Çay fiyatı tat kaçırdı: Zeytine eşdeğerdi, şimdi ekmeğe yetmiyor

19 lira olarak açıklanan yaş çay alım fiyatına tepkiler dalga dalga büyüyor. Eskiden 1 kilo yaş çay satıp 1 kilo zeytin aldığını belirten üreticiler şimdi yarım kiloluk ekmek alamıyor.

Google Haberlere Abone ol

RİZE - Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 19 lira olarak belirlediği 2024 ÇAYKUR yaş çay alım fiyatına üreticilerin tepkileri giderek büyüyor.

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 787 bin dekar alanda yaklaşık 250 bin üreticinin geçimini sağladığı çay için belirlenen alım fiyatı hayal kırıklığı yarattı. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 11 Mayıs'ta kilogram başına 17 lira ve kilogram başına 2 lira destekleme ücretiyle 19 lira olarak belirlenen fiyat üreticinin yüzünü güldürmedi. Artan maliyetler sebebiyle hasat zamanı gelmeden en az 25 lira olması talep edilen yaş çay alım fiyatının beklentilerin çok uzağında kalması üreticilerin tepkisini çekti.

Eskiden üreticisine ciddi gelir sağlayan bir tarım ürünü olan çay, özellikle son 15 yılda giderek ekonomik değerini kaybetti. Geçim kaynağı olmaktan çıkan ve ek gelire dönüşen çay tarımı sebebiyle üreticilerin bir kısmı kazanç sağlayamadıkları için kentlere göç etti.

Çayın ekonomik değerinin yüksek olduğu dönemlerde 1 kilogram yaş çay satarak 1 kilogram zeytin ya da 1 kilogram peynir alınabilirken şu anda 100 gram dahi alınamıyor. Rize'de şu anda 250 gramlık ekmek ise 10 liraya satılıyor. Yani 1 kilo yaş çay satan üretici bu ücretle yarım kiloluk ekmek dahi alamıyor.

EYLEMLER DALGA DALGA YAYILIYOR

Çayın başkenti Rize'de 19 lira olarak belirlenen ücreti kabul etmeyen üreticiler fiyatın açıklandığı günden bu yana ilçe ilçe eylem yaparak tepki gösteriyor. Rize merkez, İyidere, Çayeli, Derepazarı, Güneysu ve Artvin'in Kemalpaşa ilçelerinde gerçekleşen çay eylemlerine bir yenisi Pazar ilçesinde eklendi. CHP Rize İl Örgütü tarafından ilçe merkezindeki Atatürk Meydanı'nda düzenlenen eyleme CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, CHP Pazar İlçe Başkanı Ömer Hocaoğlu, Çay Üreticileri Meclisi Pazar Temsilcisi Recep Memişoğlu, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çay üreticileri katıldı.

Çay üreticilerinin "çayda sömürüye son", "taban fiyatı en az 25 TL olmalıdır", "çay üreticisi bu yediği kazığı unutmaz", "çaya, ÇAYKUR'a sahip çık" dövizleri açtığı eylemde Bakanlığı açıkladığı fiyata tepki olarak yere bir çuval yaş çay döküldü.

'EMEĞİMİZİN KARŞILIĞI BU DEĞİL'

Eylemde basın açıklamasını okuyan Hocaoğlu, iktidarın taban fiyat uygulamasından vazgeçmesinden sonra çayda fiyat istikrarının ortadan kalktığını söyledi. Kota uygulamasıyla üreticinin özel sektöre yöneltildiğini belirten Hocaoğlu, çay üreticisinin can çekiştirildiğini dile getirdi.

Açıklanan çay fiyatını kesinlikle kabul etmediklerini belirten Hocaoğlu, "1979 yılında bir kilogram yaş çay 1 kilogram zeytin alabiliyordu, şimdi ise 50 gram zeytin alabiliyor. Bu durum sürdürülebilir değil. Yaş çay fiyatını yeniden revize edin ve en az 25 TL yapın. Yağmur çamur demeden, çay bahçelerinde çalışıp evine ekmek götürmeye çalışan, çocuklarının boğazından bir sıcak lokma geçirmeye çalışan üreticilerin emeğinin karşılığını verin. Bizim emeğimizin karşılığı bu değil. Bunun için yüksek sesle diyoruz ki, biz bu çay fiyatını kabul etmiyoruz" sözlerini kullandı.

'ESKİDEN ÇAYLA EV ALABİLİYORDUK, ŞİMDİ HAMSİ ALAMIYORUZ'

Eyleme katılan çay üreticilerine mikrofon uzattık. Açıklanan fiyattan memnun olmadığını ifade eden çay üreticisi Ayla Telatar, çarşıda pazarda her ürüne zam gelirken, çay üreticisinin hayal kırıklığına uğratıldığını söyledi.

"Lokantaya yemek yemeye gidemiyoruz, dışarıda çay içemiyoruz" diyen Telatar, "Eskiden çay üreticisi kazandığı parayla ev alabiliyordu, şimdi bir şey yapılamıyor. Yaş çay fiyatı zeytinle aynıydı, şimdi çay paramızla hamsi bile alamıyoruz. Emekli maaşımızda 10 bin lira. Kasaba et almaya gidemiyoruz, asgari ücretle çalışan çocuklarımız bizden destek istiyor" sözlerini kullandı.

Yaş çay fiyatını en az 25 lira beklediklerini belirten Telatar, "Hayal kırıklığına uğradık. Yevmiyeler çok arttı, özel fabrikalar da çok düşük fiyat veriyor. Açıklanan fiyat taban fiyat değil çünkü. Fiyat taban fiyatı olmalı ki özel sektör çay üreticisini ezmesin" dedi.

Çay üreticisi Ayla Telatar fiyatın hayal kırıklığı olduğunu söyledi.
'10 TON ÇAYIMI BAHÇEDE BIRAKTIM'

Pazarlı bir başka çay üreticisi Altan Bakar da iktidarın açıkladığı fiyatla çay üreticisini 'yaktığını' söyledi. Açıklanan fiyatın işçi ücretlerine denk geldiği için 10 tonluk çayını bahçede bıraktığını belirten Bakar, "Bizi perişan ettiler" dedi.

Çayın artık geçim kaynağı olmaktan çıktığını dile getiren Bakar, "Ben eskiden 2 kilo çaya bir çuval un alıyordum. Artık ekmek alamıyoruz. Bahçede 10 ton çayım var toplamıyorum. İşçiye verecek param yok. Özel sektör çayı 16 liraya alıyor. Mecliste CHP önerge sunuyor, AKP ve MHP veto ediyor. Orada el kaldırıp indirenlere ben bir AKP'li olarak hakkımı helal etmiyorum. Bir daha AK Parti'ye tövbe" diye konuştu.

AK Partili olduğunu ve hakkını helal etmediğini söyleyen çay üreticisi ürününü toplamadığını söyledi.
'EMEKLİLERİN HALİNE DÜŞTÜK'

Pazarlı çay üreticisi Nevin Özdilek Babuşçuoğlu da açıklanan fiyatı "Üreticiyi ölüme göndermektir" sözleriyle değerlendirdi. Geçtiğimiz yıl yaş çay alım fiyatının 11 lira olarak açıklanmasının ardından kuru çaya 5 kere, toplamda yüzde 100'ü aşan oranda zam yapıldığını belirten Babuşçuoğlu, "Bize ise TÜİK'in açıkladığı enflasyona göre zam yapıldı. Bu fiyat yeterli değil. Üretici aç, emeklilerin konumuna düştük" dedi.

Eskiden çay üretiminden sağladığı kazançla ev aldığını, çocuklarını okuttuğunu söyleyen Babuşçuoğlu, "Şimdi çay parasıyla karnımızı doyuramıyoruz. Bu fiyatı kabul etmiyoruz. Biz alın terimizin karşılığını istiyoruz, sadaka istemiyoruz. Yeniden fiyat belirlensin. Çay bizim stratejik ürünümüzdür, üreticiyi yok etmesinler" sözlerini kulandı.

Çay üreticisi Babuşçuoğlu artık çay parasının karın doyurmadığını söyledi.
'ÇAY GEÇİM KAYNAĞI OLMAKTAN ÇIKTI'

Çay Üreticileri Meclisi Pazar ilçe Temsilcisi Recep Memişoğlu da açıklanan çay fiyatına gre maliyetler çıkıldığında üreticinin elinde bir şey kalmadığını dile getirdi. Çayın gübre, işçilik, bakım ve ekipman gibi birçok kalemde maliyeti olduğunu ve bunların hasat öncesi yapılan hesaplamalar 18 lirayı bulduğunu belirten Memişoğlu, bu fiyatın yaş çay fiyatına denk geldiğini söyledi.

