağırladığı duraklarda dinelmekse kişinin kendi tarihinin tozunu alması gibi. Anılar, muhasebeler, özlemler, kavuşmalar, küslükler, barışmalar, dedikodular hepsi varoluşumuzun izdüşümleri. Bu izdüşümlerin keyifli bir meyhanede yaşanmasıysa ilave bir haz kaynağı elbette. Bana da böyle oldu ve Bodrum’un eski bir marangozunda yaşadım bu hazzı.
Marangozhane aslında Bodrum’un yeni meyhanelerinden. Farkıysa marangoz bir babanın çocuklarının, dükkanın ön kısmını meyhaneye çevirmeleri ve hikayeyi vurgulamak için Marangozhane adını vermeleri. İkiye bölünen marangozun arka kısmında hâlâ hızarlar dönüyor. Doğal olarak oluşan tozdan korunmak için servis tabaklarını ambalaj içinde getiriyorlar masalara. Taş ve briketten örülü eski binanın olduğu gibi korunması, sade ve kendine has bir hava katmış mekana. Eski endüstriyel tesislerin yeni fonksiyonlarla hayatımıza kazandırılması meselesi üzerine çokça düşünmüş, kelam etmiş biri olarak, oğulların bu çabasını takdirle karşıladım. Eski bir marangozun yazdığı giriş kısmını geliştirerek devam ettirirlerse iyi bir hikaye çıkma potansiyeli olan bir mekan Marangozhane. Bana göre Bodrum’un istisnai meyhanesi Mahmut Kaptan gibi bir eşsiz bir hikayeye sahip olmak her mekana nasip olacak iş değil ve Marangozhane’nin rol modeli de Mahmut Kaptan olmuş gördüğüm kadarıyla. Kış aylarında özellikle Bodrum yerlilerinin ve esnafın uğrak yeri olan Marangozhane’de geçirdiğim keyifli akşamın notları aşağıdaki gibi oldu.
1- Mezeler (Korçi puanı 8,3)
Marangozhane mezelerin tazeliği, özgünlüğü, lezzeti, çeşit dağılımı, mevsime uygunluğu, porsiyonların boyutu, özellikle peynirin türü ve kalitesi gibi dokuz kriter üzerinden değerlendirme yapılan bu bölümde sınıfı geçti.
Mekan meze çeşidi açısından makul bir dolaba sahip. Seçim yaparken insanın başını döndüren türden yerlerden değil burası. Kendisine özgü birkaç mezesiyle misafirlerini karşılayan mekandaki diğer mezeler de tatmin edici özellikte.
Biz koyun inek karışımı beyaz peynirle açtık geceyi. Bazılarının sevdiği yumuşaklıkta olsa da bana göre gereğinden fazla tuzlu ve yumuşak bir peynirdi. Çekiçleme adını verdikleri kırık yeşil zeytin Bodrum’da sevilen bir meze olarak mekanlarda karşınıza çıkıyor. Zeytin ve peynirdeki tuz oranını memleketçe çözemediğimiz için gastronomik bir cevherin daha ıskalandığını düşündürdü bana çekiçleme. İçine yatırıldığı zeytin yağıysa oldukça kaliteli ve aromatikti.
Domates marine adını verdikleri meze gecenin hafifleticisi oldu bizim için. Kalın kesim domatesin zeytin yağı, soya sosu, balzamik sirke, yeşil soğan ve maydanoz ilavesiyle sunulmasından ibaret bu meze, günümüz domateslerini çekilir kılmış. Atalık tohumdan ve tarladan toplanmış bir domatesle çok daha lezzetli olacağı aşikar. Bu mezeye çok az reyhan ilavesiyle lezzetin boyutunu çoğaltmak mümkün diye düşündüm.
Masalarımızın olmazsa olmazı kuru cacık; üzerine gezdirilen yağı, salatalığın miktar ve boyutu ve kıvamıyla benden yüksek puan aldı. Lor peyniri, domates ve yeşil soğandan mürekkep çingen salatası da masanın sevilenlerinden oldu ve Marangozhane meze konusunda 8,3 puanı yakaladı.
2- İçki Çeşidi (Korçi Puanı :8,6)
Marangozhane’de farklı rakı firmalarının farklı markalarından rakılar sunuluyor. Bu haliyle müdavimi mutlu eden bir seçkiye sahip. Şarap ve bira açısından da bir meyhane için gayet doyurucu olduğunu söyleyebilirim. Bu özelliklerinden dolayı Marangozhane’nin bu başlıktaki puanı 8,6 oldu.
3- Ana yemekler (Korçi Puanı :8,9)
Bu başlıkta yemeklerin tazeliği, malzeme kalitesi, lezzeti, kullanılan yağ, çeşit, baharat dengesi, özgünlük, klasiklik ve sunum gibi dokuz kriter üzerinden değerlendirme yapılıyor. Marangozhane et ürünleri sunan bir meyhane. Ocak başını andıran büyükçe ızgarasında hazırlanıyor siparişler ve bu durum mekanda özgün bir ortam yaratmış. Ara sıcak olarak yediğimiz kıymalı sigara böreği de ızgarada yapılmıştı lakin iç harcı oldukça kuru kalmış ve yavan bir tat ortaya çıkmış. İzmir’den getirdikleri kokoreçlerin pişirilmesi ve sunumu benden yüksek puan alan başlıklardan birisi oldu ve mekanı bu konuda başarılı buldum. Kokoreç arkası yediğimiz kuzu şiş zevahiri kurtarsa da üzerine çalışılması gereken bir yemek olarak notlarım arasında yer aldı. Genel olarak masanın memnuniyet düzeyinin de ortalama üstü olduğunu söyleyebilirim.
