Cebeci Stadyumu, nam-ı diğer Cebeci Çayırı, Hamit’in Tarlası

Ankara’nın kent belliğine, Cumhuriyetin spor alanlarına, toplumsal tepkimizin tribünlerine, Cebeci İnönü Stadyumu’na sahip çıkmak için “sağlam kafayla” hareket etmek hepimizin sorumluluğu…

Google Haberlere Abone ol

Tezcan Karakuş Candan*

Cebeci Çayırı, Ankara’nın 100 yılı aşkındır kamusal alanı. Hamit’in Tarlası olarak bilinen alan, yazlık sinemalara, güreş ve cirit müsabakalarına, tiyatro gösterilerine, kumpanyalara, revülere, sirklere ev sahipliği yapmıştır. Çocuklar bisiklet kiralayıp bisiklet kullanmış, izcilerin uğrak yeri olmuş, mitinglere ev sahipliği yapmış çayırda spor müsabakaları ve karşılaşmalar 1920’li yıllarda başlamış, Ankaralıların hafızasında önemli yer etmiş bir bellek mekân.

Cumhuriyet’in ilanı ile başkent Ankara Cumhuriyet ideolojisinin nakış nakış mekâna işlendiği, simge değeri güçlü bir başkent olarak tasarlanırken spora verilen önem de Atatürk’ün “sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” sözüyle ve sağlıklı nesiller yetiştirmek, gelişmişliği göstermek için spor alanları inşa edilmesiyle ifade edilmiştir. Ankara’nın planlı kentleşmesinde, Lorcher, Jansen ve Uybadin planlarında stadyumlar ve spor alanları planlanmıştır. Kent merkezinde binlerce insanı bir araya toplayan, toplumsal buluşma alanlarına olanak sağlayan kamusal mekânlar olarak birçok kentte stadyumların inşasıyla, Cumhuriyetin spor seferberliği Anadolu’ya yayılmıştır. Osmanlı’da atıcılık, at binme, güreş vb. gibi sporların yapıldığı meydanlardan, Cumhuriyet’in modern yaşama bakışının eserleri olarak, kentin merkezi yerlerinde stadyumlar ve spor alanları inşa edilmiştir. O dönemde inşa edilen fabrikalarda, kamusal yapıların sosyal tesislerinde yüzme havuzları, golf sahaları, tenis kortları tasarlanmış, müsabakalar, jimnastik şenlikleri düzenlenerek sağlıklı yaşamın olmazsa olmazı spor, modern yaşamın bir parçası olmuştur. Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği’nde Karadeniz Yüzme Havuzu, İstiklal Sahası, Ayyıldız Sahası, Hipodrom, 19 Mayıs Stadyumu kamusal spor alanları olarak bir sosyal buluşma ortamı sağlamıştır.

Cumhuriyet’in kamusal alanlarını, stadyumlarını yok etmek, belleklerden silmek ve yerine siyasal İslam ve neoliberalizmin kamusal alanlarının inşa edebilmek için Millet Bahçeleri projeleri ortaya atıldı.

Cumhuriyet rejimi ile hesaplaşılırken mekânların hedef alınması sürecinde stadyumlar da payına düşeni aldı. Stadyum alanları iktidar tarafından yıkılarak, konut, ticaret ve AVM yapılmak istendi. Kent merkezindeki stadyumların kıymetli alanlarını kupon arazi olarak gören anlayış, neredeyse her kentte stadyumların yıkımı ve betonlaşmasına karşı toplumsal refleksle karşılaştı. Bu refleksin karşısında bu kez de Cumhuriyet’in kamusal alanlarını, stadyumlarını yok etmek, belleklerden silmek ve yerine siyasal İslam ve neoliberalizmin kamusal alanlarının inşa edilmesi için Millet Bahçeleri projeleri ortaya atıldı. Hem rant hem de dinsel öğelerle şekillenmiş Millet Bahçeleri ile cami odağa oturtularak etrafında şekillenecek ticarî ve idarî binalar, millet kıraathaneleri, altına da otopark yapılan sahte yeşil alanlar üretilip kamusal alanın özgürleştiriciliği iğdiş edilmekte.

Ankara üst üste, toplumsal yaşamın bellek spor alanlarını kaybetti. 12 Eylül askerî darbesi ile Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Karadeniz Yüzme Havuzu kapatıldı. İktidar Ankara’da Millet Bahçesi adı altında, Atatürk Kültür Merkezi alanlarında Hipodrom'u betona boğdu.19 Mayıs Stadyumu’nu ve Ankara Tenis Kulübü'nü yıktı. 19 Mayıs Stadyumu’nun artan talebi karşılayamamasından kaynaklı, 1963 yılında Cebeci Çayırında inşa edilen Cebeci İnönü Stadyumu’nun da yıkımına başlandı. Cebeci İnönü Stadyumu’nu önce yıkarak konut, ticaret AVM yapmak istediler. Meslek odalarının verdiği mücadele sonucunda bunu başaramayınca, stadyumu çöküntü alanına dönüştürdüler, bakımsız bıraktılar, maçları yaptırmadılar. Şimdi de Millet Bahçesi yapıyoruz diyerek, altına otopark, yanına cami, idarî binalar, dükkânlar yaparak 100 yılı aşkın tarihe sahip kamusal alanımızı, bellek mekânımızı, hafızamızı yok etmeye niyetlendiler.

MEKÂN HINCI

Açıktan rejimle hesaplaşmayı göze alamayacak kadar bastırılmış nefretle dolu anlayışlar, Cumhuriyetin simge mekânlarını yok edecek bir mekân hıncı ile dolular. Millet Bahçesi’ne dönüştürülmesi öngörülen stadyumların isimlerini alt alta yazınca, arkasındaki mekân hıncını görmek mümkün. Ankara Cebeci İnönü Stadyumu, Bursa Atatürk Stadı, Diyarbakır Atatürk Stadı, Eskişehir Atatürk Stadı, Konya Atatürk Stadı, Giresun Atatürk Stadı, Hatay Antakya Atatürk Stadı, Sakarya Atatürk Stadı, Samsun 19 Mayıs Stadı, Malatya İnönü Stadı, Mersin Tevfik Sırrı Gür Stadı, Sivas 4 Eylül Stadı, Trabzon Akçaabat Fatih Stadı, Trabzon Avni Aker Stadı, Adana 5 Ocak Stadyumu, Batman 16 Mayıs Stadı, Gaziantep Kâmil Ocak Stadı.

STADYUMLAR OTORİTER REJİMLERİN KORKULU RÜYASI

Kentle kurduğu ilişki açısından kent merkezlerindeki stadyumların varlığı, son yıllarda tribünlerin ve taraftarların sahaya çıkan toplumsal duyarlılıkları ile pandemide seyircisiz de kalsalar, stadyumlar otoriter rejimlerin hâlâ korkulu rüyası.

Cebeci Stadyumu, Cebeci Çayırı nam-ı diğer Hamit’in Tarlası, kentsel hafızamızın mihenk taşıdır. Millet Bahçesi adı altında, cami, otopark ve ticari dükkânlarla betonlaşmasına sessiz kalmak, ‘ama yeşil alan yapıyorlar aldatmacasına’ boyun eğmek, geleceğimizin özgürlük alanlarını kaybetmek anlamına gelecektir. Ankara’nın kent belliğine, Cumhuriyetin spor alanlarına, toplumsal tepkimizin tribünlerine, Cebeci İnönü Stadyumu’na sahip çıkmak için “sağlam kafayla” hareket etmek hepimizin sorumluluğu…

*Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı