Boğaziçili eski dekanlardan atanmış dekana mektup: Birincil göreviniz öğrencileri korumak
Boğaziçi Üniversitesi'nin 5 eski Öğrenci İşleri dekanı atanmış yeni dekan Fazıl Önder Sönmez'e mektup yazdı: ""Öğrenci İşleri Dekanlığı artık içi boş bir unvandan ibarettir."
DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasının ardından eylemler ve tepkiler devam ediyor.
Üniversitede önceki dönemlerde Öğrenci İşleri Dekanı olarak görev yapmış akademisyenler, atanmış yönetim döneminde bu görevi üstlenen Fazıl Önder Sönmez’e hitaben yazdıkları mektupta, "Öğrenci İşleri Dekanlığı artık içi boş bir unvandan ibarettir" dedi. Eski öğrenci işleri dekanları Sönmez'e öğrencilere uygulanan polis ve güvenlik şiddetini hatırlattı.
Mektuba 2016-2021'de Öğrenci İşleri Dekanı olarak görev yapan Doç. Dr. N. Zeynep Uysal, 2012-2016/2006-2008'de görev yapan Prof. Dr. Biray Kolluoğlu, 2008-2012'de görev yapan Prof. Dr. Naz Zeynep Atay Gök, 2006-2008'de görev yapan Prof. Dr. Emine Erktin ve 2004-2006'da görev yapan Prof. Dr. Ali Tekcan imza attı.
"Öğrenci İşleri Dekanı Fazıl Önder Sönmez'in Dikkatine" diye başlayan mektup şöyle:
"Bu maili size geçmiş Öğrenci İşleri Dekanları olarak yazıyoruz. Her birimiz üniversitemizin görece zor zamanlarında bu görevi sürdürdük. Türkiye üniversitelerinde Öğrenci İşleri Dekanlığı, kavramı ve uygulaması Boğaziçi Üniversitesi’nde başlamış olup devlet üniversitelerinde ne yazık ki hala resmi olarak bulunmayan bir pozisyondur. Üniversitemizde çok uzun yıllardır büyük önem verilen bir görev olan Öğrenci İşleri Dekanlığını üstlendiğiniz günden bu yana yaşananlar bu görevin gerektirdiği sorumlulukların ne olduğunun tarafınızdan yeterince anlaşılamamış olduğunu göstermekte, böyle olduğu halde bu konuda öğretim üyelerinden gelen öneri ve uyarıları dikkate almamış olmanız bu pozisyonu sadece unvanlarınıza zorunlu bir eklenti olarak üstlendiğiniz endişesine yol açmaktadır.
'BİRİNCİL GÖREV ÖĞRENCİLERİN ZARAR GÖRMESİNİ ÖNLEMEKTİR'
Öğrenci İşleri Dekanlığı üniversitemizde sadece öğrenci etkinliklerini onaylayan, öğrencilerin burs, yurt gibi ihtiyaçlarına çözüm üreten bir birim değildir. Esasen Öğrenci İşleri Dekanının bu çok önemli görevlerinin yanı sıra daha da önemli birincil görevi öğrencilerimize zarar gelmesini önlemek, sadece bizim öğrencimiz oldukları için onları koruyup kollamaktır.
Bugüne kadar birbirinden farklı tüm yönetimler ve tüm öğrenci işleri dekanları istisnasız bu görevi layıkıyla yerine getirmek için çabaladılar. Bugüne kadar bu üniversiteye birkaç istisna hariç kolluk kuvveti girmedi. Öğrencilerimiz kolluk kuvvetleri ile karşı karşıya kalmasın diye başta Öğrenci İşleri Dekanı olmak üzere Rektörler, Rektör Yardımcıları emniyetle, gerektiğinde siyasi otoritelerle müzakerelerde bulundu. Ama bundan da önemlisi Öğrenci İşleri Dekanları fiziksel olarak her eylemde içeriğine bakmaksızın öğrencileri gözetmek üzere eylem yerinde bulundu, gerektiğinde, en küçük bir şiddet eğilimi sezildiğinde, özel güvenliğe, kolluk kuvvetlerine karşı, elbette birçok hocamızın da desteğiyle öğrencilere siper oldu.
Öğrencilerin neyi protesto ettikleri, hangi konuda eylem yaptıklarından bağımsız olarak öğrencilerle ve güvenlikle, polisle konuşmak, ortamı sakinleştirmek Öğrenci İşleri Dekanının sorumluluğundaydı, bugüne kadar. Oysa bugün, 3 Temmuz'da yaşananlar Öğrenci İşleri Dekanının, Rektörün öğrencilerin yanında olmak şöyle dursun kendi kontrolündeki üniversite güvenlik görevlilerinin öğrencilere şiddet uygulamasına engel olmayı akıllarından bile geçirmediğini bize gösterdi.
'GÖREVİNİZİ YERİNE GETİRMİYORSUNUZ'
Bu yaşananlar üniversitenin gelmiş geçmiş tüm öğrenci işleri dekanları tarafından yıllarca, titizlikle korunmaya, sürdürülmeye çalışılan yazılı olmayan ilkelerin yok sayıldığını, hiçbir ahlaka sığmayan, hiçbir değerle açıklanamayacak bir düşmanlıkla öğrencilerimizin, hocalarımızın hedefe konduğunu gösterdi.
Üniversitemizde 6 ay içinde yıkılmaya, ortadan kaldırılmaya çalışılanlar arasına Öğrenci İşleri Dekanlığı da girmiştir. Öğrenci İşleri Dekanlığı artık içi boş bir unvandan ibarettir. Bu unvanı taşır göründüğünüz halde görevinizi yerine getirmediğinizi büyük bir kaygıyla izliyoruz.
Öğrenci İşleri Dekanlığının eylemlerinin ve aldığı kararların hukuki sonuçlarının görülmesi için sürecin takipçisi olacağız."
VİDEO: İYİ BİR ÜNİVERSİTE NASIL OLMALI?
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğrencileri de Pols302 adlı Twitter hesaplarından “İyi Bir Üniversite Nasıl Olmalı?” başlıklı bir video paylaştı. Videoda farklı bölümlerden pek çok akademisyen, iyi bir üniversitenin nasıl olması gerektiğini anlatıyor...
İyi bir üniversite nasıl olmalı? pic.twitter.com/P6F9Ox3upj
— pols302 (@pols302) July 9, 2021
(HABER MERKEZİ)
(HABER MERKEZİ)