Bornova'daki taş ocağına kapasite artış onayı: Yılda 116 ton patlayıcı kullanılacak
İzmir Bornova'daki kalker ocağına kapasite artışı için “ÇED olumlu” kararı verildi. Faaliyet alanı 23,75 hektardan 37,95 hektara çıkacak olan ocak yılda 116 bin kilo patlayıcı ile faaliyet yapacak.
İZMİR – İzmir'in Bornova ilçesi Pınarbaşı mevkiinde bulunan kalker ocağı uzun yıllardır bölge halkının tepkisiyle gündemden düşmedi. Son olarak ocağın sahibi Z A Madencilik A.Ş., 9 Mart 2021'de kapasite artışı için ÇED başvurusunda bulunmuş, projeye itiraz edilmişti. Şirketin başvurusuna tüm itirazlara rağmen 17 Ekim'de “ÇED olumlu” kararı verildiği ortaya çıktı.
Kararla birlikte taş ocağının faaliyet alanının 23,75 hektardan 37,95 hektara çıkarılması planlanıyor. “Açık ocak” yöntemi ile üretim yapan şirket, kapasite artışını kapsayan alanda da patlatmalı faaliyet yapacak.
Yaklaşık 10 milyon TL'ye mal olacak kapasite artışı projesinin ÇED dosyasında, kalker ocağı kapasitesinin yılda 450 bin tondan 624 bin tona çıkarılacağı kaydedildi. Proje alanının, tarım ve orman arazileri kapsamında yer alması da dikkat çekerken, bu alanlarda yılda 111 bin 552 kilogram ANFO ile 5 bin 376 kilogram dinamit kullanılarak patlatmalı faaliyet yapılacak.
Söz konusu alan Bornova ilçe merkezinin yaklaşık 8,2 kilometre, Kavaklıdere Mahallesi’ne bin 370 metre, Yeşilçam Mahallesi’ne 1115 metre uzaklıkta. Proje alanının yaklaşık 1 KM kuzeybatısında da bir askeri alan bulunuyor.
'İNSAN SAĞLIĞI GÖZARDI EDİLEMEZ'
Bölge halkı uzun yıllardır taş ocağına karşı mücadele veriyor. Anlatımlara göre ocaktan çıkan toz ciddi rahatsızlık yaratırken, Pınarbaşı’ndaki KOAH hastalarının sayısı son yıllarda 2-3 katına çıktı. Tozdan etkilenen Kemalpaşa Mahallesi'nin Muhtarı Koray Doğru, halkın taş ocağı faaliyetinden rahatsız olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Halkın bakış açısı olumsuz. Halk isyanda. Ancak bu devletimiz tarafından pek umursanmadı. ÇED raporu onaylandı. Daha önce de birçok kez sesimizi duyurmaya çalıştık ama duyuramadık. Son kararla birlikte daha kötü etkileneceğiz. İnsan sağlığı her şeyden önemlidir. İnsan sağlığı hiçbir zaman gözardı edilemez. İnsanların yaşam kalitesi düşürülemez. Devletin, bakanlığın bu konuda halkın yanında olması gerekir. Bu konuda hiçbir zaman halkın yanında olmadılar. İnsanlar çok kırgın ve üzgün. Biz bu işin tekrardan gözden geçirilip bir an önce doğru yolun bulunması gerektiğini düşünüyoruz.”
Proje alanına bin 115 metre uzaklıkta bulunan Yeşilçam Mahallesi'nin Muhtarı Hamdi Şengül de ocaktan çıkan tozun şu anda kendilerini diğer mahalleler kadar etkilemediğini ancak kapasite artışı kararı ile birlikte bu durumun değişeceğini söyledi. Kapasite artışına daha önce de itiraz ettiklerini ifade eden muhtar Şengül, “Şu an tozlar çok etki etmiyor. Ancak genişleme söz konusu olduğu zaman içerisinde biz de bu olumsuzlukları yaşayacağız” dedi.
'BİR PATLATMA YAPILIYOR BÜTÜN PINARBAŞI SALLANIYOR'
Pınarbaşı Güzelleştirme ve Geliştirme Derneği Başkanı Birol Çulhaoğlu ise halkın katılım toplantısını dahi yaptırmadığını, buna rağmen bakanlığın kapasite artışı iznini verdiğini söyledi. 10 yıldır taş ocağına karşı mücadele ettiklerini söyleyen Çulhaoğlu, şöyle konuştu: “Katılımı toplantısı yapılacağı zaman kadınlar, çocuklar geldi, protesto ettik. Gelen yetkilileri toplantı salonuna bile sokmadık. Buna rağmen kalkıp onay veriyorlar. Daha ne yapmamız gerekiyor? Burada bir patlatma yapılıyor, okuldaki çocuklar deprem oluyor diye sınıfların kapısına koşturuyor. Bütün Pınarbaşı sallanıyor. Kadınlar çamaşır asamıyor. Her gün cam siliyorlar. İnsanlar evlerinin camını açamıyor. Burada tozdan nefes alamıyoruz. Biz bunu vekillere, bakanlara defaatle söyledik. Herkesin gözü önünde oluyor ama yine de onay veriyorlar. Pınarbaşı halkını son derece mağdur ettiler.”
'DEPREM KORKUSU'
Pınarbaşı’ndaki sivil toplum örgütleri ve muhtarlar, kapasite artışı projesine bakanlığın verdiği “nihai onay” kararına Eylül ayında itiraz etmişti. Söz konusu itirazda taş ocağının zararları şu şekilde anlatıldı; “Mevcut durumda Pınarbaşı mahallesi maden sahalarında gerçekleştirilen faaliyetlerden fazlasıyla etkilenmektedir. Hava kalitesi gün geçtikçe düşmekte, yapılan patlamalarla meydana gelen sarsıntılardan zarar görmektedir. Madenlerden kaynaklanan toz halk sağlığını ciddi ölçüde etkilemektedir. Diğer yandan patlamalar fiziki olarak zarar vermesinin yanı sıra psikolojik olarak da halk üzerinde tahribata neden olmaktadır. Pınarbaşı Mahallesinde yaklaşık 500 mt. mesafede Yeşilçam mahallesinde 1100 mt. mesafede, Kavaklıdere mahallesin yaklaşık 1500 mt. mesafede yer alan ve Okullarda eğitim gören çocuklar da dahil olmak üzere halk deprem korkusuyla karşı karşıya kalmaktadır. Söz konusu tesisin insan sağlığına, çevreye verdiği, 500 mt. uzağında zeytinlik vasıflı alanlarda yer alan zeytin ağaçlarına olan etkisi geri dönüşü mümkün olmayan zararlara neden olacaktır.”