Çayın artık bölgede geçim kaynağı olmaktan çıktığını dile getiren Memişoğlu, "Üreticiler kendi başına toplayabilirlerse ancak çaydan kazanç elde edebilirler. Fakat çayı tek başına toplamak mümkün olmuyor. Bölgede nüfusun büyük çoğunluğu yaşlı. Çay fiyatı, maliyet, kar ve yaşam standardı göz önüne alınarak belirlenir. Ancak verilen rakam sadece maliyete denk geliyor" dedi.

'2 KİLO ÇAY SATIP ET ALABİLİYORDUK'

Fiyatın kesinlikle revize edilmesi gerektiğini belirten Memişoğlu, "Ben 66 yaşındayım, geçmişte çayı 2,5 liraya sattığımızda o parayla 1 kilo zeytin alınabiliyordu, 1 kilo şeker alınabiliyordu. 2 kilo çay sattığımızda 1 kilo et alabiliyorduk. Bugün zeytinin fiyatı 300 lira, etin kilosu 600 lira oldu. O kadar eskiye gitmeyelim; geçen yıl 11 liraya çay satarken ekmek 2,5 liraydı. Şimdi aynı gramajdaki ekmek 10 lira oldu. Buradan hesaplarsak biz 25 lira taban fiyatı afaki olarak söylemiyoruz. 25 lira bizim hakkımız olan, bizi sevindirecek bir ücret değil ama en az olması gereken fiyattır" sözlerini kullandı.

AK Parti iktidarının ÇAYKUR'u özelleştirmek istediği için bilinçli olarak üretici aleyhine bir politika sürdürdüğünü kaydeden Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AKP iktidarının programında ÇAYKUR'un özelleştirilmesi var. Kurum, Varlık Fonu'na devredilmesinden sonra sürekli zarar ediyor. Biz ÇAYKUR'un özelleştirileceğini biliyoruz. ÇAYKUR'un bugüne kadar özelleştirilmemesinin sebebi Rize'nin genel siyasetteki ağırlığıdır. 4 yıl seçimlerin olmaması ÇAYKUR'un özelleştirilmesini kolaylaştıracaktır. Üreticinin ÇAYKUR'a sahip çıkması gerekir. ÇAYKUR her ne olursa olsun üreticinin sigortasıdır"

Memişoğlu, iktidarın ÇAYKUR'u özelleştirmeyi amaçladığını düşünüyor.
DENİZ: TÜRK ÇAYINI YOK ETMEK İSTİYORLAR

CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, çay fiyatını sosyal medyadan açıklayan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'yı ve Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan'ı istifaya davet etti.

Çay üreticisinin her yıl hayal kırıklığına uğratıldığını dile getiren Deniz, açıklanan çay fiyatının AK Parti iktidarının politikasının sonucu olduğunu söyledi. İktidarın üreticiyi bahçeden çıkartmak istediğini öne süren Deniz, "Milli çayın Türkiye'de olmasını istemeyen büyük bir lobi var. Hep birlikte Türk çayını yok etmek istiyorlar. 'Kimse çay toplamıyor, çayı yurt dışından daha ucuz ithal edebiliriz' demenin peşindeler. AKP hükümeti tarımsal ürünlerin maliyetlerini artırarak çiftçilerin tarımla uğraşmasını engellemeye çalışıyor" diye konuştu.

Çay alım fiyatının geçmişe oranla sürekli düştüğünü belirten Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çay fiyatı 1978 yılından bu yana sadece enflasyonla artsa 35 lira olması gerekiyor. Yılda 10 ton üreten bir üreticinin şu ana kadarki kaybı 450 bin lira. Saray'ın 2024 yılı bütçesine yapılan zam oranı yüzde 85 oranında artırırken çay üreticisine sadece yüzde 54,5 oranında zam yapıldı."

CHP Rize İl Başkanı Deniz, iktidarın çay tarımını bitirmek istediğini söylüyor.