'Çaykur'un marka değeri yağmurda muşamba altında'
Özel sektöre sattığı çayı depolarında tutmaya devam ettiği için kendi çayını açık havada saklayan Çaykur'a tepki geldi.
Gençağa Karafazlı
RİZE - Türkiye de çayın öncüsü olarak bilinen ancak 2017 yılında varlık fonuna devredilen ve her yıl zarar açıklayan Çaykur özel sektör firmalarına sattığı tonlarca kuru çayı depolarından boşaltamayınca ürettiği kuru çayları fabrika sahalarında naylon brandayla örterek yağmurdan korumaya çalıştı. Görüntüler siyasi parti temsilcileri ile meslek ve sivil toplum örgütlerinin tepkisine neden oldu.
Çaykur'un elinde kaldığı için çayları özel firmalara 2018'den beri maliyetinin altına sattığı Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim’in açıklamalarıyla ortaya çıkmıştı. Ancak firmalar ucuza aldıkları çayları depolardan teslim almadı. Çaykur yönetimi depolar dolu olduğu için yeni üretilen çayları fabrika sahalarında açık havada saklamaya başladı. Çayları yağmurdan korumak için üzerine muşamba seren yönetimin tavrı eleştiri konusu oldu.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu geçen hafta konuyu TBMM gündemine getirdi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin iddialara cevap vermesini isteyen CHP'li Mehmet Bekaroğlu açık havada bekletilen çayların bozulma riskinin yüksek olduğunu dile getirdi.
Yaşanan manzaranın sorumlusunun partilerinin teklif ettiği Çay Kanunu'nu TBMM'de çıkartmayanlar olduğunu belirten CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz şunları söyledi.
“Biz CHP olarak yıllardır 'Gelin Çay Kanunu'nu TBMM'den çıkartalım' dedik ancak iktidar partileri bu taleplerimize kulaklarını tıkadı. Şimdi ortadaki manzara şunu gösteriyor, eğer Çaykur özel firmalara sattığı çayları deposundan boşaltamıyorsa, kendi çayını yağmurun altında muşambalarla korumaya çalışıyor ve çayın küflenmesine, kalitesinin düşmesine neden oluyorsa bunun sorumlusu bizim TBMM'ye getirdiğimiz çay kanunu reddedenlerdir. Her yıl zarar açıklayan Çaykur anlaşılıyor ki 2021 yılı için de zarar açıklayacak. Bu, 210 bin çay üreticisinin emeğinin yok sayılması demektir. Bu halk bunun hesabını soracaktır."
Çay konusunda akademik çalışmalar yapan Fatma Genç ise şu bilgileri verdi:
“Çaykur'un yıllık satışa eş miktarda kuru çay stoku bulunmaktadır. Bu stoklar içerisinde özellikle organik çay stokunun da arttığı ve bu çayların rutubet sınırına yaklaştığı, 2015-2016 yıllarında Sayıştay raporlarında da ortaya çıkmıştı. Raporlara göre toplam 19 bin 878 kilogram organik çay küflenme nedeniyle imha edilmişti. Çaykur bu konuda oldukça tecrübeli. Durum böyle iken özel firmalara satılan çayların depolarda bekletilmesi nedeniyle Çaykur'un kendi sahasında bekletilen çaylar da küflenme riskiyle karşı karşıyadır. 2018 raporunda rutubet sınır değerine yaklaştığı tespit edilen ve 2019 yılı raporunda risklerin daha arttığına dikkat çekilen 96 ton organik çay ne yapıldı?
Üreticiden çay almamak için direnen ve üreticileri özel sektörün insafına terk eden ÇAYKUR’un özel sektöre çay sattığı iddiaları konusunda şeffaf davranması gerekir. Genel Müdür Yusuf Ziya Alim özel sektöre düşük fiyattan kuru çay sattıkları iddialarını yalanlarken bile 'Depoları bitireceğiz, üreticiden çay alacağız' diyerek depolarda çayların bekletildiğini itiraf ediyor. Depolardaki çaylar ne oldu? Küflenen, rutubet değerini aşan ve imha edilen çay ne kadar? Bunların cevabi henüz verilmiş değil.”