ÇED dosyasına izin verilmeyen maden şirketi bakanlığa dava açtı

Murat Dağı’nda altın madenine izin vermeyen Çevre Bakanlığı’na maden şirketi dava açtı. Bu durumun bir ilk olduğunu belirten çevreciler ve çeşitli belediyeler davaya müdahil olmaya hazırlanıyor.

Google Haberlere Abone ol

İSTANBUL – Murat Dağı’nda altın madeni açmak isteyen Anadolu Export, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna onay vermeyen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın aleyhinde Kütahya İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Uşak ve Kütahya sınırlarında bulunan Murat Dağı’nda altın madenciliğine karşı çıkan köylüler ile çevreciler, madenci şirketin açtığı davayı bilirkişi incelemesinde tesadüfen öğrendi. Murat Dağı’nı çevreleyen köylerde yaşayanlar ile çevreciler, il ve ilçe belediyeleri, davaya müdahil olmak için dilekçe verdi.

‘BAKANLIĞIN YANINDA BELEDİYELER DE MÜDAHİL OLACAK’

Şirketin hazırladığı ÇED dosyasına göre Murat Dağı’nda 5 yıl boyunca günde 7 ton dinamit patlatmayı planlıyor. 166 hektarlık ormanlık arazide toplamda 212 bin ağacın kesilmesinin planladığı projeye 2019 yılından beri bölgede yaşayanlar tarafından karşı çıkılıyor. Yürütmenin durdurulması davalarından ÇED raporlarını iptal edilmesi davalarına kadar pek çok dava köylüler ve çevreciler lehine sonuçlandı. Ancak Anadolu Export şirketi 2023 yılında yeni bir başvuru yaptı. 2019’da iptal edilen ÇED raporunun ‘düzenlenmiş’ haliyle başvurusunu yineleyen şirketin madencilik süreci 10 gün süreyle askıya çıkarıldı. On binlerce itiraz dilekçesi neticesinde Çevre Bakanlığı, projeye ‘ÇED olumsuz’ raporu verdiğini açıkladı. Bunun üzerine ise Anadolu Export şirketi, Türkiye’de ilk defa bakanlık aleyhine dava açtı. Kütahya İdare Mahkemesi’nde görülen dosyaya İzmir, Uşak, Kütahya belediyeleri de müdahillik dilekçesi sunmak için hazırlık içerisinde. Ayrıca Kütahya’nın ilçesi olan Gediz ve köyleri de davaya müdahil olduklarını açıkladı.

Uşak ve Kütahyalı çevrecilerin Eskişehir, Ankara Polatlı civarıyla görüş alışverişleri ise devam ediyor. Çeşitli il ve ilçelerdeki kamu kurumlarıyla, sivil toplum örgütleri davaya müdahil olmak için hazırlık içerisinde. 2019 yılında 60 kişiyle dava açılmıştı, bu kez 100’ün üzerinde kurum ve kuruluş ile Bakanlığın yanında müdahillik başvurusunun yapılması planlanıyor.

Süreçle ilgili görüştüğümüz Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura, özetle şunları söyledi: “2019’da bir dava açtık. 2020’de davayı kazandık. ÇED dosyası iptal edildi. Daha sonra Anadolu Export, mahkemenin iptal ettiği ÇED dosyasını yeniden hazırlamayıp revize ederek yeniden başvuru yaptı. Çevre Bakanlığı geçen yıl süreci askıya çıkardı, Ege Bölgesi’nde yaklaşık 10 bin civarında itiraz dilekçesi verdik. Askı süreci sonucunda da Bakanlık ÇED dosyasını iptal ettiğini açıkladı. Bunun üzerine de madenci şirket, bakanlık aleyhine dava açtı.”

‘SUYUN TARAFINDAYIZ’

Dava açılında bölgede yeniden inceleme yapmak üzere Kütahya İdare Mahkemesi bilirkişi kişi heyeti atandı. Geçtiğimiz hafta Murat Dağı Karaağaç köyünde inceleme yapılacağı gün davadan haberdar olduklarını sözlerine ekleyen Akcura, şöyle devam etti: "Türkiye’de ilk defa bir maden şirketi bakanlığa dava açtı. Biz davaya müdahil olmak için hazırlıklarımızı yaptık. Geçen hafta dilekçelerimizi verdik. Murat Dağı’ndaki mücadele, su ve hayatta kalma mücadelesidir. Suyun tarafında kim varsa biz onun yanında yer alırız. Şirket bakanlığa dava açtı biz bugün bakanlığın yanındayız. Bakanlık ileride tekrar şirketin ÇED dosyasını onaylarsa biz bakanlığa yine dava açarız. Bir diğer husus ise böyle bir davanın Türkiye’de ilk kez gerçekleşiyor olmasıdır. Bir altın madeni şirketi Bakanlığa ‘Sen nasıl altın madeni açmama izin vermezsin’ davası açıyor. Kabul edilemez bir sürecin içerisindeyiz.”

‘MİLYONLARCA NÜFUSU DOĞRUDAN İLGİLENDİRİYOR’

Davaya müdahil olan kuruluşlardan İnşaat Mühendisleri Odası Uşak Şube Başkanı Ümit Alp ise Murat Dağı’ndan neden altın madenciliğinin uygun olmadığını şöyle anlattı: “Murat Dağı’ndan dört büyük havza doğuyor. Kütahya, Eskişehir, Ankara Polatlı, Bilecik, Sakarya’yı doğrudan ilgilendiriyor. Uşak Belediyesi’nin içme suyunun yüzde 60’ından fazlası bu bölgeden temin ediliyor. Ayrıca İstanbul’un Sakarya’daki su havzalarından belirli zamanlarda su çekmesi nedeniyle İstanbul’un da bir sorunu olarak görüyoruz. Büyük Menderes hattı da Murat Dağı’ndan besleniyor. İçme, kullanma ve tarımsal sulama açısından hayati bir öneme sahip bölgeden söz ediyoruz. Susurluk Çayı sebebiyle Balıkesir ve Bursa yörelerini de ilgilendiriyor. Yani buradaki bir altın madenciliği doğrudan milyonlarca insana etki edecek potansiyeli barındırıyor.”

‘UŞAK’IN ALTERNATİFİ YOK’

Özellikle Uşak’ın bir su kaynağı açısından alternatifi olmadığını belirten Alp, “Dağdaki içme suları olmazsa Uşak Belediyesi’nin alternatif içme suyu bölgesi yok. İstanbul Büyükşehir’e bakıyorsunuz Düzce’den su çekebiliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi suyu kalmadığında Manisa Gördes’ten su alabiliyor. Uşak’ın böyle bir durumu yok. O nedenle Uşak açısından hayati bir önem taşıyor. 2019 yılından beri hem Kütahya hem Uşak köylüleri bir bütün halinde madenciliğin karşısında durdu. Çünkü başlarına gelecek felaketin farkındalar” diye konuştu.