Borsada tünelin sonu mevduat faizlerine çıkıyor
BIST 100’ün kısa vadede atak yapması için hiçbir sebep görünmüyor. Gerek TL mevduat faizleri gerekse altındaki yükseliş yatırımcıların borsaya yönelmesinin önündeki en önemli engel.
MEVDUAT FAİZLERİ DÜŞENE KADAR BIST 100’DE BİR IŞIK GÖRÜNMÜYOR
Borsa İstanbul’da, yatırımcılar 10,000 puanın test edilmesi umudunu bir kenara bırakıp şimdilerde endeksin 9,000 puanda tutunup tutunamayacağını merakla bekler oldu. BIST 100’ün kısa vadede bir atak yapması için hiçbir somut sebep görünmüyor. Gerek TL mevduat faizleri gerekse altındaki yükseliş trendi yatırımcıların risk alarak borsaya yönelmesinin önündeki en önemli engel... Bu koşullar altında, BIST 100 endeksi, en düşük 8,836.95 ve en yüksek 9,195.49 puanı gördükten sonra, geçen haftayı, bir önceki hafta kapanışına göre yüzde 2.56 değer kaybederek 8,876.22 puandan tamamladı. Ons altın dalgalı bir seyir izledikten sonra yeniden yükselişe geçti ve 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı geçen hafta yüzde 0.17 artışla 2,924 TL'ye, cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 0.08 yükselişle 20,010 TL'ye çıktı. Bir önceki hafta sonu 5,017 TL olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 0.06 artarak 5,020 TL'ye yükseldi. Geçen hafta ABD Doları yüzde 0.09 değer kazanarak 34.2830 TL’ye çıkarken, Euro ise yüzde 0.28 değer kaybederek 37.5140 TL'ye indi. Yatırım fonları yüzde 0.42 ve emeklilik fonları yüzde 0.57 değer kazandı. Yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 0.93 ile 'para piyasası' fonları oldu.
PİYASA KATILIMCILARININ ENFLASYON BEKLENTİSİNDE HAFİF BİR ARTIŞ VAR
Piyasaların enflasyon beklentisiyle hanehalklarının ve reel sektörün beklentileri arasındaki makas hâlâ çok açık, ancak piyasa aktörlerinin, daha doğrusu TCMB’nin tercih ettiği piyasa aktörlerinin beklentilerinde de yukarı yönlü bir hareket izleniyor. TCMB'nin reel sektör ve finansal sektör temsilcilerinden oluşan yetmişiki katılımcıyla gerçekleştirilen ekim ayı anketinin sonuçları bunu gösteriyor. Ankete göre, 2024 enflasyon beklentisi yüzde 43.14'ten yüzde 44.11'e yükseldi. Ekim ayına ilişkin enflasyon tahmini ise yüzde 2.22'den yüzde 2.39'a çıktı. Oniki ay sonrası için TÜFE beklentisi yüzde 27.49'dan yüzde 27.44'e geriledi. 24 aylık enflasyon tahmini ise yüzde 18.38'ken, yüzde 18.08 oldu. Ankete göre, yıl sonu dolar kuru beklentisi 36.63 TL... Bir önceki yıl sonu dolar tahmini 37.15 TL olarak gerçekleşmişti. Oniki ay sonrası için dolar beklentisi 42.42 TL'den 42.73 TL'ye çıktı. 2024 için yıllık büyüme tahmini 3.19'dan yüzde 3.12'ye geriledi. 2025 için büyüme tahmini ise yüzde 3.36'dan yüzde 3.3'e düştü. Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 50.83'ken, bu anket döneminde yüzde 50 oldu. Piyasa katılımcılarının 2024 için cari açık beklentisi 22.16 milyar dolardan 20.17 milyar dolara indi. Gelecek yıl için ise beklenti 24.31 milyar dolardan 23.71 milyar dolara geriledi.
IMF’E GÖRE, İŞLER YOLUNDA GİBİ!..
