Cem Terzi: ‘Hain’ olmak pahasına barışı savunmanın tam zamanı
Halkların Köprüsü Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, “Barışçıl ve iklim krizine dayanıklı, yaşanabilir bir dünya inşa etmek istiyorsak savaşları durdurmaktan başka çare yok” dedi.
DUVAR - Halkların Köprüsü Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Terzi, “2022'de II. Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana en yüksek sayıda silahlı çatışma yaşandı. 2023'te, yalnızca Ukrayna ve Orta Doğu'yu değil, aynı zamanda birçok başka ülkeyi de içeren yeni bir şiddet sarmalına tanıklık ettik. Korkunç olan savaşları önlemeye ve durdurmaya yönelik çabalardan neredeyse vazgeçilmiş olması. Birleşmiş Milletler işlevini tamamen yitirmiş durumda. Göstermelik kararları hiç bir işe yaramıyor. Son yıllarda pek çok ülke pervasızca savaş hazırlıkları yapıyor ve savaş fikrini toplumun tüm kesimlerine yayıyor. Sadece kaybedenlerden olacağımız bir savaşın hazırlanmasında herkes araçsallaştırılıyor. Oysa insanın en temel ihtiyacı barıştır” dedi.
‘SAVAŞ İNSANLIĞIN KARŞILAŞTIĞI EN KORKUNÇ DURUMDUR’
Savaşın, eğitim, gıda, gelir, istikrarlı ekosistem, sürdürülebilir kaynaklar, sosyal adalet ve eşitlik gibi faktörleri eşit derecede tehlikeye attığını ve yok ettiğini söyleyen Terzi, “Günümüzün yüksek teknoloji kullanılan savaşlarında, sivil hedefler arasında ayrım yapılmıyor (hastaneler dahil), uluslararası insani hukuk sürekli ihlal ediliyor, gıda güvenliği tehlikeye atılıyor, büyük çevresel ve ekosistem hasarı oluşuyor, iklim krizi hızlanıyor. Evrensel sağlık hakkı barışı gerektirir ve savaşı reddeder. ‘haklı’ savaş yoktur. Biz hekimlerin görevi savaşın kaçınılmaz ve korkunç sağlık sonuçları hakkında insanları bilgilendirmek ve savaşları engellemek için çaba göstermektir. Hiç bir bir savaş “yönetilebilir” ya da "kazanılabilir" değildir. İnsani zararın kabul edilebilir bir seviyede tutulabileceği sadece bir yanılsamadır. Savaş ister ülkeler arasında olsun, ister aynı ülke sınırları içinde olsun insanlığın karşılaştığı en korkunç durumdur” ifadelerini kullandı.
‘ “HAİN” OLMAK PAHASINA BARIŞI SAVUNMANIN TAM ZAMANI’
Günümüz savaşlarında ölen her 10 kişiden 9’unun sivil olduğunu dile getiren Terzi, savaşların yol açtığı acı ve ölümleri önlemenin tek yolunun ise barış olduğunun altını çizdi. Terzi şöyle devam etti:
“Günümüzde izlenen askeri gücü artırarak caydırıcı olma stratejisi sadece bir aldatmacadır. Büyük güç blokları arasındaki küresel rekabet karşısında barışı savunmaktan, şiddeti ve en güçlünün yasasını red etmekten başka çare yoktur. Çok geç olmadan militarizasyona karşı uluslararası karşı bir hareket başlatmaktan başka çare yoktur. Bunun için silahsızlanma, askerden arındırma, uluslararası dayanışma, ağları oluşturma ve tüm toplumsal ve siyasal düzeylerde barış çalışmaları yapmak gerekiyor. Dost-düşman mantığını kabul etmemeli ve “Dünya halkları kardeştir“ demeliyiz. Yalnızca halkların dayanışması bizi giderek tırmanan şiddet sarmalından ve dayatılan savaş ideolojisinden kurtarabilir. Barış için, ateşkes için, askeri harcamaların azaltılması için ve uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmesini talep etmek için yeryüzünün her yerinde her türlü savaş ve militarizme karşı sesimizi duyurmanın tam zamanı. Savaşlar göçlere yol açarak, kıtlık ve çevre felaketleri yaratarak bütün toplumları etkilemektedir. Üstelik sıcak çatışma olmayan bölgeler de göçlerden, gıda krizinden, ekolojik yıkımdam etkileniyor. Barışçıl ve iklim krizine dayanıklı, yaşanabilir bir dünya inşa etmek istiyorsak savaşları durdurmaktan başka çare yok. ‘Romantik, saf, hayalperest hatta millet düşmanı, hain’ olmakla suçlanmak pahasına barışı savunmanın tam zamanı. Yarın çok geç olabilir.”