ÇED toplantısında köylülere uyarı: Ürününüz gümrükten döner

Seçkin Saglam

ÇANAKKALE - ESAN Eczacıbaşı Madencilik tarafından Lapseki’nin Şahinli Köyü’nde, 2013 yılında 5 hektarlık maden sahasında bentonit üretimi için izin alınan, ardından izin alanı 34 hektara çıkarılacak altın ve gümüş madenciliği için “ÇED olumlu” raporu alınan saha, eylül ayında TÜMAD Madencilik’e devredildi.

Konuyla ilgili ÇED toplantısı Şahinli Köyü’nde gerçekleştirildi. Toplantıya Şahinli Köyü ve çevre köylerden katılım sağlandı. Çevre örgütlerinin, pandemi gerekçesi ile içeri alınmak istenmediği ÇED toplantısı, tartışmaların ardından çevre gönüllülerinin ve köylülerin katılımı ile gerçekleşti.

‘39 MİLYON TON TOPRAK, 2 MİLYON KAMYON İLE TAŞINACAK’

ÇED toplantısının açılışının ardından konuşma yapan Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, 5 hektarlık bentonit üretimi ile başlayan alanın bugün 429 hektar ile altın ve gümüş madeni üretim sahasına dönüştürülmek istendiğini belirtti. Mutluay, “5 hektarlık alanda 10 bin ton üretim hedefi, 1 milyon 200 bin ton cevhere, kazı miktarı da 39 milyon tona yükseltilmek isteniyor. 39 milyon ton kazı, 2 milyon kamyon yapar. Bu alan, tam 750 futbol sahası büyüklüğünde bir alan. Çıkarılacak bu yaklaşık 40 milyon ton kazı toprağı, 2 milyon kamyonla taşınacak” dedi.

ÇED dosyasında, maden faaliyetleri sırasında kullanılacak suyun ne kadar olacağı ve nereden karşılanacağının yer almadığını ifade eden Mutluay, ruhsat sahasının içinde bulunduğu ormanlık alanlara ve yörenin tarımsal üretimine dair de dosyada bilgiler bulunmadığını söyledi. “Suyu nereden alacaksınız?” diye soran Mutluay, “Buradaki çalışma için ormanın, suyun, hayatın değeri yok. Bu dosyada tarım yok. Bu dosyayı hazırlayanlar kopyala-yapıştır yapmışlar. Yörenin su kaynakları yok, ormanı yok, tarımı yok” diye konuştu.  

‘SİYANÜRLÜ TARIM ÜRÜNLERİNİ SATAMAZSINIZ’

Yörenin şeftali, kiraz ve nektarin konusunda yüksek üretim hacmi olan tarımsal merkezlerden biri olduğunu da ifade eden Mutluay, “Buranın değeri bu ürünlerdir. Bu yapılacak faaliyetin hepsi, özellikle tarımsal üretimi olumsuz etkileyecektir. Bunların hiçbiri bu dosyada yok. Dünyanın en kaliteli şeftalisi, nektarini, kirazı lekelenecek. Şu anda havzasında bu kadar çok metalik madencilik faaliyeti yapılan, siyanürün kullanıldığı, ağır metallerin sulara karıştığı bir ortamda üretilen bir ürün pazara sunulup satılabilecek mi? Kesinlikle hayır. Alıcı buna bakar, dünya buna bakar, gümrük kapılarından geri döner bu ürünler” dedi.

‘DEVİR ANLAŞMASI GEÇERSİZ’

Toplantıda konuşan Ekoloji Birliği ve Kazdağları Ekoloji Platformu Eş Sözcüsü Süheyla Doğan da, köylülere yönelik çağrıda bulunarak, “Sizlere 8-10 sene iş verecekler, sonra ne olacak? Ne üretecek, ne yiyeceksiniz? Bu madene izin vermeyin, geleceğinizi yok ettirmeyin” dedi. Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanı Hicri Nalbant ise ESAN Eczacıbaşı’nın 2013 yılından bu yana bölgede olduğunu, ancak ruhsat süresinin dolması nedeni ile ruhsatının iptal edilmesi gerektiğini ifade etti. ESAN Eczacıbaşı ile TÜMAD Madencilik arasındaki devir anlaşmasının geçersiz olması gerektiğini ifade eden Nalbant, yetkilileri bu konuda da göreve çağırdı.