Büyük yangın Kıbrıs’ı birleştiremedi, KKTC'nin teklifi havada kaldı

DUVAR - Kıbrıs’ın güneyi hafta sonu boyunca çok büyük bir yangın ve çevre felaketiyle karşı karşıya kaldı. Limasol-Larnaka arasındaki dağlık bölgede başlayan yangın kısa zamanda rüzgârın da etkisiyle geniş bir alana yayıldı. Yangın neticesinde dört tarım emekçisiyle birçok hayvan hayatını kaybederken, Kıbrıs’ın doğası büyük tahribata uğradı. 

Yangının kısa zamanda kontrol dışına çıkması ve yerel ekiplerin müdahaleyle ilgili sorunlarla karşılaşması üzerine Kıbrıs Cumhuriyeti İsrail ile Avrupa Birliği’nden yardım talep etti. Cumartesi akşamı KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’e yardım teklifinde bulundu. Rum liderliği Türk tarafının teklifini değerlendireceği mesajını verse de, teklif ilerleyen saatlerde askıda kaldı. 

'ZOR ANLARDA BİLE BİRLEŞEMEYECEKSEK...'

Büyük çevre felaketi karşısında iki toplum arasındaki iş birliği eksikliği Kıbrıs’taki çözüm yanlısı çevrelerin tepkisini çekti. Federal vizyona sahip çıkmaya devam eden çevreler “iki toplum zor anlarda güçlerini birleştirmeyecekse adada samimi iş birliği ortamı nasıl yaratılacak” sorusunu gündeme getirerek, gelecekte benzer durumlarda iki tarafın daha yakın iş birliği içerisinde olması gerektiği mesajını veriyor.

'1974'TEN SONRAKİ EN BÜYÜK FELAKET'

Dün öğlen saatlerinde Kıbrıs Rum basınına konuşan Anastasiadis hafta sonu boyunca Limasol-Larnaka arasında süren büyük orman yangınını 1974 hadiselerinden sonra Kıbrıslıların başına gelen en büyük felaket olarak tanımladı. Yangının boyutları Anastasiadis’in bu yorumunu destekleyen mahiyette. 

Cumartesi öğlen saatlerinde patlak veren yangın ormanlarla, altyapı şebekelerini, yolları, işyerlerini ve evleri yerle bir etti. Kaçmaya çalışan dört Mısır asıllı tarım emekçisi alevlere ve dumanlara yenik düşerek araçları içerisinde hayatlarını yitirdi. Talihsiz emekçilerin bedenlerine dün sabah saatlerinde ulaşıldı. 

Büyük yangından şu ana kadar sayıları saptanamayan hayvanlar da olumsuz olarak etkilendi. Ayrıca doğa ve bitki örtüsünde boyutları saptanması zor tahribat meydana geldi. 

Şiddetli rüzgarların etkisiyle çıkan yangın, Troodos sıradağlarının eteklerindeki 50 kilometrekareyi aşan bir alanda en az 10 köyü, çam ormanının ve yoğun bitki örtüsünün bulunduğu çalılık alanı etkiledi.

Kıbrıs'ın en güzel dağ köylerinden bazılarının yer aldığı bölgede görgü tanıkları, yemyeşil çam ve meyve ağacı bahçelerinin yamaçlarının çorak gri bir arazide dumanlı siyah kütüklere dönüştüğünü söyledi.

Kıbrıs Cumhuriyeti yangının söndürülmesi için İsrail ve Avrupa Birliği’nden destek aldı. İsrail ve Yunanistan adaya yangın söndürme uçakları gönderdi. İtalya ve Fransa ise gerek görülmesi durumunda Kıbrıs’a destek sunacaklarını açıkladı. 

Büyük yangın adanın kuzeyinde de yankı buldu. Yangının dumanı adanın kuzeyinde de gözlemlenirken Kıbrıs Türk medyası yangınla ilgili gelişmeleri yakından takip etti. 

KKTC'DE İLK TEPKİ AKINCI'DAN GELDİ

Politik düzeyde yangına tepki gösteren ilk Kıbrıslı Türk siyasetçi KKTC’nin eski cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı oldu. Cumartesi akşamı yayınladığı mesajda Akıncı “Yangın ister kuzeyde isterse güneyde olsun fark etmiyor; yanan adamız, ciğerlerimiz. Yanan hem mirasımız hem de yeni nesillerin geleceği. Çok büyük olduğu anlaşılan Leymosun - Limasol yangınının söndürülebilmesi için her türlü işbirliği ve dayanışma sağlanmalıdır” ifadelerine yer verdi. 

Akıncı’nın iş birliği mesajını Cumhurbaşkanı Tatar’ın Rum liderliğine yönelik yardım teklifi takip etti Tatar, Anastasiadis ile telefon görüşmesi yaparak Limasol’da meydana gelen yangın dolayısıyla geçmiş olsun dileklerini iletti ve yangına müdahale için yardım teklifinde bulundu.

Akıncı ve Tatar ile beraber çok sayıda Kıbrıslı Türk siyasetçi ve vatandaş yangın felaketi nedeniyle üzüntülerini tüm Kıbrıs kamuoyuyla paylaştı.

TATAR'IN TEKLİFİ HAVADA KALDI

Tatar’ın yardım teklifine ve Kıbrıs Türk tarafında oluşan kamuoyu hassasiyetine rağmen büyük çevre felaketi karşısında Kıbrıs’ın iki büyük toplumu güçlerini birleştiremedi. Geçen yıl adanın kuzeyinde patlak veren büyük yangında iş birliğine giden iki toplum bu sefer büyük felaketin birlikte göğüslenmesi için yardımlaşmadı. 

Kıbrıs Türk liderliğinden yapılan son açıklamaya göre Rum tarafı Türk tarafının yardım teklifini ilkin değerlendirmeye tabi tutsa da, pazar günü yangının İsrail ve AB’nin desteğiyle kontrol altına alınmasıyla Türk tarafının teklifi karşılık bulmadı. Bu durum özellikle Kıbrıs Türk toplumundaki barış ve çözüm yanlısı çevrelerin tepkisini çekti. 

Gelişmeyle ilgili olarak eski cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat “Hepimizi üzen, akciğerlerimizi bir kez daha yakan yangın felaketinin sona erdiğini öğrenmek bir nebze olsun teselli olmamızı sağladı. Keşke hiç olmazsa bu gibi felaketlerde adamızı bir bütün olarak algılayıp hareket edebilseydik. Halbuki ilgili teknik komite tatbikat da yapmıştı” yorumunda bulundu. 

Kıbrıslı Türk barış yanlısı yurttaşlar da sosyal medyada büyük felaket karşısında iki toplumunun güçlerini neden birleştirmediği sorusuna yanıt aradı.  Kıbrıs’ın güneyinde konuyla ilgili olarak hükümete yakın kulvarlar bu soruya ilişkin olarak adanın kuzeyinde itfaiyenin ordunun kontrolünde olduğuna ve Kıbrıs Türk tarafının orman yangınlarına müdahale için kendisine ait hava araçlarına sahip olmadığına, Türkiye’den destek aldığına işaret ediyor.