Cem Garipoğlu'nun mezarı açıldı: Kefen çıkmadı, ceset bütünlüğü yok
Cem Garipoğlu'nun mezarı açıldı, cesedi DNA incelemesi için Adli Tıp'a götürüldü. Raporun 10 gün içinde çıkması bekleniyor. Avukat Epözdemir, mezardan kefen çıkmadığını açıkladı, 3 ihtimal sıraladı.
DUVAR - İstanbul'da 13 yıl önce katledilen Münevver Karabulut'un ailesinin 'Fethi Kabir İşlemi' talebinin kabul edilmesi üzerine katil Cem Garipoğlu'nun mezarı bugün açıldı. Garipoğlu'nun cesedi tabuta konularak incelemeler için ATK'ya götürüldü. İncelemenin 1 gün sürmesi, raporun ise 7-10 gün içinde çıkması bekleniyor.
Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, mezardan kefen bezi çıkmadığını, ceset bütünlüğü olmadığını açıkladı.
Sabah saatlerinde, mezarı kazacak olan görevliler, olay yeri inceleme ekipleri ve savcı Karacaahmet Mezarlığı'na geldi.
Mezardan çıkarılan cansız beden görüntüsünün ekranlara taşınmaması için ekipler, mezarın etrafını perde iskeleti ile çevirdi.
GARİPOĞLU AİLESİ KATILMADI
Mezarı kazma işlemi yaklaşık 1 saat sürdü. Kazma işleminin sona ermesinin ardından Garipoğlu'nun cesedi tabuta konularak Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Mezardan alınan sırt kemiği, dişler ve saçlardan DNA eşleşmesi yapılacak. Adli Tıp'ta yapılacak incelemenin 1 gün sürmesi ve raporun ise 7-10 gün içinde hazırlanması bekleniyor.
Garipoğlu ailesi, fethi kabir işlemine katılmazken, işlem sırasında Garipoğlu ailesinin avukatı ve Karabulut ailesi avukatı Rezan Epözdemir hazır bulundu.
KEFEN BEZİ BULUNMADI
Mezarın açılma işleminin sona ermesinin ardından açıklama yapan Rezan Epözdemir, "Suyun mezarlığın içerisini doldurmadığı ve su nedeniyle cesedin fosilleşme işleminin başlamadığını çok net bir şekilde gördük.
İki tabaka vardı. İlk tabakada hiçbir şey yoktu, ikinci tabakada da kefen bekliyorduk, kefen ve bez yoktu. Toprağın üzerinde dağınık şekilde kemikler ve kafatası vardı. Tutanağa da geçti kefen ve bezin olmadığı. Adli Tıp uzmanları yazdılar. Toprağın üzerinde dağınık bir şekilde duran kemikler ve kafatası vardı sadece, ceset bütünlüğü ise yoktu.
'BENİ RAHATSIZ ETTİ'
Kefen bezi olmaması birkaç alternatifi bize verebilir. 10 sene içinde kaybolmuş ya da aşınmış olabilir mi? O bana çok rasyonel gelmiyor. Sonradan kemiklerin bırakılma ihtimali kefenin olmadığı yerde çok kuvvetli bir ihtimal olarak karşımızda duruyor. O beni ziyadesiyle rahatsız etti. 2014 yılında defin işlemi sırasında da kayıt alınmamış. Biz de otopsiye girmedik yasal hakkımız da yok.
'YAKINLARININ HAZIR BULUNMASI GEREKİYORDU'
Kimlik tespitiyle ilgili talimat yazılmıştı. Kimlik tespiti ise yapılamadı. Sadece avukatları hazır bulundu. Mutlaka kimlik tespiti için ölenin yakınlarının hazır bulunması gerekiyordu. Ceset, steril bir beze konularak Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Özellikle dişler incelenecek. Biz geçmişte alınan örnekler üzerinden değil Garipoğlu ailesi erkeklerinden alınacak örneklerle yapılmasını talep ettik. Güncel DNA örnekleriyle incelenmesini özellikle istedik."
'ÜÇ TESPİT YAPILABİLİR'
Epözdemir işlem öncesi yaptığı açıklamada ise inceleme sonunda ortaya çıkabilecek 3 olasılığı gündeme getirdi. Epözdemir "Bu fethi kabir klasik bir fethi kabir olmayacak. Mezarlık açılacak, cesedin tamamı alınacak. Adli Tıp Kurumu'na götürülecek. Fethi kabirde aileden DNA alınır eşleştirilir fakat burada cesedin tamamı alınacak. Adli Tıp Kurumu biyolojik ve kimyasal inceleme yapacak. Çok kapsamlı bir inceleme yapılması gerekiyor" dedi.
"Burada 10 yılda geçtiği için, bir kısım delillere ulaşılamayacağı endişesi var" diyen Epözdemir, açıklamasına şöyle devam etti: "Özellikle dişler, kaldıysa saçlar ve sırt kemiği gibi uzun kemikler üzerinden DNA parçaları alınmak suretiyle biyolojik ve kimyasal inceleme yapılacak. Bu çok hassas olduğu için böyle bir yöntem benimsendi ve buna karar verildi. İncelendikten sonra tekrar buraya getirilip defnedilecek.
3 sonuç gelebilir. Birinci sonuç şu, 'Aradan geçen süre nedeniyle inceleme yapamıyoruz. Sağlıklı tetkik yapamıyoruz' denilebilir. İkinci seçenek ise 'Ölen kişi Cem Garipoğlu'dur' denilir. Üçüncüsü de 'Ölen Cem Garipoğlu değildir' denilebilir. Bu üç tespit de yapılabilir."
Ne olmuştu?
Münevver Karabulut 2009 yılında Bahçeşehir’de bulunan bir villada Cem Garipoğlu tarafından öldürülmüştü. Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde ise kaldığı hücrede ölü bulundu. Ölen kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi avukatları aracılığıyla fethi kabir işlemi yapılmasını talep etti. Talebi kabul eden Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen talimat üzerine savcılık, Üsküdar’da bulunan Karacaahmet Mezarlığı'ndaki kabrin 3 Ekim Perşembe günü saat 11.00’de açılmasına karar verdi.
'MUAMMA SON BULACAK'
Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir konuya ilişkin “Yıllardır gittiğimiz her yerde en fazla sorulan ve halkımızın önemli ölçüde ikna olmadığı bu muamma bu suretle giderilmiş olacak. Yıllardır devam eden hukuki mücadelemiz neticesinde, Başsavcılığın vermiş olduğu bu karar son derece önemli önemli ve sevindiricidir” değerlendirmesi yaptı.
SORUŞTURMA SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?
Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu, cinayetten sonra kayıplara karıştı. Emniyet güçleri ülkenin dört bir yanında, uluslararası polis teşkilatı ise 186 ülkede onu aradı. Henüz 18 yaşında olan birinin Türkiye'de ve dünyada aranırken yakalanamaması da en az cinayet kadar infial yarattı. Cinayetten sonra firara ailesinin yardım ettiği şüphesiyle annesi ve babası tutuklandı. Bulunması için seferberlik ilan edilen Cem Garipoğlu, cinayetten 197 gün sonra teslim oldu. Teslim olduğundaki görüntüsü, firari olduğu süreçte çok da zor bir hayatı olmadığını ispatlar nitelikteydi. "Tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Cem Garipoğlu, Silivri Cezaevi'ne konuldu.
(HABER MERKEZİ)