Çarşı davasında verilen beraat kararları bozuldu
Yargıtay, Gezi direnişi sırasında hükümeti yıkmaya teşebbüsten açılan Çarşı davasında 35 kişi hakkında verilen beraat kararlarını bozdu. Çarşı davasının Gezi ana davasıyla birleştirilmesi istendi.
DUVAR - Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Taksim Gezi Parkı eylemleri sırasında hükümeti yıkmaya teşebbüs ettikleri iddiasıyla Beşiktaş Çarşı Grubu’na üye 35 kişi hakkında açılan ve beraatle sonuçlanan davada verilen kararı 6 yıl sonra bozdu.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Çarşı Grubu dosyası ile Gezi davası arasında “hukuki ve fiile irtibat” bulunduğunu belirterek dosyaların birleştirilip birleştirilmeyeceğine bakılmadan karar verilmesini de hukuka aykırı buldu. Dosya, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yeniden gönderilecek. Mahkeme, Gezi ana davasıyla, Çarşı Grubu davasının birleştirilip birleştirilmeyeceğini İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ne soracak. Uygun görülmesi halinde davalar birleşecek. Buna göre Gezi davası, 52 sanıklı torba davaya dönüşebilir.
Gezi Parkı'nda yurt dışında bulunan 7 sanığın yargılandığı davanın da tutuklu tek sanık olan Osman Kavala'nın da içinde bulunduğu ana dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmişti. İlk duruşma 21 Mayıs'ta yapılacak.
Yargıtay'ın Çarşı davasındaki bozma gerekçeleri özetle şöyle:
Cumhurbaşkanlığı'nın (Başbakanlık) davaya katılma hakkı bulunduğu halde dava ve duruşmalardan haberdar edilmeksizin yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması.
Taksim Gezi olaylarına ilişkin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kapsamlı bir dosyanın bulunması, adı geçen dosya ile bu dosya arasındaki hukuki ve fiili irtibat bulunması, her iki dosyanın birleştirilmesi gerekirken eksik araştırma neticesinde sanıkmların beraatlarına karar verilmesi.
Bazı sanıklarla ilgili olarak MOBESE, kamera kayıtları, TV’lerden elde edilecek görüntü ve kayıtların temin edilmemesi, adli tıp, TRT TÜBİTAK gibi kurumlardan rapor alınmaması.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 29 Aralık 2015’te tüm sanıklar hakkında beraat kararı vermişti. Kararın gerekçesinde sanıkların illegal faaliyet içinde bulunmadığı belirtilmişti. Sanıkların ne şekilde silahlı terör örgütü kurduğu, hangilerinin yönetici, hangilerinin üye olduğu, ne tür yönetsel faaliyetlerde bulunduğunun tespit edilemediği ifade edilmişti. (HABER MERKEZİ)