IMF, 27 Eylül'de Türkiye ile 4. madde konsültasyonunun tamamlandığını açıkladı. Açıklamada, geçen yıl boyunca ekonomi politikalarında yaşanan kararlı değişimin Türkiye'nin genel politika duruşunu sıkılaştırdığı yorumu yer aldı. Vergi ve harcama önlemlerinin malî ihtiyatı yeniden sağlama çabalarını desteklediği belirtilen açıklamada, daha güçlü gelir politikalarına olan bağlılığın kredibiliteyi güçlendirdiği vurgulandı. Açıklamada, genel seçimler sonrasındaki politika dönüşünün ekonomik dengesizlikleri azalttığı ve güveni yeniden canlandırdığı vurgulandı. Sıkılaşan finansal koşulların iç talep üzerinde baskı oluşturmasıyla, manşet enflasyonun düştüğüne işaret edilen açıklamada, piyasa duyarlılığının yerli ve yabancı yatırımcıların TL cinsinden varlıklara yönelmesiyle keskin bir şekilde iyileştiği, düşük emtia fiyatları, canlı ihracat ve azalan altın ithalatının hem brüt hem de net rezerv pozisyonunda büyük bir iyileşmeyi destekleyerek cari hesabı güçlendirdiği değerlendirmesi yapıldı. Bu iyimser değerlendirmelerin temelinde, IMF’in TÜİK verilerini dikkate almasının önemli rolü olduğunu hatırlatmakta fayda var. Reel sektördeki daralma ve işsizlik oranlarına yönelik tahminlerin de biraz iyimser kaldığını eklemek gerek. Ekonomik tahminlere yer verilen açıklamada, Türkiye ekonomisinin 2024'te yüzde 3, 2025'te yüzde 2.7, 2026'da yüzde 3.2, 2027'de yüzde 3.4, 2028'de yüzde 3.7 ve 2029'da yüzde 3.9 büyümesinin beklendiği belirtildi. İşsizlik oranının gelecek yıl bir miktar artıştan sonra kademeli olarak düşeceği, bu yıl yüzde 9.3, 2025'te yüzde 9.9 ve takip eden yıllarda gerileyerek 2029'da yüzde 9.2 olacağının öngörüldüğü tespiti de açıklamada yer alıyor. Açıklamada, yıl sonu enflasyon beklentisinin de bu yıl için yüzde 43, 2025'te yüzde 24, 2026'da yüzde 17.2, 2027'de yüzde 15.3 ve 2028 ile 2029'da yüzde 15 olduğu belirtililerek, cari açığın GSYİH’ye oranının bu yıl yüzde 2.2 olacağı, 2029'da yüzde 1.9'a gerileyeceğinin tahmin edildiği belirtiliyor.
ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ EĞİLİMİ SERT DARALMAYLA KIYASLANINCA...
"Enflasyon mu, resesyon mu?" tartışmaları her zamankinden daha ciddi bir boyuta geliyor. Stagflasyon korkusu da eskisine göre daha güçlü! Bunun sebepleri var... TÜİK verilerine göre, eylül ayında tüketici fiyatları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 49.38, aylık bazda yüzde 2.97 artış kaydetti. Aylık bazda beklenti üstü gelen enflasyon verisi sonrası birçok yabancı kurum, TCMB’den ilk faiz indirim beklentilerini ötelerken, enflasyon tahminlerinde de revizyon yaptı. Öte yandan ağustos ayı sanayi üretim verisi ve eylül ayı imalat PMI rakamları pandemiden bu yana en sert daralmaya işaret ediyor. İstihdam tarafında ise manşet işsizlik yüzde 8.5’e geriliyor, ancak atıl işgücü oranında yukarı yönlü seyir devam ediyor. İhracat iklimi endeksinde 50.5 ile ılımlı bir iyileşme izlenirken, yılın en düşük seviyesine gelinmiş durumda. Bir diğer olumsuz gösterge ise talep tarafında takip edilen tüketim malı ithalatının eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre, yüzde 12.1 artışla 4.2 milyar dolara yükselerek rekor kırmış olması. TÜİK verilerine göre, sanayi üretimi ağustosta aylık bazda yüzde 1.6, yıllık bazda yüzde 5.3 düşüş kaydetti. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2024 Ağustos ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.4, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 5.4 azaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1.6 arttı. Özellikle imalat sanayiindeki düşüş oldukça rahatsız edici düzeyde. Tüm bu veriler, ekonomi yönetiminin hareket kabiliyetini kısıtlıyor. Enflasyonun beklentilerin gerisinde bir düşüş trendinde olmasına karşın, ekonomideki daralma ise beklentinin üzerinde gerçekleşiyor. Zaten, gerek TCMB’nin gerekse Orta Vadeli Program’ın (OVP) beklentilerinin tutması imkânsız, ancak çok daha olumsuz verilere hazırlıklı olmak gerek.