Bu başlıktaki kriterlere göre puanım 8,9 oldu.
4- Personel (Korçi Puanı :7,5)
Servis hızı, menüye hakimiyet, müdavimle iletişim, güler yüzlülük, kişisel hijyen gibi kriterlerin değerlendirildiği bu başlıktaki puanım da 7,5 olarak ortaya çıktı ki bu konuda olumsuz bir durumla karşılaşmadığımız bir gece geçirdik Marangozhane’de.
5- Müdavim (Korçi Puanı :10)
Müdavimler arası tanışıklık nedeniyle masalar arası takılmaların, hoş sohbetlerin, selamlaşmaların olduğu bir mekan Marangozhane. Mekana yabancı olarak gitseniz dahi bu atmosferin kısa sürede sizi de içine çekmemesi imkansız. Masalar arası mesafenin gayet yeterli ve arzu edilen seviyede olması aynı zamanda herkesin kendi masasına odaklanarak sohbet etmesine imkan tanıyor. Genç işletmeci Ömer’in masaları tanımasının ve iletişimde kalmasının payı da var elbet bu atmosferin yaratılmasında. Dolayısıyla bu başlıktaki puanım 10 tam puan olarak belirdi.
5- Tuvaletler (Korçi Puanı :5)
Eski bir marangozun meyhaneye çevrilmesinin yarattığı faktörleri de dikkate alarak bu başlıkta 5 puan veriyorum mekana. Tuvaletler için malzeme kalitesi ve hijyen olumlu bulduğum noktalardı lakin büyüklük ve konfor açısından mekanın elverişli altyapısı daha iyi kullanılabilirdi.
6- Müzik ve Akustik (Korçi Puanları :6,3 ve 8,8)
Canlı müziğin olmadığı mekanda dışarda oturduğumuz için müzik yayını bize ulaşmadı. Dolayısıyla İÇ mekandaki gözlemlerimle sınırlı bu başlıkta, ses seviyesini rahatsız edici bulmadım. Uzaktan gelen müziğin türü de kişisel tercihlerimle çok uyumsuz değildi. İç mekanın yüksekliği, sesin duvarlarda sönümlenebilmesi, kakafoni oluşmaması gibi olumlu özellikleri dikkate aldığımda müzikte puanım 6,3, akustikte 8,8 oldu.
7- Fiyatlar (Korçi Puanı: 8,3)
Yediğimiz mezelerin ve ana yemeğin lezzeti, seçtiğimiz rakının bulunması, keyifli bir sohbete imkan veren atmosferi, servis hızı dikkate alındığında Marangozhane makul sınırlar içinde kalan bir fiyat politikasına sahip bir mekan. Bu başlıktaki puanım 8,3’e erişti.
8- Lokasyon ve diğerleri (Korçi Puanı :5,6)
Bu bölümde meyhanenin yeri, manzarası, dış ortam ya da bahçesinin olması, acil çıkış, yangın, ilk yardım olanakları, etkileyici bir hikayesinin olup olmaması, özgünlüğü, mekanın bu özgünlüğü yansıtabilmesi gibi kriterler dokuz başlıkta değerlendiriliyor. Marangozhane Bodrum merkezin çılgın kalabalığının biraz dışında olması, eski bir marangozhanenin izlerini barındırması gibi kriterlerden tam puan alsa da; caddenin karşısında olan masalarının mekandan kopuk bir ortam yaratması, trafikle iç içe olması, engelli erişimi, dış ortamdaki peyzaj bitkilerinin eksikliği, aydınlatma, acil çıkış, ilk yardım olanakları, yangın söndürme imkanları gibi kriterler değerlendirildiğinde 6,4 puanda kaldı.
Sonuç olarak Marangozhane 8 puan ile ‘Gitmelisiniz’’ sınıfında yer alan bir meyhane oldu. Yolu Bodrum’a düşenlerin, lezzetli meze ve yemek isteyenlerin, olmayan hikayelerini göze sokmaya çalışan mekanlardan bıkanların, Bodrum’lularla birlikte yemek içmek isteyenlerin Mahmut Kaptan’dan sonraki ikinci durağı olarak not ediyorum Marangozhane’yi.
Grand Korçi Kimdir?
Grand Korçi İstanbul’da dünyaya geldi, haliyle birtakım okullarda okudu ve kimya mühendisi oldu. Akademiden kopmamak ve askerlik vecibesini ertelemek için iki ayrı yüksek lisans yaparak bir süre hem mühendislik yaptı hem de keyif çattı. O dönemlerde fotoğraf ve sinemaya olan ilgisi nedeniyle mühendisliği bıraktı ama bu alanlarda tutunamayarak eğitimini aldığı mesleğine geri döndü. Haliyle birtakım işlerde çalıştı. Alkollü içki sektörüne yönelik gerçekleştirdiği çalışmalar sırasında ve sonrasında alkolün üretimi, kültürü ve tarihine yönelik ilgisi giderek arttı. Hobileri arasında golf, modern dans, yoga hiçbir zaman yer almadı ancak ‘’kişisel gelişim yolculuğunu’’ bir çilingir müdavimi olarak sürdürüyor. Halihazırda bu çilingirlerde yeşerip hayata geçen işlerine cilingirsohbetleri.com adresinde yer veriyor.
Foçalı Selki’lerin diyarından iki mekan: Fokai ve Letafet 30 Haziran 2024
Küçükkuyu’nun lezzet durağı: Yengeç Restoran 02 Haziran 2024
Üsküdar’da bir mahalle meyhanesi: Şadırvan 07 Nisan 2024
Kafe Kadıköy’e belediye başkanı aranıyor 11 Şubat 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI